Nöbetteki anneler ve çocuklar 'devrimin yaşı olmaz' diyor
09:09
JINHA
AMED - Kuşatma ve soykırım saldırılarına karşı Diyarbakır'da direniş nöbetlerini anneler ve çocuklar terk etmiyor. Cizre'deki katliamı asla unutmayacaklarını söyleyen anneler, tüm kadınlara ses çıkarma çağrısı yaptı. Çocuklar ise "Devrimin yaşı olmaz" diyerek direnişe katılıyor.
Cizre'de vahşet bodrumlarındaki katliama karşı sesini yükselten anneler, insanlık tarihinde görülmemiş bir vahşet uygulandığını söyleyerek, öfkelerini dile getirdi. Diyarbakır'da Barış Anneleri'nden Müşer Güler "Senin davan namusun para ama bizim davamız para davası değil bizim davamız mücadele davasıdır" diyerek Kürt halkının zulüm karşısında asla boyun eğmeyeceğini söyledi. Müşer devletin Sur, Cizre, Silopi ve Kürdistan üzerinde yaptığı katliamları lanetlediğini dile getirerek "Küçücük çocukları öldürmek hangi vicdan ve dinde var. Eğer Erdoğan çok yiğitse kendi oğlunu askere yollasın. Fakir ekmeği olmayan paraya ihtiyacı olan Türklerin çocuklarını askere yolluyor. Sonra da anneleri çıkıp diyor ki 'vatan sağ olsun' benim senin ciğerin yandıktan sonra vatan nasıl sağ olsun. Bugün bizim çocuklarımız hem askere gidiyor hem de dağa çıkıyorlar. Ama bugünden itibaren hiçbir Kürt annesi çocuğunu askere yollamasın. Ne yapıyorsa yapsın? Mademki ben ve çocuğum teröristiz o zaman askere de göndermem onu" dedi.
'Kürtler değil Erdoğan bitecek'
Songül Canan ise devletin dini kullanarak insanları kullandığını ifade ederek "Camilere gidiyor tüm kameralar onu gösteriyor. Sen Kürtleri bitiremeyeceksin bu davayla sen biteceksin ama bizler bitmeyiz. Bir kere buna senin kuvvetin yetmez. Biz burada 300-400 kişiyiz sen milyonla asker polis yoluyorsun. Bundan korkacağımızı mi sanıyorsun. Korkmuyoruz. Çocuklarımız onlara karşı direniyor" dedi. Herkesin zulme karşı ses çıkarması çağrısı yapan Songül, "Korkmayın sokaklara çıkın çocuklarımıza davamıza sahip çıkın diyorum. Biz kanımızın son damlasına kadar bu davayı el ele devam ettireceğiz" dedi.
'Yine de direneceğiz'
Bu vahşete karşı kimsenin evinde oturmaması gerektiğini söyleyen Fatma Kara ise "Biz uzun yıllardan beri katliama uğruyoruz. Ama artık bunun bir sonunun olması gerek bu yaptıkları nereye kadar devam edebilir ki. Bizler anneler olarak barışı savunuyoruz. Tüm halkımız barış diyor ama onlar yine bizi öldürmek istiyorlar. Ama o kadar kolay değil artık biz hiçbir zaman davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Evimizi sokaklarımızı asla onlara bırakmayacağız. Hepimizi tek tek öldürseler bile yine de direneceğiz" diye konuştu.
Nöbet alanlarından çocuklar: Devrim yaş dinlemez
Annelerin yanı sıra çocuklar da direniş nöbetlerinden ayrılmayarak "Devrim yaş dinlemez" diyor. Kuşatma altındaki arkadaşları için direnen çocuklar akşamları da "Zulme karşı ses çıkar" eylemlerine katılıyor. Rojava Parkı'nda nöbete katılan M.T., Sur ve Cizre'de katledilen çocuklar için nöbette olduğunu belirterek, "Biz burada okula gidebiliriz. Çünkü bizim bombalanmış ya da yakılmış bir okulumuz yok. Ama gitmiyoruz. Onun yerine buraya gelip nöbet tutuyoruz. Bunu yaparak oradaki insanlara ne kadar faydamız oluyor bilmiyorum ama bizim de elimizden gelen bu. Ayrıca Sur'da, Cizre'de onlarca çocuk sokağa bile çıkamazken bizim okula gitmemiz bu direnişe ihanet olur. Arkadaşlarımız ölüyor. Biz buradaki nöbeti barış adına yapıyoruz ama biz ne kadar barış desek onlar yine bize saldırıyor. O yüzden bu nöbeti artık barış için değil direniş için direnişe selam ve destek vermek için yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
'Biz burada barış istiyoruz, onlarda bize saldırıyor'
A.K. ise (15) burada nöbet tutarak seslerini duyurmaya çalıştıklarını ve ablukalar kalkana kadar nöbet eylemlerine devam edeceklerini söyledi. A., "Biz burada daha fazla insan ölmesin çocuklar ölmesin diye nöbet tutuyoruz. Yaptığımız kötü bir şey değil ki. Demek ki onlar barış istemiyorlar. Biz çocuklar burada ölsek 'terörist' diyecekler. Barış için burada oturduğumu bilmek istemeyecekler. O yüzden diğer insanlara tek bir çağrım var buraya gelip görsünler o zaman her şeyi anlarlar" diye konuştu.
'Halkımızın yanında olup onlara destek vereceğiz'
M.U. (15) ise "Cizre'de 60 kişiyi yakarak öldürdüler. Bizde burada oradaki Kürt halkına destek veriyoruz. Ama polis yasımızı bile tutmamıza bile izin vermiyor. Buraya gelerek biz biber gazı ve tazyikli suyla saldırıyor. Cizre'de, İdil'de öğretmenler bizim kardeşlerimizi ölüme terk ediyor ve bizim de burada onların derslerine girmemizi istiyorlar. Biz onların dediklerini yapmayacağız okula gitmeyeceğiz" dedi.
(de-mm/gc