Kadınların 15 Şubat'a ilişkin duyguları: Gökyüzümüz karardı

09:01

JINHA

WAN - PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın uluslararası komplo sonucu Türkiye getirildiği 15 Şubatı 'kara gün' ilan eden Vanlı kadınlar, Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için herkesin alanlara çıkması gerektiğini söylediler. Kadınlar 17 yıl önce, "Şubat'ta gökyüzümüz karardı" dedi.

PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 15 Şubat 1999 tarihinde uluslar arası komplo sonucu Kenya'nın başkenti Nairobi'den Türkiye'ye getirilmesi üzerinden tam 17 yıl geçti. Kürtler, o günü "kara gün" ilan ederken bir yandan da o gün yaklaştığında çeşitli eylemler ve etkinlikler düzenleyerek, 15 Şubatı lanetliyorlar. 15 Şubatı karalar giyerek ve oruç tutarak karşılayan kadınlar, Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için ve 15 Şubatı kınamak için alanlarda olacaklarını söyledi.

Songül Kızıltaş: Abdullah Öcalan Türkiye'ye getirildiği zaman büyük bir direniş gösterdik. Karalar giydik ve ölüm orucu tuttuk. 15 Şubat bizim için lanetli bir gündür. Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridi bin defa lanetliyoruz. Abdullah Öcalan'a yapılan tecrit aslında biz Kürt halkına yapılan bir tecrittir. Hangi devlet başkansız durur ki bizde Kürt halkının önderini istiyoruz, onu artık aramızda görmek istiyoruz.

Melike Kızıltaş: 15 Şubat günü kendini yakanlar oldu, eylemler yapıldı, hepimiz karalar giydik. Biz nerde olursak olalım direnişimizi ve sesimizi büyüteceğiz. Önderimiz üzerindeki tecrit bize de uygulanıyor. Bir an önce bu tecride son verilsin. Biz Kürt halkı olarak tecride ve savaşa boyun eğmeyeceğiz.

Azime Komi: 15 Şubatı ve Türk devletini kınıyoruz. Önderimizi zindana koyduğundan beri kendisinden doğru dürüst haber alamıyoruz. 15 Şubat'tan bu yana Kürtlere birçok katliam yapıldı, hepimiz direnişte ve alanlardaydık. Bizler Abdullah Öcalansız olamayız. Devlet bunu iyi bilsin.

Fatma Aral: 15 Şubat kara ve lanetli bir gün. Bu yüzden kadınlar olarak ayaklanalım. Kürt halkına yönelik yapılan katliamlar önderliğimiz üzerindeki tecritten kaynaklanıyor. Biz Kürtler her zaman ayaktayız. Hiçbir zaman AKP devletine ve güçlerine boyun eğmeyeceğiz. Tecrit altında tutulan önderliğimizi selamlıyoruz.

Sinem Bayık: Sadece 15 Şubat değil, Şubat ayının tamamı bizim için karadır. Biz önderimizi görmek istiyoruz. Yeter artık. Nerde barış sözleri, çözüm masaları, muhatapları? Önderimizi muhatap almadıkları gibi tecrit altında tutuyorlar. Önderimiz öyleyken onlarda bizi bitirmeye çalışıyorlar. Biz Kürtler bitmeyiz. 15 Şubat gelip geçer, önderlik bırakılır, ama AKP devletini kimse Kürtlerin elinden alamaz.

Nezahat Arslan: Biz 15 Şubatı kara gün ilan ederek yas tutarken 9 aydır tecrit altında tutulan önderimizi ve Kürt halkını susturabileceklerini düşünen AKP hükümetinin politikalarını boşa çıkaracağız. AKP devleti bizim susmamızı istiyor. Ama bizler susmayacağız. Çünkü AKP devleti bizleri katletmeye çalışıyor.

Raziye Bor: 90'lı yıllarda köylerimizin boşaltılmasıyla beraber şehirlerde sürdürmek zorunda olduğumuz hayata daha alışmamışken, 15 Şubatı yaşadık. Önderimizi cezaevine göndermişlerdi. Devlet şunu bilsin ki köyleri boşalttıkları gibi şehirleri de boşaltamayacaklar. Kara günümüz olan 15 Şubatta direnme ruhumuzu büyüteceğiz.

Saadet Yüklü: Önderimiz Türkiye'ye getirildiği gün biz o günü kara gün ilan ettik. Yıllarca siyah giyindik. Evlerimizin perdelerine kadar siyahlara büründük. Çünkü 15 Şubatla birlikte hayat ve gökyüzü karardı. Yüreğimiz ağladı. Aylarca yemek yiyemedik. Bizler önderliğimizi bırakmalarını istiyoruz. Devlet, Kürtler üzerinde bir topyekun savaş başlattı. Bizler, tecridin kaldırılmasını isterken onlar evlatlarımızı öldürdüler. Yeter artık diyoruz sizler öldürüyorsanız bizlerde direnişteyiz. Ne zaman ki önderimiz üzerindeki tecrit kalkarsa o zaman bizlerde özgür ve rahat bir nefes alabiliriz

Aliye Balık: Önderimize yönelik tecridi kınıyorum. Bende bir anne olarak özgürlüğümüzün ve dilimizin zindanda olduğunu söylüyorum. Devlet bizi 30 yılı aşkın bir süredir katlediyor, infaz ediyor. Abdullah Öcalan özgür bırakılmadığı sürece Kürt ve Türk halkı özgür olmayacaktır.

Hanife Kaçak: Kürt halkına yapılan zulüm de diğer ülkelerin de payı var. Biz bugün itibari ile önderimiz Abdullah Öcalan'ın özgür bırakılması ve içerisinde bulunduğu tecridin kaldırılması için tüm Kürt halkının el ele verip alanlara çıkmasını istiyoruz. 15 Şubat bizim için kara gündür.

Cahide Ölmez: Dört duvar arasında bir insanın kalmasına destek veren ve böyle bir tecrit uygulamasına giden herkesi kınıyorum. Ben barış annesi olarak ayaklarımın üzerinde güçlü bir şekilde özgürlüğümüzü almak için duracağım ve asla pes etmeyeceğim.

Zekiye Kaya: Biz tüm anneler saçlarımızdan bir gemi oluşturup önderliğimizin özgür olmasını ve zindandan çıkmasını sağlayacağız. Abdullah Öcalan Kürt kadınlarına her zaman cesaret verdi ve onlara güç kaynağı oldu. Bizlerde kadın olarak, anne olarak kanımızın son damlasına kadar önderliğimizin arkasındayız. Önderimiz Abdullah Öcalan özgür olmadığı sürece kadınlar ve Kürt halkı da özgür olmayacaktır.

Rabia Algül: Abdullah Öcalan Kürt halkına büyük bir cesaret verdi. Bizde bu yüzden korkmadan alanlardayız ve haklarımızı savunuyoruz. Önderliğimiz 17 yıldır zindandadır. Kürt halkı önderliğini savunmak için tüm güçlerini ortaya koymuştur. Abdullah Öcalan dünyaya bir melek olarak gelmiştir. Çünkü o bir halkın önderi olmuştur. Biz kanımızın son damlasına kadar mücadelemize devam edecek ve direnişimizi sürdüreceğiz.

Ümran Kurt: Devlet önderimiz üzerindeki tecritle birlikte çözüm sürecini de bitirdi. Kürtler üzerinde topyekün bir savaş ilan etti. Biz bu savaşa ve tecride daha fazla dayanamıyoruz. Tüm Kürt halkı bu tecride dur demek için alanlara gelip ses vermelidir. Türkiye Cumhuriyeti Kürtler üzerine psikolojik bir savaş çıkarma derdinde. İnsani ve vicdani olarak kendilerini rahat hisseden insanlar evlerinde soba önünde oturarak bir şeyleri değiştiremezler. Bu yüzden tüm annelerimiz özgürlüğümüz için, tecrit ve katliamların son bulması için ses vermelidir.

(ekip/dc/fk)