JINHA

ŞIRNEX - Silopi'de devlet güçleri tarafından katledilen Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır, genç yaşına rağmen mücadele dolu yaşamı ve son ana kadar halkın yanında olmasıyla ilçe halkının hafızasında derin izler bıraktı. Öz yönetim inşa çalışmalarına öncülük eden, kadın yoldaşlarıyla birlikte ev ev dolaşarak moral veren Pakize, annesiyle yaptığı son görüşmede, "Halkımızın yanındayız. Tanklara toplara karşı halkımızla birlikte mücadele veriyoruz" demiş.

Silopi'de halkın özyönetim direnişine karşı saldırılarda 4 Ocak gecesi KJA Yönetim Kurulu ve DBP PM üyesi Sêvê Demir, KJA üyesi Fatma Uyar, Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır ve İslam Atak (20) adlı genç katledilmişti. 26 yaşında katledilen Pakize Nayır, yaşamı boyunca direnişçi ve mücadeleci kimliğiyle ön plana çıktı. Okulu bırakan Pakize, eline geçen bütün kitapları okuyup, yaşama olan tutkusunu kitaplardan alıyordu. 18 yaşına girdiğinde kendi ayakları üzerinde duran ve ailesini geçindirmek için Ofis Mahallesi'nde kuaför salonu açan Pakize, bu arada KURDI-DER'de dil eğitim aldı. Hem esnaflık yapan hem de HDP ilçe yönetiminde yer alan Pakize, pratiği, duruşu ve mütevazı kişiliğiyle herkesin takdirini topluyordu. Pakize hiçbir direniş ve yürüyüşü de kaçırmamasıyla biliniyordu.

Öz yönetim inşasında yerini aldı

Kobanê'nin özgürleştirilmesi sürecinde günlerce Suruç hattında direniş nöbetinde yer alan Pakiz, 13 Mart 2015 tarihinde PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için Cizre'de başlatılan Diyarbakır'da son bulan yürüyüşte de yerini aldı. Silopi'de 7 Ağustos 2015 tarihinde Başak Mahallesi'ne yapılan ev baskınları sonrasından öz yönetimlerin ilan edilmesiyle Pakize Nayır, Halk Meclisi Eşbaşkanı seçildi. Öz yönetim çalışmaları sırasında halkla bütünleşen, oluşturulan bütün komünlerde katkısı olan Pakize, sokağa çıkma yasağının ilan edilmesiyle birlikte direnişe öncülük edenler arasında yerini aldı.

Halka öncülük ettiler

Sıkıyönetim uygulamalarının başladığı günden katledildikleri güne kadar Pakize ve Seve Demir hep yan yana durdu. Sokağa çıkma yasağının ilan edildiği 14 Aralık 2015 tarihinde direnişin ve saldırıların yoğunlukla sürdüğü Nuh, Cudi, Başak ve Barbaros mahallelerinde Seve ile evlerini terk etmeyen halkın tek tek kapısını çaldı. Halkın sorunlarını dinleyen Pakize ve Seve, saldırıların ilk gününde Başak Mahallesi'nde bedenlerini tank ve toplara siper eden halka öncülük etti. Atılan her top mermisine attığı zılgıtlarla karşılık veren Pakize'yi halk şimdilerde direniş sırasında attığı zılgıtlarla anıyor.

Derin izler bıraktı

Sokak aralarında dolaştıkları sırada kimi zaman evleri yıkılanların acılarını paylaşıyor, kimi zaman halkın ihtiyaçlarını karşılamak için büyük çaba harcıyorlardı. Direnişin ilk gününden, katledildikleri güne kadar kendilerini yalnız bırakmayan ilçe halkı, mücadelelerinin takipçisi olacaklarını ifade ederek, mücadeleyi onların bıraktığı yerden devam ettireceklerini her fırsatta dile getiriyor.

Son görüşmesinde 'Halkımızın yanındayız' demiş

Öz yönetim direnişindeki duruşuyla başta ailesi olmak üzere ilçe halkında derin bir izler bırakan Pakize'nin annesi Behiye Nayır, çocukluk ve gençlik yıllarını anlatırken zorlanıyor. Gençliğinde ailesini geçindirmek için kendi başına kuaförlük yapmaya başladığını ve sonradan kendi işyerini açtığını söyledi. Kardeşlerine sürekli nasihatlerde bulunan ve mütevazı kişiliğinden dolayı herkesin Pakize'yi çok sevdiğini belirten Behiye, telefonla son konuşmalarında Pakize'nin, "Halkımızın yanındayız. Tanklara toplara karşı halkımızla birlikte mücadele veriyoruz. Halkımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz" dediğini anlattı.

Pakize'nin verdiği mücadelenin takipçisi olacaklarını, hiçbir zaman bu mücadeleyi verdiklerinden pişmanlık duymadıklarını ifade eden Behiye, "Kanımızın son damlasına kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

'İnsanları konuşmalarıyla etkiliyordu'

Kardeşi Fidan Nayır ise beraber işlettikleri kuaför salonunu ablasının fotoğraflarıyla donatmış. Onun çalışkanlığı, insanlara olan sevgisinin sonsuzluğunu anlatan Fidan Nayır, "İnsanları konuşmalarıyla etkileyebiliyordu. Onun ötesinde kardeş olmak bir yana, arkadaşlık bağımız vardı. Evin bütün ihtiyaçlarını o karşılardı. Pakize bazen kardeş, bazen anne, bazen baba, bazen de arkadaşımdı."

(dk-aı/gc)