Şehriban Aslan-Nurcan Yalçın / JINHA

AMED - AKP'nin katliam politikalarına karşı Kürt halkıyla dayanışmak amacıyla Diyarbakır'a gelen batılı kadınlar, "Kürt halkının bu onurlu mücadelesinin yanında olmaya ve Kürt kadınının direnişine ortak olmaya geldik" dedi.

Kuzey Kürdistan'da özyönetim alanlarına yönelik devletin saldırıları devam ederken, batı illerinden yüzlerce kadın halkla dayanışmak amacıyla Diyarbakır'a geldi. Kadınlardan HDP Hatay İl Eşbaşkanı Hülya Kadi, devletin Kürtler üzerinde bir katliam politikası uyguladığını belirterek, "Bizde buna karşı batılı kadınlar olarak Kürt halkının bu onurlu mücadelesinin yanında olmaya geldik. Türk medyası Kürdistan'da yaşananları hiçbir şekilde yansıtmıyor. Bizler elimizden geldiğince halka anlatmaya çalışıyoruz. Hatay halkı duyarsız bir halk değil. Çünkü Ortadoğu'da yaşanan savaşın farkında ve bilincindedir. Devletin orada da ciddi bir baskısı var. Faşist ve korku saçan bir iktidar ile karşı karşıyayız. Belki bu sokaklara dışarıya yansımıyor fakat evlerine girdiğinizde konuştuğunuz da burada ki direnişten haberleri var. Ve burada ki direniş oraya güç veriyor. Hatta sıranın onlara geleceği korkusu var" ifadelerinde bulundu.

'Katliamlara sessiz kalamazdık'

Diyarbakır'a İstanbul'dan gelen Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi Merkez Kurulu üyesi Hikmet Sarıoğlu, "Burada yaşanan katliama sessiz kalamazdık" diyerek şunları belirtti: "AKP saray iktidarının Kürt halkının üzerindeki savaş politikalarının farkındayız. Kürt kadınlarının ve Kürt halkının direnişi ve dayanışması ile barış sloganlarını birlikte atmak için buraya geldik. Kürt kadınlarının yıllardır verdiği mücadeleyi biliyoruz. Bu da tüm kadınlar için büyük bir kazanımdır. Bu kazanımlar kendisiyle yenilikleri getirdiğini de gördük. Bununla beraber erk devlet ağırlıklı olarak politik kadını Kürdistan'da başta olmak üzere geneliyle cezalandırıyor. Yürüttüğü bütün bu aileci politikalar, kadını eve kapatmalar, cezalandırması ve baskısı daha fazla olur. Burada ki direnişe orada elimizden geldiğince eylemler yaparak duyurmaya çalışıyoruz."

'Kürt kadının direnişine ortak olmaya geldik'

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi Fatma Kurt ise, Kürt halkına karşı yapılan zulme karşı çıkmak için Diyarbakır'daki nöbet eylemine katıldığını söyleyerek, "Kürt halkının ve kadınlarının verdiği direnişe destek olmaya geldik. Kadın cinayetlerini ele alırsak Türkiye'nin genelinde kadın cinayeti gerçeği var. Biz platform olarak zaten yaşam hakkı için mücadele veren kadın örgütüyüz. Eğer yaşam hakkına bir saldırı varsa, tıpkı bu gün Kürt illerinde olduğu gibi, tüm hakları bastıran bir saldırıdır ve bu faşizme karşı da bu topraklarda büyük bir direniş var. Bu saldırılar da kadına yönelik şiddete nerdeyse teşvik eden niteliktedir" dedi.

'Sesimizle direnişini büyüteceğiz'

Yaşanan tüm haksızlıklara karşı da kadınlar olarak her zaman barıştan yana olduklarını söyleyen Fatma, taleplerinin karşılanmadığını ve AKP'den doğru bir savaş ortamının yaratıldığını sözlerine ekledi. Fatma, savaş ortamının kadın cinayetlerinde nitelik ve nicelik olarak bir değişikliğe neden olduğunu kaydederek, "Nitelik olarak en son güncel örnek Antep'teki kadın cinayetini verebiliriz. Bizde diyoruz ki tüm bu olanlara karşı direnişimizle ses çıkararak karşı koyacağız. Burada da sessiz kalmıyoruz ve sessiz kalmayarak bu direnişi büyüteceğiz. Bununla ilgili çalışmalarımız illerimizde devam edecek çünkü en temel hakkın alındığı noktada duruyoruz, yaşam hakkının nefes alma hakkının alındığı noktada duruyoruz. Tabi bu böyle sürmeyecek, yaşam hakkımızı da diğer haklarımızı da alacağız" şeklinde konuştu.

(mg)