'Dört Ayaklı Minare'de küçüğümü vurmuşlar...'

14:35

JINHA

AMED - Sur'da katledilen çocuklarının cenazelerini almaya çalışan ailelerin nöbetleri 18'inci gününde de devam ediyor. 14 yaşındaki Cihat Morgül'ün ailesi de nöbete katılırken annesi "Dört Ayaklı Minare'de küçüğümü vurmuşlar" ağıtlara yakıyor.

Sur'da katledilen çocuklarının cenazelerini alamayan ailelerin Sümerpak'ta başlattığı nöbet eylemi 18'inci gününe girdi. 17 yaşındaki Rozerin Çukur, 16 yaşındaki Ramazan Öğüt, 28 yaşındaki Gündüz Akmeşe ve 19 yaşındaki Turgay Girçek'in fotoğrafların yanına 5 Şubat'ta katledilen ve 23 yaşında olan Mahmut Oruç, 2 Şubat tarihinde katledilen 14 yaşındaki Cihat Morgül, 6 Şubat tarihinde katledilen ve 21 yaşında olan Velat Bilen'in fotoğrafları asıldı. Cenazeleri verilmeyen aileler, kuşatmanın kalkması ve çocukların cenazelerinin verilmesini istediklerini dile getirerek, "Artık biz hiç kimsenin ölmesini istemiyoruz. Ölüm savaşla değil, doğal ölüm olsun. Artık katledilen çocuk istemiyoruz" dedi.

'Oğlum arkadaşlarını bırakıp ihanetçi olmak istemedi'

2 Şubat'ta katledilen 14 yaşındaki Cihat Morgül'ün ailesi çocuklarının cenazeleri verilmesi için nöbet eylemine katıldı. Cihat'a yapılan zulümleri kabul etmediğini dile getiren baba Cahit Morgül, "Bir çocuk, 10 yaşından beri karşı karşıya kaldığı zulmü kabul etmiyor ve başkaldırıyor. Cihat zulme başkaldırdı. Oğlum Kürt halkına yaşatılan zulme sessiz kalmak istemediği için Sur'da direnişe katıldı. Bu zulmü yeneceğine inanıyordu" dedi. Sur 'da yasaklı olan mahallede yaşadıklarını ancak saldırılardan dolayı çıkmak zorunda olduklarını ifade eden Cahit, Sur'dan çıkmak zorunda kaldıkları anda Cihat'ın kendileriyle gelmediğini belirterek, "Ben burada kalacağım, savaştan kaçarsam ve arkadaşlarımı bırakırsam ihanetçi olurum. İhaneti de hiç sevmem. Ben sizin yapamadığınızı yapacağım ve başaracağım" dediğini aktardı.

'Artık yas tutmuyoruz'

Cahit, Cihan'ın Sur 'da kalma isteğine karşı kendilerinin de çok uzaklaşamadığını ve fiili yasağın uygulandığı İskenderpaşa mahallesinde kaldıklarını ifade etti. Cahit, "Biliyorduk, gelmeyecek ama biz de ona daha yakın olabilmek için Sur'dan ayrılmadık. Sırf ona daha yakın olabilmek için onun nefes aldığı yerde kalmak istedik. Ama onun nefes almasını istemediler ve katlettiler" diye konuştu.
Bundan sonra tek istediklerinin cenazelerin verilmesi olduğunu söyleyen Cahit, "Gözyaşının ne rengi, ne dili ne de ırkı var. Bu zulüm artık bizde sınırları aştı, konuşamayacak durumdayım. Artık yas tutmuyoruz, cenazelerimizi versinler. İnsan hayatı hiçbir şeyden daha değerli değil. Barışın ama kalıcı bir barışın gelmesini istiyoruz" dedi.

'Oğlum ruhuyla büyüyecek'

Oğlunun son söylediği sözleri unutmadığını dile getiren baba Cahit sözlerini şöyle sürdürdü: "Oğlum bize dönüp eğer bir gün ölürsem, arkamdan ağlamayın dedi. Oğlumun ömrü kısa oldu o hep 14 yaşında olacak ama şunu bilsinler onun ömrü kısa oldu ama ruhuyla büyüyecek. Keşke ölümleri durdurabilsek" diye belirtti.

Cihat'ın annesi Kadriye Morgül, "Dört Ayaklı Minare'de küçüğümü vurmuşlar" ağıdını yakarak, "Tek istediğimiz cenazelerin verilmesini ve barış olması, başkada bir şey istemiyoruz" dedi.

(ekip/be/gc)