JINHA

ADANA - Cizre'de iki ayrı binanın bodrum katına eşzamanlı olarak devlet güçlerince düzenlenen saldırıda aralarında yaralıların da bulunduğu çok sayıda kişinin infaz edilmesine ilişkin konuşan HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş, "O insanların orada katledilmesi tarihe korkunç siyah bir leke olarak geçecektir. Ama sanmasınlar ki Kürt halkı bu katliamlarla sindirilecek ve korkacaklar eğer bunu düşünüyorlarsa çok büyük bir yanılgıya girecekler" dedi.

Şırnak'ın Cizre ilçesinde devlet güçleri yaralıların bulunduğu 2 binaya saldırı düzenleyerek katliam gerçekleştirdi. Cizre'de yaşananlara ilişkin ajansımıza konuşan HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, son iki haftadır Cizre'nin Türkiye'nin gündeminde olduğunu, yaralıların yaşam hakkının korunması noktasında güçlü tepkilerin ortaya çıktığını ancak üst düzey yetkililerinin oradaki yaralıların alınması noktasında harekete geçmediğini söyledi. Günlerdir yetkililer ile yaptıkları tüm görüşmelerin sonuçsuz kaldığına dikkat çeken Meral, "Hükümet bu olanları kendisine meşruiyet kazandırmak, ölümlerin üzerinden bir propaganda hazırlamak için ciddi bir kampanya yürüttü. Mecliste başlattığımız açlık grevindeki tek talebimiz oradaki yaralıların hastaneye sevkiydi, yaşamını yitirenlerin cenazelerinin ailelerine verilmesiydi" diye belirtti.

'Kamuoyuna ambulanslar gitmiş gibi yansıttılar'

Cizre'de iki ayrı bodrumda bulunan yaralıların isim listesini kamuoyu ile paylaştıklarını kaydeden Meral sözlerine şöyle devam etti: "Meclis tutanaklarına da işledik bunların kim olduğu konusunda. Ve orada bulunanların isimlerine bakıldığında, oranın halkı ve tamamen sivil oldukları net bir biçimde göründü. Şu bir gerçektir ki sivil olsun olmasın yaralı olduğu sürece o insanlar mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Ama maalesef ambulans mizansenli, ambulans tiyatrosu haftalardır devam ediyor. Biz bu olanları canlı canlı izledik ve çok yakından biliyoruz. Günlerdir ambulanslar bilinçli bir şekilde basın mensupları ile bir oyun oynayarak sanki çağrı yapılıyor gibi göstermelik çekimler yaparak bir biçimde senaryo hazırlayıp kamuoyuna ambulansları gitmiş gibi yansıttılar."

'Yaralıların sesini tüm halka dinlettik'

Yaralıların olduğu binanın önüne ambulansların çok rahatlıkla gidebildiğini ancak her seferinde tanklardan atılan toplar ile yaralıların alınmasının engellendiğini kaydeden Meral, "Bunu çok net biliyoruz yaralılarla telefon görüşmesinde kendimiz şahit olduk koşuştuğumuz esnada. Görüştüğümüz DBP PM üyesi Mehmet Yavuzel ile ve diğerleriyle günlerdir iletişim halindeydik ambulansların gidişi, organize edilmesi ile ve en son konuştuğumuzda ambulansların gidişi ile ilgili görüşme yapıyorduk ve çıkmaya hazır olduklarını sürünerek te olsa çıkabileceklerini konuşuyorduk. O esnada Tv kanalında da canlı canlı konuşmalarını dinlettik tüm halka. Konuşma esnasında yoğun top atışları içerisinde kaldıklarına hepimiz şahit olduk, orada bulunanların feryatlarını duyduk. Ve bize dedikleri en son dedikleri 'enkaz altında kaldık' dediler ve bir daha iletişime geçemedik" şeklinde konuştu.

'Bu katliamın asla bir izahı olamaz'

"Sağlık ekiplerinin, insan haklarının, vekillerin, siyasi partilerin ve tüm duyarlı kurum ve kuruluşların girişimlerine rağmen dün akşam TRT kanalı bodrumdakilerin katledildiğini duyurdu" sözlerini dile getiren Meral, "Bu katliamın asla bir izahı olamaz. Önce meşrulaştırıp o binaya ne yaptılar ne ettiler şuan arkadaşlarımız araştırmalar yapıyor gelen bilgiler net değil tek bildiğimiz şuan hastanede personelin bir odaya kapatıldığı ve cenazelerin nakledildiği. Bu şunu gösteriyor devlet büyük bir katlim hazırlığında. O insanların orada katledilmesi tarihe korkunç siyah bir leke olarak geçecektir. Ama sanmasınlar ki Kürt halkı bu katliamlarla sindirilecek ve korkacaklar eğer bunu düşünüyorlarsa çok büyük bir yanılgıya girecekler çünkü Kürt halkı asırlardır yapılan tüm katliam, baskılara karşı hiç pes etmedi, direndi, mücadele etti şimdide edecektir hiç şüpheleri olmasın" dedi.

Cizre'de ve diğer illerde yaşananların asla hukukla izah edilemeyeceğini söyleyen Meral, Türkiye devletinin, hükümetinin kendi ülkesinde savaş suçu işlediğini belirterek, savaş kararı verenlerin uluslararası mahkemelerde cezalandırılacağını kaydetti.

(fz/mg)