'Devrim ilmek ilmek örülüyor'

09:03

JINHA

İSTANBUL - Kürdistan’da yaşanan katliam ve direnişe tanıklık etmek için batıdan yola çıkan kadınlardan Nurten Kayahancı, “Hendeklerin ardında bir yaşam örülüyor, komünler örülüyor. Bunlar devrimin ayaklarıdır. İnsanların kendi kuracakları toplumsal sistemin küçük adımlarıdır” diye belirtti.

AKP ve sarayın topyekûn savaş konsepti Kürt halkını imha etme politikaları ile devam ederken, halk katliamlara direnişle karşılık vererek mücadele azmini yükseltiyor. Ülkenin tamamında çeşitli biçimlerde varlığını hissettiren faşist politikalara karşı ise batıdan kadınlar Kürdistan’a giderek direniş ruhunu yerinde gözlemlemeye çalışıyor. Bu kadınlardan biri de Emekçi Kadınlar Üyesi Nurten Kayahancı. Geçtiğimiz günlerde ilk defa Diyarbakır’a gittiğini belirten Nurten,”İlk defa Amed'de bulundum. Şehre girerken sizi çok farklı bir hava karşılıyor. Hem hüzünlü, hem yaslı ama bir o kadar da umut dolu. Şehrin o ölümsüzleşen yüzü sizi karşılıyor” dedi.

‘Bu irade insana umut veriyor’

Diyarbakır'da girildiğine devletin faşizminin çok net hissedildiğine vurgu yapan Nurten, "Her köşe başında, her sokakta, her cadde de askeri araçlar obüsler, tanklar, akrepler, tomalar var. Sizi her dönemeçte her yolun girişinde bunlar karşılıyor. Belki şehrin en büyük arazilerini askeri kışlalar almış" şeklinde konuştu. Diğer yandan müthiş bir direnişin varlığına dikkat çeken Nurten, "Biz Amed'e gittiğimizde sokağa çıkma yasağının 41. günüydü. Ablukalara karşı müthiş bir irade sergileniyor. Devlet orantısız bir güçle, bütün askeri zoruyla saldırıyor ve oradaki gençler oradaki halk buna cevap veriyor. Bu irade bu geri çekilmeme insana müthiş umut veriyor" dedi.

‘Devrimi ilmek ilmek örmek…’

YPS-JIN gibi silahlı sivil kadın örgütlenmelerinin direniş için çok önemli olduğunu ifade eden Nurten, “Var olan faşizme karşı kitlesel cevap vermek. Halkın içerisindeki devrimci dinamiklerinden faydalanarak silahlı birlikler, milisler yaratmak özellikle bu devrimlerde ayaklanmalarda olması gereken bir durum" diye belirtti. YPS-JIN ile yaratılmak istenenin kadın isyan komitelerinin Kürdistan ayağı olduğuna dikkat çeken Nurten, “Kürdistan da ayaklanma devrim dönemini yaşıyorken Türkiye tarafının böyle bu kadar sessiz kalması normal değil. Nihayetinde devrimci durumlar var diyorsak devrimci koşullar da var. Devrimi adım adım, ilmek ilmek örmek lazım yerellerde, mahallelerde, illerde, şehirlerde. O yüzden kadınlara çok iş düşüyor” diye konuştu.

'Ateşten körüler kurmalıyız'

İlan edilen öz yönetimlerin, halkın toplumsal sistemi yetersiz bulması ve sistemin ihtiyaçlara cevap olamaması ile açığa çıktığını dile getiren Nurten, “ Kürdistan ve Türkiye’de baktığın zaman iktidar eliyle faşizmle yönetiliyoruz. Ne orası tek başına savaşarak ne de biz burada tek başımıza savaşarak gerçek özgürlükleri elde edemeyeceğiz. Dolaysıyla bizim birleşik mücadeleyi örmemiz gerekiyor. Ateşten köprüler kurmak gerekiyor. Hendeklerin ardında bir yaşam örülüyor, komünler örülüyor. Bunlar devrimin ayaklarıdır. İnsanların kendi kuracakları toplumsal sistemin küçük adımlarıdır. O yüzden takdire şayandır. Türkiye ve
Kürdistan'ın toptan özgürleşmesini istiyorsak hedefleri buna göre belirleyip birlikte bir şeyler yapabiliriz” diye ifade etti.

Kadınların devrimin gerçek ayakları olduğuna işaret eden Nurten son olarak, “Mücadele eden kadınlar kolay kolay pes etmiyor. Özgürlüğü, devrimi kurmak istiyorsak bunun en güzel öncüsü kadınlar. 2016 kadınların yılı olacak. Belli ki kadınlar bu yıl çok farklı eylemler düzenleyecekler, çok farklı şeyler göreceğiz” dedi.

(öç/sg/ck/fk)