JINHA

HABER MERKEZİ - Hukukçular, Kürdistan'da ve Cizre'de yaşanan vahşet uygulamalarına karşı Cumhurbaşkanından, Bakana, askere kadar tüm sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu. Hukukçular sorumluların peşini bırakmayacaklarını belirterek, "Taybet Ana'nın evlatlarının unutamayacağı gibi biz de unutmayacağız. Tam da bu nedenle size de unutturmayacağız insanlığa karşı işlediğiniz suçların hesabını vereceksiniz" dedi.

ANKARA

Kürdistan'da yaşanan katliamların sorumlularına dair 7 ayrı ilde suç duyurusunda bulunan avukatlar, Ankara Adliyesi önünde bir araya geldi. Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Özgürlükçü Demokrat Avukatlar, Halkevleri Hukuk Dairesi ve İHD'li hukukçular "Katliamlara sessiz kalmayacağız" yazılı pankart açtı. Avukatlar adına konuşan Ankara Barosu'ndan avukat Yezdan Aydın, "İnsanlık değerlerinin tükendiği zulmün en ağırının vahşetin an acısının yaşandığı, toplumun bir kesiminin kör, sağır ve dilsiz olduğu bu günlerde biz hukukçular olarak sessiz kalmadık, kalmayacağız" dedi.

Kürdistan'da insanlığına karşı suç işlendiğini ifade eden Yezdan, "Yargı önünde hesap vermelerini sağlamak amacıyla bu kişiler hakkında bu gün suç duyurusunda bulunacağız. Onlar cezalarını çekene kadar da hukuki sürecin takipçisi olacağımızı buradan duyuruyoruz" diye konuştu.

Açıklamanın ardından avukatlar, suç duyurusunda bulunmak üzere adliyeye girdi.

İSTANBUL

ÇHD İstanbul Şubesi, Demokrasi İçin Hukukçular, ÖHD, Özgürlükçü Demokrat Avukatlar Çağlayan Adliyesi'nin önünde ortak basın açıklaması düzenleyerek Kürdistan'da yaşanan ağır hak ihlalleri, hukuk dışı uygulamalar ve katliamlara ilişkin sorumlu olan bütün devlet yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu. "Cizre halkı yalnız değildir" sloganlarının atıldığı açıklamada "Katliamlara karşı sessiz kalmayacağız" pankartı açıldı. Basın metnini okuyan Avukat Sezer Uçar, "Acılar içinde hafızamıza resmettiklerinizi Taybet ananın evlatlarının unutamayacağı gibi biz de unutmayacağız. Tam da bu nedenle size de unutturmayacağız; insanlığa karşı işlediğiniz suçların hesabını vereceksiniz" dedi.
Sezer, "Her gün yeni bir Guernico ile uyanıyoruz. Ülkemizin Franko'ları, Salazar'ları, Duçe'leri eserleri ile şimdilik ne kadar övünseler azdır" diyerek kanla yaratılan tablonun hiç bir zaman unutulmayacağını vurguladı.

'Toz duman içinde yaptıklarınız anlaşılmıyor sanıyorsunuz'

"Bu kanlı zulüm sahipleri, bu toz duman içerisinde ne yaşandığının, ne yapıldığının anlaşılmayacağını zannedebilir. Ancak bizler, o tablonun içerisinde, bir yok etme makinesinin, halkın bir kesimine karşı planlı, sistematik ve bilinçli saldırılarını görüyoruz" diyen Sezin, "O tablonun içerisinde helikopterler, uçaklar, tanklar ve her türden ağır silahlar ile topluca öldürülmüş, cesetleri parçalanmış, sokakta çürümeye terk edilmiş bebekler ve yaşlılar, silahsız masum insanlar görüyoruz" ifadelerini kullandı.

'Cizre bodrumu da kanlı tabloda yerini aldı'

Katliamlardan ve hukuksuzluklardan sorumlu bütün devlet yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirten Sezin, "Taybet Ana'nın evlatlarının unutamayacağı gibi biz de unutmayacağız. Tam da bu nedenle size de unutturmayacağız; insanlığa karşı işlediğiniz suçların hesabını vereceksiniz" dedi.

Basın açıklamasının ardından avukatlar suç duyurusu için dilekçelerini savcılığa sunmak üzere Çağlayan Adliyesi'ne girdi.

DİYARBAKIR

Mezopotamya Hukukçular Derneği, Cizre'de yaşanan vahşete ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı, Şırnak Valisi, Cizre Kaymakamı, Özel Hareket Tim Komutanları, alt sorumlu askeri komutanlar, ilgili yerlerin Emniyet Müdürleri, suç işleyen polisler, özel harekat mensupları ve operasyona katılan herkes hakkında dilekçe hazırlandı.

Dernek binasında konuya ilişkin basın toplantısı düzenlendi. MHD yöneticilerinden Emrullah Engin Akyürek, "2. Dünya Savaşı'ndan sonra özellikle insan haklarının uluslararası platformda giderek artan bir destek görmesi ve bu hakların birçok yerde ağır ihlallere uğraması uluslararası hukukun, devletin yanı sıra bireylerle de ilgilenmeye başlamasına yol açmıştır. Nürnberg Mahkemesi'nin aldığı kararlar uluslararası hukukun yalnızca devletlerarası ilişkilere uygulanacağına ilişkin egemen yaklaşımı değiştirmeye başlamıştır. Söz konusu mahkeme kararları, bireylerin uluslararası hukuk çerçevesinde işledikleri suçlardan dolayı sorumlu tutulup yargılanabileceğini açık bir şekilde ifade etmiştir" dedi.

'Hak ihlali uygulayan kim olursa olsun cezalandırılır'

Uluslararası toplumun gereksinimleri ile gelişen sosyo-ekonomik ve siyasi gelişmelerin bireyi, uluslararası hukukun sujesi haline getirdiğine dikkat çeken Emrullah, artık bireylerin toplumsal statülerinin onların ağır insan hakları ihlallerinden dolayı cezalandırılmalarına engel olmadığını belirtti. Emrullah, "Ağır insan hakları ihlalleri yapan bireyler ister devlet başkanı, ister askeri lider veya kamu tüzel kişisi ya da özel bir kişi olsun cezalandırılır. Bu nedenle MHD olarak yaşanan insanlık suçlarını şikayet etmek amacıyla birazdan adliyeye gideceğiz" diye konuştu.

Basın toplantısının ardından avukatlar hazırladıkları 50 sayfalık dilekçeyle Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

(ekip/ck/sy/gc)