Mahalli kadın örgütlenmesi örneği: Gülsuyu Gülensu Kadın Dayanışma Evi

09:02

Özlem Çiçek/JINHA

İSTANBUL- Maltepe'de bulunan Gülsuyu Gülensu Kadın Dayanışma Evi, adeta özyönetimlerde kadın örgütlenmesine bir örnek. Dayanışma evinin kurucularından Gülten Dokuyan, mahallede yaşayan kadınlara daha yakın olduklarından dolayı iletişimin de çok rahat sağlandığına dikkat çekerek "Örgütlülüğümüzden dolayı kadınlar olarak anlık gelişen olaylar karşısında anlık tepkilerimizi ortaya koyabiliyoruz" dedi.

Hayli tartışılan özyönetimle yerellerin güçlendirilmesi sisteminin bir ayağı olan yerinden örgütlenmelere bir örnek; Gülsuyu Gülensu Kadın Dayanışma Evi. Mahalli kadın örgütleri, mahallenin dışına çıkamayan kadınlar için çözüm üretici ve geliştirici olması bakımından yaygınlaştırılması gereken bir örgütlenme şekli. Yerelin problemlerini yereldeki örgütlenmelerin daha iyi bildiği, ihtiyaçları daha iyi gözlemlediği, buna karşılık tedbirleri daha gerçekçi sağlayabildiğini biz Anadolu Yakası'nın Maltepe ilçesine bağlı Gülsuyu Mahallesi'nde bulunan Gülensu Kadın Dayanışma Evi'nde görebiliyoruz. Gittiğimizde bizleri sıcak çaylarıyla karşılayan Gülensu Kadın Dayanışma Evi'nin kurucu kadınları arasında yer alan Gülten Dokuyan, Ebru Ünal, Mediha Mete ile Gülensu'yu nasıl kurduklarını ve şimdiye kadar ne tür etkinliklere imza attıklarını konuştuk.

'Kadınlara dokunmaya çalıştık'

Gülensu Kadın Dayanışma Evi'nin 12 Ekim'in 2014'ten bu yana faaliyette olduğunu söyleyen Gülten Dokuyan, ilkin amaçlarının bir kadın derneği oluşturmak olmadığını anlattı bize. Gülten, kadınların ilk olarak sorunlarını bir kadının daha iyi anlayacağı düşüncesiyle muhtarlık seçimlerinde bir kadın adayı öne çıkardıklarını ve adayın seçimlerde kazanması için çalışma yürüttüklerinin bilgisini verdi. Gülten, sürdürdükleri çalışmalarda ev ev dolaşarak, yaptıkları sohbetlerle kadınlara dokunmaya çalıştıklarını ve seçimleri kaybetmiş olmalarına rağmen ellerindeki olanakları birleştirerek dayanışma evini kurmayı başardıklarını söyledi.

'8 Mart'ı barışa adayacağız'

Gülten, şimdiye dek yaptıkları etkinliklerine dair olarak ise, "Dernek olarak kadın koromuzu kurduk, çocuk tiyatromuzu oluşturduk, takı tasarım, İngilizce ve matematik kurslarımız oldu" şeklinde konuştu. Bunun yanında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliklerini, yaza merhaba şölenlerini, sinevizyon gösterileri, kadın istihdam paketine dair paneller ve dönem dönem kadınları bir araya getiren kahvaltı etkinlikleri yaptıklarını belirtti. Etkinliklerinin hala devam ettiğini söyleyen Gülten, kadınlar olarak bu yıl ki 8 Mart' ı ise barışa adamayı kararlaştırdıklarının bilgisini de verdi.

'Toplumsal değişim sağlanıyor'

Gülten, Gülsuyu Kadın Dayanışma Evi'nin en güzel yanlarından birinin de yaşamları bir mücadele olan kadınların yalnız olmadığını görmek olduğunu söyledi. Mahalli bir dernek olduklarından dolayı kendilerini kadınlara ve haliyle sorunlarında da daha yakın bulduklarını dile getiren Gülten, "Örgütlülüğümüzden dolayı kadınlar olarak anlık gelişen olaylar karşısında anlık tepkilerimizi ortaya koyabiliyoruz" ifadelerini kullandı. Derneklerine gelen kadınlarda bilişsel anlamda gelişmeler kaydettiklerini aktaran Gülten, "Buraya gelen kadınlardaki değişimleri gözlemleyebiliyoruz. En güzeli de bu değişimin sadece bir bireyde kalmayarak bireyin çevresine de yansıması. Kadın değişince aile bireyleri de değişiyor ve toplumsal değişim de bu şekilde gerçekleşiyor" vurgusunu yaptı.

'Her mahallede kadın dayanışma evi olmalı'

Dayanışma evinin kurucularından Mediha Mete ise dernekleri için, "Gülsuyu Gülensu Kadın Dayanışma Evi bana göre ağlarken de gülerken de birlikte olabilmek birbirimize dokunmaktır" dedi. "Mahalledeki kadınlarla bir araya geldiğimizde belki de kimseye anlatmadıklarını bizlerle paylaşıyorlar. Bu güven ortamının oluşması önemli" diyen Mediha, mahalli kadın derneği olarak kadınların sorunlarına kurumsal kadın derneklerinden daha yakın olduklarını belirtti. Mediha aynı zamanda "Ne kadar çok olursak birlik içinde olursak o kadar birbirimize dokunabiliriz. Her mahallede bir kadın dayanışma evinin olması gerektiğine inanıyorum" dedi.

Son kampanyaları Kürdistan için…

Gülensu Kadın Dayanışma Evi'nden son olarak görüştüğümüz Ebru Ünal ise son olarak yürüttükleri kampanya hakkında bilgi vererek, Kürdistan'da devletin yarattığı savaşla bölge halkının en temel ihtiyaçlarını karşılamasının engellendiğini ifade etti. Ebru bölge halkı için, "Gıda, ilaç, çocuk bezi, çocuk maması, ped ihtiyaçlarını karşılayabilecek malzemeleri topladık topluyoruz" diye belirtti. "Bu ihtiyaçları yine Gülsuyu Mahallesi'ndeki kız kardeşlerimizle dayanışma sağlayarak tedarik ettik" şeklinde konuşan Ebru son olarak, "Kadınlar olarak yaşanan vahşete karşı tepkimizi ortaya koymamız gerekiyor. Bu bağlamda bütün kadınları Kürt illerinde yaşanan vahşet için bir şey yapmaları çağrısında bulunuyorum. Vahşeti, dillendirmek olur, ses çıkararak tepkimizi ortaya koymak olur, dayanışmak demek olur bir şekilde birbirimize destek olalım" diyerek sözlerini noktaladı.

(öç/ck/mg)