Kadın ve çocukların 'Umut Işığı' abluka altında!
09:06
Şehriban Aslan/JINHA
AMED - Kadın ve çocuklara yönelik çalışmalar yürüten Umut Işığı Kadın Kooperatifi, Sur'da yaşanan saldırılardan dolayı 7 aya yakındır çalışmalarını yürütemiyor. Umut Işığı kurucularından Nevin Yakut, ablukadan dolayı kooperatifi kullanamadıklarını söyleyerek, savaş psikolojisini yaşayan çocuklar için ciddi kaygılarının olduğunu aktardı.
Umut Işığı Kadın Kooperatifi 2004 yılında kuruldu. Farklı kesimlerden kadınların bir araya gelip kurduğu bir kooperatif olan Umut Işığı, Diyarbakır'ın birçok alanında kadın ve çocuklar için çalışmalar yürütüyor. Sur ilçesinin Dabanoğlu Mahallesi'nde bulunan kooperatif, 'sokağa çıkma yasağı' nedeniyle yaz aylarından beri düzenli çalışmalar yürütemiyor. Umut Işığı Kadın Kooperatifi'nden Nevin Yakut, Sur dışına çıkan çocuklara ve ailelere ulaşmaya çalıştıklarını belirtti.
'Saldırılardan dolayı kooperatifi kullanamıyoruz'
Diyarbakır'ın birçok alanında çalışmalar yaptıklarını ve uzun bir zamandır Sur'da çalıştıklarını belirten Nevin, "7-14 yaş grubundaki çocuklara eğitim desteği veriyoruz. Sadece ders değil müzik ve erbane derslerini de veriyoruz. 0-6 yaş arasındaki çocuklara da eğitim veriyoruz. Atık maddelerden üretim yapmayı öğretiyoruz. Çocukların enerjilerini kanalize edebilecek eğitimler veriyoruz" dedi. Genellikle yoksul kesimin yaşadığı Sur'da çocuklar için farkındalık yaratmak amacıyla sosyal etkinlikler düzenlediklerini kaydeden Nevin, "Kurumumuz Dabanoğlu Mahallesi'nde olduğu için yaşanan saldırılardan dolayı uzun süredir orayı kullanamıyoruz. Bundan dolayı çocuklarla çok dağınık şekilde buluşup görüşüyoruz. İlişkili olduğumuz aileler ve göç eden ailelerle ilgili çalışmalar yapıyoruz. Kadın çalışmaları da yürütüyoruz fakat var olan sürecin en büyük mağduru çocuklar olduğu için onlar üzerinde daha çok duruyoruz" sözlerini kullandı.
'Çocukları toparlamak çok zor'
Umut Işığı Kooperatifi Yönetim Kurulu üyesi Neriman Dinçkan ise, yaz aylarından beridir düzenli çalışmalar yürütemediklerini söyleyerek, "Aylardır mahalleye girmek mümkün değil. Çocukların yaşanan savaştan dolayı travmalar yaşaması bizi ciddi anlamda sıkıntıya koydu. Çocukları toparlamak ve normale döndürmek neredeyse imkânsız hale geldi. Şu an da bir yerimiz yok. Çocuklara Sur'un dışında ulaşmaya çalışıyoruz. 300'ün üzerinde çocuğa ulaştık fakat eskide beri çalışma yürüttüğümüz çocuklardan biri hala Sur'da kalıyor. O çocuk şu an savaşı birebir görüp yaşıyordur. O çocuğu sonradan nasıl toparlayacağız diye çok düşünüyoruz" dedi.
'15 günde bir etkinlik yapabiliyoruz'
Var olan yerlerini kullanamadıkların dolayı farklı mekanlarda ancak 15 günde bir çocuklarla bir araya gelebildiklerini kaydeden Neriman sözlerine şöyle devam etti: "Şu anki aşamada elimizden gelen tek şey psikologlar eşliğinde çocuklara bir takım etkinlikler düzenlemektir. Çocuklar bu etkinliklere çok önem veriyor ve çok büyük moral kaynağı oluyor. 15 günde bir etkinliği yaptığımız için çocuklar ailelerine gün sayıyor. Elimizden geldiğince çocukların taleplerine cevap olmaya çalışıyoruz. İzmir, İstanbul ve batının birçok yerinden psikologlar ve müzisyenler çocuklar için gönüllü geldi. Böylece Batı-Doğu arasında bir köprü oluştu. Yasak kalktıktan sonra 20 çocuk da olsa çalışmalarımıza edeceğiz ve Sur'dan çıkmayacağız."
(mm/mg)