Kadınlar 'özgürlüğün özgürlüğümüzdür' diyerek alanlara çıktı

15:31

JINHA

HABER MERKEZİ - PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye getirilişinin 17. yılında sokaklara çıkan kadınlar ve yurttaşlar komployu protesto etti. İstanbul'dan Van'a kadar protestolarda yer alan kadınlar, "15 Şubat, mücadelesinin merkezine kadın iradesini koyan iradeye karşı geliştirilen komplodur" dedi.

İSTANBUL

PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin 17. yılında protesto eden İstanbul Barış Anneleri Meclisi dernek binasında basın açıklaması düzenledi. Barış Anneleri Meclisi üyesi Emine Erbek, "Bu kara bir gündür. Bizlerin direnişi ile önderliğin özgürlüğüne kavuşacağına inanıyoruz. Bu komplo aslında Kürt halkını yıldırmaya ve bitirmeye yönelikti. Bunun ardı sıra saldırılar ve katliamlar yaşanması da tesadüf değildi. 17 yıldır öndeliğimiz tecrit altında ama bu Kürt halkının iradesinden hiçbir şey almadı" dedi. Emine, Cizre'de yaşanan katliamı da kınayarak, "Anneler olarak Cizre'nin derinişini saygı ile selamlıyoruz. Son ana kadar direndiler. Boyun eğmediler. Onarlın direnişi bizim direnişimizdir. Direnişimiz ile bu saldırılar ve katliamlar son bulacaktır. Cizre'nin direnişi bunun göstergesidir" şeklinde konuştu.

'Kürt halkı büyük bir direniş sergiliyor'

Ardından konuşan Barış Anneleri Meclisli üyesi Behiye Duman ise, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın ulus devletler tarafından komplo sonucu Türkiye'ye teslim edildiğini belirterek, "Bütün dünya ülkeleri Kürtlerden korkuyor. Bu öyle basit bir tecrit değil. Kürt halkı büyük bir direniş sergiliyor ve Ortadoğu'yu özgürleştirecek gücü var. Ama dış ülkeler buna izin vermiyor. Sürekli bu direnişi bastırmaya çalışıyorlar ama başaramıyorlar. Onlar tanklarıyla toplarıyla Kürdistan'a yönelsinler, bizim her türlü saldırıyı alt edecek kadar büyük bir direniş geleneğinmiş vardır" şeklinde belirtti.

ANKARA

HDP Merkez Yürütme Kurulu da 15 Şubat'a ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "Kürt sorununu karşılıklı görüşme ve müzakereyle çözmek isteyen; bu tutumu aynı zamanda Türkiye'nin demokratikleşmesi adımı olarak değerlendiren; Kürt halkının eşit haklara sahip olması ve eşit halkların barış içinde yaşamasının önündeki engellerin kaldırılması için çabalayan Sayın Abdullah Öcalan, 15 Şubat 1999 tarihinden bu yana İmralı Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde, uluslararası sözleşmelerin çiğnendiği koşullarda tutuluyor" denildi. Dünyanın farklı ülkelerinde ve Türkiye'de her yıl 15 Şubat'ta gerçekleştirilen eylem ve etkinliklerle bu duruma dikkat çekildiği hatırlatılan açıklamada, Abdullah Öcalan üzerindeki tecride de dikkat çekildi.

'Görüşmelerin kesilmesinin yarattığı sonuçlar ortada'

Özellikle 2015 Nisan ayından bu yana ağır tecrit koşullarında yaşayan Abdullah Öcalan'ın Kürt sorununun demokratik, barışçı siyasi çözümünde vazgeçilmez isim olduğu vurgulanan açıklamada, "Türkiye toplumunun ve dünyanın dikkatle izlemiş ve olumlu sonuçlanması için destek sunmuş olduğu İmralı görüşmelerinin kesilmesinin ve müzakere adımlarının atılmamasının bugün yarattığı sorunlar ortadadır. Saray-AKP iktidarının, içerde Ergenekon çetelerinden 90'ların özel harekatçılarına, siyaset alanının en gerici unsurlarından askeri vesayet savunucularına kadar geniş bir yelpaze ile ittifak kurması; dışarıda ise Suudi-Katar işbirliği ile Suriye başta olmak üzere Ortadoğu'ya yeni şekil vermeye çabalaması ile olumlu bir sonuç alınamayacağı çok açıktır. Kürt halkını düşman ilan ederek Rojava'ya saldırı hazırlığı politikası olsa olsa Türkiye'yi hızla bir bölge savaşının içine itecektir" diye kaydedildi.

Barışın, artık sadece silahların susması değil aynı zamanda demokratik bir Türkiye'nin kurulması mücadelesi olduğu belirtilen açıklamada, "Üzerinden 17 yıl geçmiş olsa da, 15 Şubat Uluslararası Komplosu'nun boşa çıkarılmasının yolu, İmralı'da Türk ve Kürt halklarının, Türkiye ve bölge halklarının tarihsel ve stratejik ittifakı için bütün varlığını ortaya koyan Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin derhal sonlandırılması ve müzakerelere başlanmasıdır" denildi.

BATMAN

PKK lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin yıl dönümünde Batman halkı hayatı durdurdu. Kentin her yerinde esnaf kepenk kapatırken, öğrenciler de okulu boykot etti.

VAN

Van'da TUYAD-DER öncülüğünde yüz binlerin katılımıyla yapılan yürüyüş ve basın açıklaması ile 15 Şubat kınandı. Yürüyüşe DBP ve HDP İl Eşbaşkanları, HDP Van milletvekillerinden Tuğba Hezer, Adem Geveri, Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Bekir Kaya, ilçe belediye eş başkanları, KJA, Barış Anneleri Meclisi ve çok sayıda STK temsilcileri katıldı. Sebze halinde bir araya gelen kitlenin taşıdığı pankartlara polislerce el konuldu. Kitle kortej halinde "Biji serok Apo", "Be serok jiyan nabe", ''Biji berxwedana Ciziri u Sure", "Selam selam İmralı'ya bin selam" sloganları ile İki Nisan Kavşağı'na kadar yürüdü. Kitlenin yürüyüşü İki Nisan Kavşağı'na yetişmeden polislerce engellendi. Abdullah Öcalan'ın resimlerinin taşındığını gerekçe olarak gösterilmesi üzerine tepki gösteren kitle bulundukları yerde basın açıklamasını gerçekleştirdi. Demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamlarını yitirenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşu ve "Çerxa Şoreşa" marşı okundu. Ardından kitle adına açıklama yapan TUYAD-DER Eşbaşkanı Emin Şeker, Kürt halkının 15 Şubatı kara gün olarak ilan ettiğini hatırlatarak, Abdullah Öcalan'ın tecrit koşullarına rağmen barış mücadelesinden vazgeçmediğini söyledi.

'Zorlu ama direniş dolu günlerden geçiyoruz'

Ardından konuşan HDP Van Milletvekili Tuğba Hezer, AKP nin oyununun Cizre ve Sur'da tutmadığını dile getirerek, Kürtleri katliamlar ve ölümler ile kontrol altına alamayacaklarını söyledi. Tuğba, "Onlar ateş çemberini kurdukça, biz Kürdistan'da özgürlük sevdamızı ile o ateş çemberini boşa çıkararak yerle bir etmiş olduk. Zorlu ama direniş dolu günlerden geçiyoruz. Devlet iktidarlar değiştirip yine aynı kirli yüzle Kürdistan'da faşizm bayrağını sallamak için ısrarla savaş başlatmış durumda. Bizler hep birlikte onların o faşizm bayraklarını hep birlikte hendeklerle gömeceğiz" diye konuştu.


'Kara pazartesi de 15 Şubat kınandı'

Van'ın Edremit ilçesinde Belediye Eşbaşkanı Sevil Rojbin Çetin ve belediye çalışanlarının tutuklanmasını protesto etmek amacıyla "İrademe dokunma" şiarıyla başlatılan "Kara Pazartesi" eyleminin 25.haftasında 15 Şubat protesto edildi. Edremit Belediye Meclis üyesi Bişar Abukan, "Sayın Öcalan şahsında Kürt halkına karşı geliştirilen bu komployu nefretle kınıyoruz. Bu temelde bölgede süren çatışmalı ortamın ve katliamların bir an önce son bulmasını talep ederken, Türkiye barışına büyük katkısı olan ve olacak PKK Lideri Sayın Abdullah Öcalan başta olmak üzere tüm siyasi tutukluların serbest bırakılmalarını talep ediyoruz" dedi.

'Bugün kara bir gün'

Topyekun savaş ile beraberinde uygulanan sıkıyönetimleri kınamak için Van'da kurulan direniş çadırı polisin müdahalesi sonucunda kaldırılmıştı. Bunun üzerine HDP ve DBP Van il örgütleri tarafından kurulmak İstenen çadıra polisin tahammülsüzlüğü nedeniyle başlattıkları üç günlük direniş nöbeti Edremit ilçesine devredilerek bugün son buldu. Direniş nöbetine destek veren Van Barış Anneleri Meclisi üyelerinin katılımı ile direniş nöbeti, yapılan açıklama ile son buldu. Açıklamada konuşan Van Barış Anneleri Meclisi üyesi Zekiye Kaya, bu günün önemli ve kara bir gün olduğunu belirterek, "Sayın Abdullah Öcalan barbar devlet tarafından teslim edildi. Cizre, Sur ve Nusaybin direnişlerini selamlıyoruz "şeklinde konuştu.

Katliamları ve kadın üzerinden yürütülen savaşı lanetlediğini ifade eden Zekiye, "Devlete sesleniyorum yeter daha ne kadar kan dökülecek. Devlet ölülerimizden, taktığımız örtülerden, renklerimizden korkuyorlar. Başbakan Tayyip Erdoğan Kürtlerin kanına doymuyor. Bu savaşlara cephe oluyor, Savaşlara yeter diyoruz "ifadelerini bulundu.

KIZILTEPE

Mardin'in Kızıltepe ilçesinde DBP'nin çağrısıyla ilçe merkezindeki Özgürlük Meydanı'nda bir araya gelen yüzlerce yurttaş, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye teslim edilişinin 17'nci yıldönümünde komployu protesto etmek istedi. Alanı ablukaya alan çok sayıda polisin açıklama ve yürüyüşe izin vermemesi üzerine kitle Mehmet Sincar Parkı'na geçerek burada toplanmaya başladı. Burayı da ablukaya alan polisler, yürüyüşe izin vermeyerek, gaz ve tazyikli su ile kitleye saldırdı.

Halkın polis saldırısına taşlarla karşılık vermesi üzerine başlayan olaylar devam ediyor.

ŞIRNAK

Yüzlerce kişi Şırnak Kent Meclisi, DBP, HDP, KJA ve DEM-GENÇ'in çağrısı ile DBP Şırnak İl binası önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Annelerin siyah elbise ve siyah baş örtüleriyle katıldığı basın açıklamasında sık sık, "Öcalan'sız dünyayı başınıza yıkarız", "Bijî serok Apo" ve "Bi rih bi can em bi te re ne ey serok" sloganları alırken; basın metnini DBP il yöneticisi Hüseyin Uğur okudu.

'Öcalan ezilen halkların özgürlüğü için mücadele ediyor'

Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilmesi sırasında "Güneşimizi karartamazsınız" diyerek bedenlerini ateşe verenleri anarak konuşmasına başlayan Hüseyin, Öcalan'ın kapitalist moderniteye karşı Demokratik Komünalizm ile ezilen halkların özgürlüğünün temsiliyetini yaptığını kaydetti. Hüseyin, "İşgalci ve sömürgeci güçler bu felsefeyi çıkarlarının önünde engel olarak gördükleri için Kürt Halk Önderi Öcalan'a karşı 39 devletin katılımıyla namert bir komplo geliştirdiler. Ancak Öcalan 17 yıldır cezaevinde insanüstü bir mücadeleyle ezilen halkların özgürlüğü için mücadele ediyor" dedi.

'Özyönetim olmazsa olmazımızdır'

Özyönetimin Kürt halkının "olmazsa olmazı" olduğunu vurgulayan Hüseyin, şunları kaydetti: "Sur ve Cizre başta olmak üzere her gün Kürtlerin kentleri taranıyor. Ancak Kürt halkı özyönetim tercihinden tek bir adım geri atmıyor. Uluslararası güçler de Türk devletinin vahşeti ve insanlığa karşı suçları karşısında sessizliklerini koruyarak, komploya ortak olmaya devam ediyorlar. Ancak Kürt halkı Önderliğinin yolunda yürümeye devam edecek ve hiçbir zaman geri adım atmayacaktır. Erdoğan ve AKP'nin barbarlığı karşısında şehitlerimizin hayallerinin gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz."

DİYARBAKIR

KJA, HDP ve DBP, DEM-GENÇ öncülüğünde Batıkent Meydanı'nda kitlesel eylem düzenlendi. Eyleme, HDP milletvekilleri, Barış Anneler ve TUHAD-FED de katıldı. "15 Şubat komplosunu lanetliyoruz" pankartı arkasında bir araya gelen kitle sık sık "Katil Erdoğan hesap verecek", "Katil devlet Kürdistan'dan defol", "Öcalansız dünyayı başınıza yıkarız" sloganları attı.
TUHAD-FED Eş Genel Başkanı Mehmet Temizyüz uluslararası tüm güçlerin ittifak geliştirerek PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik 15 Şubat komplosunu gerçekleştirdiklerini, Kürt özgürlük hareketini tasfiye amaçlı geliştirilen komplonun amacına ulaşmadığını, sonuçsuz kaldığını söyledi.

'Her savaşın mutlaka bir barışı vardır'

PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın İmralı Adası'nda geliştirdiği sistemi tüm halkların kurtuluşu için büyük bir şans ve tarihi bir fırsat olduğunu dile getiren Mehmet şunları kaydetti: "Sayın Öcalan'ın tüm tarihi çabalarına karşı, AKP iktidarı çözüm masasını devirmiş, esas amacı ve Kürt halkını nasıl tasfiye ederim emelleri tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır. AKP iktidarının en büyük çözüm politikası çözümsüzlük politikasıdır. Bilinmelidir ki her savaşın mutlaka bir barışı vardır. Onun için hiç zaman kaybetmeden AKP iktidarının çözümsüzlük ve katliamcı politikalardan vazgeçmeye çağırıyor, Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın derhal fiziki özgürlüğü sağlanmalıdır."

'AKP Hükümeti bir arada yaşamın altına dinamit koymaktadır'

15 Şubat Komplosu'nu kınamak ve lanetlemek için bir araya geldiklerini belirten KJA Eş Sözcüsü Ayla Akat Ata da PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın halkların birlikte yaşamasının teminatı olduğunu belirterek, "AKP Hükümeti bir arada yaşamın altına dinamit koymaktadır. 15 Şubat Kürt halkını bir yüzyıl daha statüsüz bırakmanın hamlesidir, Ağrı'nın, Maraş'ın, Çorum'un devamıdır, Seyid Rıza'nın idam sehpasına götürülüşünün devamıdır. 15 Şubat, mücadelesinin merkezine kadın iradesini koyan iradeye karşı geliştirilen komplodur" dedi.

'Önderliğimizin özgürlüğü, kadınların özgürlüğüdür'

"Kadın özgürlüğünde toplumu değiştirmenin dinamiğini gördüler, bu komployu gerçekleştirdiler. Kadın alanlardadır. Çünkü biliyorlar ki önderliklerinin özgürlüğü kendilerinin özgürlüğüdür" diye konuşan Ayla, yıllardır bu komployu kınadıklarını ama kulakların sağır, dillerin lal, gözlerin kör olduğunu belirtti. Türkiye halklarının 2013 yılından Nisan 2015 yılına kadar cenaze görmediklerinin altını çizen Ayla, bunun mimarının PKK Lideri Abdullah Öcalan olduğunu ifade etti.

Açıklamanın ardından polisin müdahale etmesi sonucu çatışmalar yaşanırken mahalle aralarına giren zırhı araçlar ve rangerlarla halka gerçek silahlarla saldırı yapıldı. Bağlar Mevlana Halit Mahallesi'nde bir gurup genç akrep tipi zırhlı araçta bulunan özel harekat polislerince darp edilip bir kişi gözaltına alındı.

Bağlar'da şiddetli çatışmalar devam ediyor. Polisler Bağlar'da gazetecilere de gaz bombası attı.

(ekip/gc)