Gulan Botan/JINHA

QAMİŞLO - Tüm saldırılara rağmen demokratik yaşamın inşasında kararlılıkla ilerleyen Rojavalı kadınlar, tüm dünyaya da yeni bir yaşamın umudunu yeşertiyor. Geçtiğimiz haftalarda düzenledikleri konferansta kongre kararı alan kadınların çalışmaları son hızıyla devam ederken, DSM Üyesi Rojin Remo, kadından yana toplumsal bir sözleşmeye ihtiyaç olduğunu belirterek, demokratik yaşam modelinin ise kongrede daha da somutlaşacağını söyledi.

Cizîr Kantonu'na bağlı Dêrîk kentinde 5 Şubat tarihinde 72 delegenin katılımıyla Barış ve Demokrasi İçin Suriyeli Kadınlar 1. Konferansı düzenlenmiş ve Suriye Özgür Kadın Konseyi kuruluşunu ilan etmişti. Kongre kararının da alındığı konferans hakkında değerlendirmelerde bulunan Demokratik Suriye Meclis (DSM) Üyesi Rojîn Remo, "Bu konferans oluşumu 36 farklı örgüt ve siyasi partilerin katıldığı bir oluşumdu. Suriye'de yaşayan birçok halktan kadınlar konferansta toplumsal örgütlenmeye yönelik görüş ve önerilerini dile getirdiler. Her kadının kendi kültürünü temsil ettiği elbisesiyle katıldığı konferansta kadınların birbirlerinin iradelerine, fikirlerine karşı saygı temelinde tartışmalar yürütüldü" dedi.

'Diplomasinin güçlendirilmesi kararlaştırıldı'

Demokratik bir Suriye için yürütülen tartışmaların sonuç alıcı olduğunu kaydeden Rojin, "Ortak vardığımız diğer bir karar De Mistura'ya mektup yazmak oldu. Yapılacak olan Cenevre toplantısında Demokratik Suriye Kadın Meclisi olarak irademizi temsil etmek istiyoruz. Eğer kadının katılmadığı yani kadın iradesinin temsilini bulmadığı bir çözüm gelişirse bu da katliamların, talan ve göçlerin devamını getirir. Çözüm tartışılıyorsa buna sonradan kadın iradesini dahil etmek olmaz. Kadın bu çözümlerin içinde olmalı ve kendi toplumu, geleceği hakkında söz hakkı olmalıdır. Politika alanında kadının diplomasi ayağını güçlendirmek için adımlar atıldı. Kadının yaşadığı örgütlülük düzeyinin diğer kadın örgütleriyle de paylaşılması ihtiyacından yola çıkarak diplomasinin güçlendirilmesi kararlaştırıldı" diye belirtti.

'Her kadında ayrı bir heyecan yaşandı'

Suriye Özgür Kadın Konseyi oluşturma kararı alan kadınların heyecanına da vurgu yapan Rojin değerlendirmelerine şöyle devam etti: "Konferanstaki bir diğer kararımız ise Demokratik Suriye Kadın Konseyini oluşturmak oldu. Kürt, Arap ve Süryanilerin yer aldığı konsey oluşumunda gençliğe ayrıca yer verilerek konsey oluşumuna gidildi. İsim düzeyinde de açıkladığımız grupla ilk toplantımızı da gerçekleştirdik. Konferansta sağlanan ortak birlikteliğin heyecanı gerçekleştirilen toplantıya da yansıdı. Her kadında ayrı bir sevgi ve heyecan yaşandı ve büyük bir istekle kongreye gitme çalışmalarını örgütlemek için planlarımızı yaptık. Bu kongreyle kadının toplumsal sorunlarını çözmede ve demokratik oluşumunda nasıl bir öncülük yapması gerektiğini tartışacağız. Bunun için hepimiz şimdi büyük bir heyecanla yeni ve genişletilmiş konferansın çalışmalarına başladık. Öncelikle kadınlar olarak ne istiyoruz, nasıl bir toplum örgütlenmesine ihtiyaç duyuyoruz sorularını somutlaştırmaya başladık. Kadınlar olarak Demokratik Suriye çözümünde nasıl yer alacağız? Kendi ihtiyaçlarımız doğrultusunda geliştirdiğimiz kadına dair yasaları, kanunları nasıl hayata geçireceğiz ve bunların resmi olarak tanınması için nasıl bir iradeyle mücadelemizi büyüteceğiz noktalarında ortak kararlara gittik."

'Kadından yana toplumsal sözleşme'

Suriye'nin demokratik temelde yeniden inşasında kadından yana toplumsal sözleşmeye ihtiyaç duyulduğunu belirten Rojin, kadın eksenli toplumsal sözleşmenin hazırlık sürecine dair ise, "Suriye'de yaşayan farklı halklardan kadınların bir araya gelişi birlikte bazı ihtiyaçlar da doğuyor. Onun için şimdiden kadın eksenli toplumsal sözleşmemizi hazırlığına başladık. Tarih karşısındaki görevimizi yerine getirirken tarihsel yöntemleri kullanmak istiyoruz. Kadın sözleşmesi ayrı bir heyecan ve coşku veriyor ve aynı zamanda büyük bir güven geliştiriyor. Çünkü bizim ortak irade ve ihtiyaçlarımız temelinde bütün bunlar gerçekleşiyor" şeklinde konuştu.

'Demokratik yaşam modeli kongrede somutlaşacak'

Demokratik Suriye Kadın Konseyi olarak kadın örgütleriyle temasların geliştirilmesine dönük çalışmalarını başlattıklarını belirten Rojin şunları aktardı: "Suriye içinde ve dışında ne kadar kadın örgütlülüğü varsa onlara ulaşmak ve Suriye'nin toplumsal ihtiyaçlarını tartışarak ortak kararlara gitmek için örgütlerin tespiti noktasında çalışmalar başlanmış durumda. Başlattığımız bu çalışma askeri, siyasi, toplumsal tüm alanlarda çalışma yürüten kadın örgütlerini kapsıyor. Yani kadının 'ben varım' dediği her yere gidip onlarla bağlantıya geçeceğiz. Tüm kadınları gerçekleştireceğimiz kongre ekseninde yoğunlaşmaya davet etmek istiyoruz. Yapacağımız çalışmanın özüne ilişkin ilerde bazı broşürler hazırlayacağız. Bunları tüm kadın örgütlerine dağıtacağız ve bu konudaki görüşlerini bizimle paylaşmalarını isteyeceğiz. Böylece toplumdaki her farklı kurumun, siyasi, askeri görüşün ve toplumsal kuruluşların görüşlerinin ortaklaştığı demokratik modele gitmiş olacağız. Gerçekleştireceğimiz kongreyle kendi toplumumuzun farklı görüşleri ve inançlarının ortaklaşan fikirleriyle birlikte demokratik yaşam modeli daha da somutlaşacak. Bu çözüm hepimizin kararı olacağı için hepimizin sahipleneceği bir çalışma olacak."

'Tarihi mirasımızı devralarak mücadelemizi büyüttük'

Örgütlenme modelindeki eşbaşkanlık sisteminin kadının öz mücadelesinin getirdiği aşamanın bir sonucu olduğunu belirten Rojîn, "Demokratik bir yaşam ve sistem için bunları yeterli görmüyoruz. Biz Önder Apo'nun felsefesi ekseninde ideolojisini esas alarak bunları geliştirdik. Bugün Kürt kadını kendi örgütlülüğünü geliştirip, iradesini bu düzeyde ortaya koyabildiyse bu Önder Apo'nun geliştirmiş olduğu özgür kadın mücadelesinin bir sonucudur. Çünkü biz sıfırdan başlamadık tarihi mirasımızı devralarak mücadelemizi büyüttük. Eğer her tarafımızda talan, göç ve kadın pazarlarına rağmen Kürt kadını kendini örgütleyip bir güç haline geldiyse bu kendi tarihi gerçekliğimize sıkı sarılmamızdan ileri geliyor. Bu gün bu topraklarda farklı uluslar ve halklardan kadınlar bir araya gelerek kendi iradeleriyle nasıl yaşayacaklarına karar veriyorlarsa, toplumsal olarak başarısı bu topraktaki kadının başarısıdır. Kadın şimdiye kadar güçlü katılımıyla öncülüğüyle büyük bir rol oynadıysa bundan sonra bunu resmileştirerek mücadelesini ve birlikteliğini büyüterek bunu bir üst seviyeye taşıyacaktır" dedi.

(mg)