Nurcan Yalçın / JINHA

AMED - Devletin katliam politikalarına karşı Kürt kadınlarıyla dayanışmak amacıyla Diyarbakır'a gelen kadınlardan Mersin Akdeniz İştar Kadın Merkezi Sosyologu Fahriye Cengiz, AKP'nin direnen kadın gücünden korktuğunu belirterek, tüm saldırılara rağmen yeni bir yaşamı hep birlikte inşa edeceklerini söyledi.

Devletin Kuzey Kürdistan'da devreye koyduğu topyekûn savaş konseptine karşı direnişe geçen Kürt kadınlarına destek vermek amacıyla batı illerinden yüzlerce kadın önceki gün Diyarbakır'a geldi. Geliş amaçlarına ilişkin görüştüğümüz kadınlardan Mersin Akdeniz İştar Kadın Merkezi Sosyologu Fahriye Cengiz, Diyarbakır'da özyönetim direnişine destek vermek için Mersin'den geldiklerini belirterek, "Aslında Kürdistan'ın birçok yerinde yürütülen özyönetim direnişinde yine kadın mücadelesi öne çıkmakta. Özellikle direnen kadınların devlet tarafından hedef gözetilerek vurulması, bizi buraya getiren en büyük temel esaslarından biridir. Bu direniş sürecinde bir kez daha gördük ki, gerçekten bir kadın örgütlülüğü ve iktidarları korkutan bir kadın gücü var" diye belirtti.

'Saldırılara rağmen hep birlikte yeni bir yaşamı inşa edeceğiz'

Devletin pervasızca kadınlara saldırdığını söyleyen Fahriye, "Saldırılara rağmen biz Türkiyeli ve Kürdistanlı kadınlar olarak burada hep birlikte yeniden bu yaşamı inşa edeceğiz. Tüm kadınlar birlikte ses olmak için oluşturulan toplumsal algıda bölünmenin değil, birlikteliğin esasının özyönetimden geçtiğini biz kadınlar bir kes daha söylemek için bir aradayız" dedi. Yaşanan savaşta en çok çocukların etkilendiğini dile getiren Fahriye, "Aslında bunu daha net görmek için 90'lı yıllara bakabiliriz. 90'larda çocuk olanlar, bu gün yaşanan özgürlük mücadelesinin temel taşlarını oluşturmakta. Bu günkü çocuklar ise bu savaşı yaşıyorlar, yakınlarını kaybediyorlar, okullarından, eğitimlerinden ve her türlü yaşam haklarından mahrum ediliyorlar. Bizim çocuklar olarak ifade ettiğimiz bireyler 'terörist' olarak etiketlenmekte" ifadelerinde bulundu.

'Ne yapılması gerekiyorsa bu günden yapılmalı'

Yaşanan savaş ortamının çocuklar üzerinde ciddi bir etkisinin olduğunu sözlerine ekleyen Fahriye son olarak şu ifadelerde bulundu: "Bu çocuklar büyüyecekler ve bu çocukların zihninde kalan, algısında kalan en temel şeylerden biri toplumsal güvensizliğin tam da kendisi. Bu çocukların gözü önünde en sevdikleri öldürülüyor, en sevdikleri eşyaları gidiyor ve içinde oynadıkları mahalleleri ve arkadaşları ellerinden alınıyor. Her şeyden mahrum ediliyor bu çocuklar ve en önemlisi de ileriki dönemlerde bu çocukların algısından bu savaşı silmek, yeniden bir güven ilişkisi inşa etmek ve yeniden inancını pekiştirmek bu günden sonra çok daha zor olacaktır. Bunun içinde ne yapılması gerekiyorsa bu günden yapılmalıdır."

(şa/mg)