Eğitim Sen: Öğrencileri katledecekseniz okutmayacağız

14:35

JINHA

ŞIRNEX - Eğitim-Sen Şırnak Şubesi, İdil'de öğretmenlere gönderilen mesaj ve son olarak Cizre'deki bodrum katındaki yurttaşların katledilmesine ilişkin açıklamada bulundu. Şırnak Şube Başkanı Serhat Uğur, İdil'de öğretmenlere gönderilen mesajlarla birlikte ilçede bir abluka sürecinin başlatılmak istendiğine dikkat çekerek, "Eğer bizim okuttuğumuz öğrenciler sizin katilleriniz tarafından öldürülecekse biz yeri geldiğinde okutmayacağız" dedi.

Şırnak'ın İdil ilçesinde görevli olan öğretmenlere gönderilen mesajların basına yansımasının ardından bölgede çıkan çatışmalar ve fiili yasağa ilişkin Eğitim-Sen Şırnak Şubesi açıklama gerçekleştirdi. KESK binasında düzenlenen açıklamada konuşan Eğitim-Sen Şırnak Şube Başkanı Serhat Uğur, bundan iki ay önce Cizre ve Silopi'de ki öğretmenlere de mesaj gönderildiğini hatırlatarak, "Öğretmenlere gönderilen mesajın ardından iki ilçede abluka süreci başlatıldı. Ne zaman kentimize ya da bölgede herhangi bir yere mesaj gitse insanların aklına bu ve benzeri olaylar geliyor. Korkumuz şu ki İdil, ikinci bir Cizre, Silopi olabilir" diye konuştu.

'Bakanlık savaşın payandası olmaktan vazgeçsin'

İdil'de ki abluka süreci için bir ay önceden hazırlık yapıldığını dile getiren Serhat, "İdil'deki hazırlıklar 22 Ocak'tan itibaren yapıldı. İdil'in en büyük okullarından olan Çok Programlı Anadolu Lisesi, İdil Meslek Lisesi, Veysel Karani Ortaokulu, İmamhatip Lisesi, öğretmen evinin anahtarları alınarak bir aydır buralar karargaha çevrilmiş durumda. Bir aydır büyük bir savaşa hazırlanıyorlar. Şimdi bizim burada aktarmak istediğimiz şey, öğretmenlere giden mesajla öğretmenlerin yine yeniden Cizre ve Silopi'de mesajların içeriğinde olduğu gibi hizmet içi eğitime alındıkları söyleniyor. Bakanlık bu uygulamalarla savaşın payandası olmaktan vazgeçsin. Mesele hizmet içi eğitim olsaydı 15 günlük tatil süresi içerisinde bu öğretmenler Türkiye'nin herhangi bir yerinde ya da bölgede herhangi bir yerde çok rahat bir şekilde hizmet içi eğitimlerini alabilirdi. Ama ne yazık ki okullar ikinci döneme başlar başlamaz bu mesaj öğretmenlere gidiyor. İdil ve Şırnak nüfusuna kayıtlı olanlar Rize ve Erzurum'a diğer yerlere kayıtlı olanlar ise herhangi bir yerde hizmet içi eğitime tabi olacakları bildiriliyor. 24 saat gibi bir süre tanınıyor. Eğitimcilerin ve eğitimin dışında Milli Eğitim Bakanlığı her şeyle ilgileniyor" şeklinde belirtti.
'Resmi evrak olmadan okullar karargaha çevrildi'

Sıkıyönetim uygulamalarında mağdur olan öğrencilerin telafi eğitimlerine alınmasının altında başka sebepler olduğunu söyleyen Serhat, "Oraya giden çocukların neyle karşılaştıklarını ve ne eğitimi aldıklarını gördük. Bakanlık maalesef bu savaşın parçası olmuştur. Eğer öyle olmasaydı okullarımızı, herhangi bir resmi evrak kayıt olmadan anahtarlarını polislere ve askerlere teslim etmezlerdi. Okulların mutfakları değiştirilerek duvarları yıkılarak, sıralar boşaltılarak oralara ranzalar getirilerek karargaha dönüştürülmezlerdi. Okulu, yolu ben yaptım istediğim zaman savaşa hizmet edilecek hale dönüştürebiliriz mantığıyla birlikte 'Mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır' zihniyeti yaşanıyor İdil'de" diye kaydetti.

'Sarı sendikalar'a çağrıda bulunan Serhat, "Olayın bir tarafını görüp diğer tarafını görmeyen sarı sendikalara da çağrımızdır. Sadece yakılan okullara tepki göstermeyin, karargaha döndürülen okullara da tepki gösterin. Okullar karargaha dönüştürülüyor ve o karargahlardaki keskin nişancılar o okullardaki öğrencileri vuruyor. Gençler öğrenciler vuruluyor buna da karşı çıkın" dedi.

'Yeri geldiğinde öğrencilerimizi okutlmayacağız'

Serhat, dün gece Cizre'nin bodrum katındaki sivillerin katledilmesi haberlerine de değinerek son olarak şunları kaydetti: "Orada katledilenlerin yarsından çoğu üniversite öğrencisi. Bu savaşı durdurmak canlı kalkan olmak için oradaydılar. Öyle bir hale getirdiler ki cenazeleri bile tanınmaz durumda. Biz eğitimciler olarak şunu söylüyoruz, biz okutuyoruz siz bu hale getiriyorsunuz. Buna bir çare bulunması gerekiyor. Eğer okutacaksak, okuttuklarımız sizin katilleriniz tarafından öldürülecekse yeri geldiğinde okutmayacağız artık."

(ekip/fk)