Kadınlar tecridi direnişle parçalayacak
09:02
JINHA
AMED - 15 Şubat 1999 yılında PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik geliştirilen uluslararası komployu direnişle parçalayacaklarını belirten KJA'lı kadınlar, bugün derinleşerek devam eden komplonun Şengal ve Rojava'da boşa çıkartıldığını; Cizre, Silopi ve Sur'da da boşa çıkartılacağının altını çizdi.
15 Şubat 1999'da uluslararası bir komplo ile Türkiye'ye getirilen PKK Lideri Abdullah Öcalan, 17 yıldır tecrit altında. 2011 yılından bu yana avukatlarıyla, 5 Nisan'dan bu yana da İmralı Heyeti ile görüştürülmeyen Abdullah Öcalan'ın tecrit koşulları giderek ağırlaştırılıyor. Komplo sürecini değerlendiren Kongreya Jinên Azad (KJA) üyesi kadınlar, Abdullah Öcalan'a yönelik devam eden tecride tepki gösterdi.
'Çözümün sahibine tecrit uygulanıyor'
Komplonun günümüzde daha derinlikli ve kapsamlı bir şekilde devam ettiğini belirten KJA Daimi Meclis Üyesi Bedriye Yorgun, "Kürt Halk Önderliği, Ortadoğu'da yeni bir yaşamı, halkların birlikte, eşit, özgür temelde yaşamını esas alan bir paradigmayı açığa çıkarmıştır. Ortadoğu'da tarihten bugüne kadar yaşanan savaşlara bir çözüm geliştirmiştir. Emperyalist güçlerin çözümü benimsememesinden kaynaklı olarak çözümün sahibine yönelik bir tecrit uygulanmakta" dedi.
'Tecrit direnişle boşa çıkartılıyor'
Bedriye, uygulanan tecridin başarıya ulaşma şansı olmadığının altını çizerek, 1999 sürecinde komplo ve tecrit başladığında halkın çok ciddi bir şekilde bu sürece yanıt verdiğini dile getirdi. Bugün Kürdistan il ve ilçelerine yönelik gerçekleştirilen yoğun saldırılara karşı direnen Kürt halkının bugünde tecride bir yanıt olduğunu kaydeden Bedriye, "Bu yanıt Kürt Halk Önderliği'nin paradigmasına sahip çıkılarak boşa çıkartılmaktadır. İşte Şengal'de boşa çıkartılmıştır, Rojava'da boşa çıkartılmıştır. Bugün Cizir'de, Silopi'de, Sur'da ve Kürdistan'da bir bütün olarak boşa çıkartılmıştır" ifadelerinde bulundu.
'Yok etmek üzerine bir özgürlük kurulabilir mi?'
AKP için demokrasi, barış, adalet, kardeşlik gibi evrensel kavramların neler ifade ettiğini bu sürecin gösterdiğini belirten Bedriye, "Onlarda kardeşlik dedikleri hegemonya kurmaktır, onların kardeşlik vurgusu, demokrasi vurgusu tecrittir, tutuklamadır, gözaltıdır, tanktır, toptur, tüfektir. Onların özgürlük anlayışı mevcut olanı yok etmektir. Yok etmek üzerine bir özgürlük kurulabilir mi. Bu süreç bu politikanın açığa çıkması onların gerçek zihniyetinin açığa çıkmasını sağlamıştır, teşhir etmiştir. Çaresizlikleri de biraz bundandır. Bu anlamda zaten bu komplo süreci, tecrit süreci Kürt halkı tarafından kabul edilebilir bir durum değildir. Kabul etmediklerini bütün mücadele zeminlerinde, alanlarında ortaya koymuşturlar. Bundan sonrada ortaya koyacaktır" sözlerine yer verdi.
'Kadınlar paradigmayı yaşamsallaştırarak komploya cevap olacaktır'
"Mevcut paradigma, kadının özgürleşmesini esas alan bir paradigmadır. Dolayısıyla kadınların Önderliği diye tanımlamakta daha doğru bir tanımlama olur" diye devam eden Bedriye, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın ortaya koyduğu paradigma kapsamında kadınların bu komplo sürecini kabul etmelerinin söz konusu olmadığına vurgu yaptı. Bu paradigma içerisinde kadınlar için özgürlük, barış, birlikte yaşam olduğunu dile getiren Bedriye, kadınların bu paradigmayı yaşamsallaştırarak, sahip çıkarak komplo sürecine cevap olacağını belirtti.
'Saldırılarla kadınların iradesi teslim alınmaya çalışılıyor'
17 yıldır PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın İmralı cezaevinde direndiğini ve bununla beraber topyekûn direnişin başladığını söyleyen KJA Daimi Meclis üyesi Nihayet Taşdemir şu ifadelerde bulundu: "Bu direniş toplumsallaşan ve Kürdistan'da özyönetimlerle birlikte başlayan direnişle bütünleşmiştir. AKP Kürtlerin Ortadoğu'da bir güç olarak açığa çıkan iradesini Önderliğimiz şahsında kırmayı amaçlıyor. Cevabını da Kürdistan'da başlayan özyönetim direnişinde alıyor. Özyönetim mücadelesine karşı aldığı tutum ve saldırılar kadınlara yönelik baskıyı ve iradeyi teslim almaya dönük bir saldırıdır. Bunun sonuç almayacağı bugünden de belliydi. Biz kadınlar hem tecridi parçalama hem de Kürdistan'daki devlet ablukasını kırmak ve özyönetimi daha da güçlendirmek için tartışmalar yürüteceğiz. Bu tartışmaların ardından önümüzdeki günlerde halkımızla birlikte özgür Kürdistan'ı yaşayarak ve yaşatarak cevap olmayı düşünüyoruz."
(de-şa/mg)