Devlet Cizre katliamını üslendi, öldürmeye kılıf buldu!
09:37
JINHA
ŞIRNEX - Cizre'de 3. bodrumda katledilenler için AİHM'e savunma gönderen Türkiye, Derya Koç ve Orhan Tunç'un aralarında bulunduğu 9 kişiyi katlettiğini kabul ederken, skandal ifadelere yer verdi. Avukat Ramazan Demir, "Devlet hazırladığı mizansenle öldürmeye kılıf uydurmuş. Bu savunma belgesi olamaz. Adeta 'bunlar öldürülmeyi hak etti' diyor" dedi.
Cizre'nin Sur Mahallesinde 3. bodrumda katledilenlerden Orhan Tunç ve Derya Koç ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yapılan başvuruya ilişkin Türkiye'den savunma istenmişti. Türkiye'nin AİHM'e verdiği savunma ortaya çıktı. Cizre Kaymakamlığı'nın hazırladığı belgeleri savunma olarak gönderen Türkiye adeta katlettiği insanlar için kılıf uyduruyor. 3. vahşet bodrumunun ortaya çıktığı 10 Şubat günü babasını arayan Derya Koç, "Şu anda burada mahsur kalan 20-25 kadar arkadaşımızı yakarak katlettiler. Diğerlerini de infaz etmeye çalışıyorlar" demişti. Derya Koç bir sonraki telefon bağlantısında "Şu an durumumuz çok kritik. Alt kattaki bodrumda yaklaşık 20 yaralı arkadaşımızı yakarak katlettiler. Biz de geriye yaklaşık 15 kişi kaldık. Şu an etrafımız tanklarla çevrilmiş durumda. Bize de ateş açıyorlar. Biz de yanabiliriz her an. Onun için halkın acilen buraya gelmesi gerekiyor. Yaklaşık bir saat önce buraya ateş açtılar. Yaralı arkadaşlarımızı katlettiler. Sadece 15 kişi hayattayız ve hepimiz yaralıyız. Sur Mahallesi'ndeyiz. Etrafımız tanklarla çevrili. Şebeke de yok. Telefon her an kapanabilir. Şu an kapatmak zorundayım. Etrafımızdalar" dedi. 10 Şubat günü yaptığı son konuşmasında ise "nefes alamıyoruz" diyerek telefonu kapatmıştı. O telefondan sonra Derya'dan bir daha haber alınamadı.
Ancak Cizre Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Amirliği tarafından hazırlandığı belirtilen belgede söz konusu adreste 13 kişiye ait cenazenin bahçede çatışma halinde öldüğü belirtiliyor. Yine bu mizansene uygun bir şekilde her bir katledilen insanın yanına bir insanın yanında bulunması imkansız silah ve mühimmata yer veriliyor. Savunmadaki iddiaya göre; "11 Şubat günü Sur Mahallesi Akdeniz Sokak'ta arama tarama faaliyetleri sırasında bir bahçenin içinde 2'si kadın 9 cenaze bulundu" deniliyor.
Ellerinde cephane ile bahçede ölümü bekliyorlar!
Bir bahçede bulunduğu belirtilen bu cenazelerin nasıl yaşamını yitirdiğine yer verilmezken, yanlarındaki bulunduğu iddia edilen silah ve cephaneler ise dikkat çekiyor. AİHM'e gönderilen Emniyet ibareli belgeye göre yanlarında cephane bulunan 9 kişi bunları kullanmak yerine yanlarında cephane ile ölümü beklemiş! "Bölgede sıcak çatışmaların yaşandığı yerde askeri yetkililer tarafından yapılan incelemede bina bahçe giriş kapısının sağ tarafından sırt üstü yatar vaziyette 1 ile numaralandırılan bir erkek cesedi olduğu cesedin tuzaklanmış olabileceği nedeniyle üzerinde bomba imha ekiplerince arındırılan malzemeler içinde bir adet bixi silaha takılı vaziyette 91 adet fişeği..." şeklinde devam eden 9 cenazenin yanında çeşitle mühimmat ve silahlar olduğu iddia ediliyor.
Adeta mizansen hazırlanmış
Bir kurgu içinde mizanseni andıran savunmada söz konusu cenazeler adeta bir bahçenin içinde ellerinde silahlarla gösteriliyor. AİHM'e başvurusu yapılan ve daha önce bir televizyon kanalına bağlanarak, "20 kişi bir evdeyiz bizi katledecekler" diyen Derya Koç'un katledildiği Türkiye'nin hazırladığı savunma ile öğrenildi. Derya, Akdeniz Sokak'ta söz konusu mizansenin hazırladığı bahçenin diğer tarafından başka bir bahçe girişinde ölü olarak gösteriliyor. 16 No'lu olduğu belirtilen binanın önünde gösterilen Derya 9. numara ile veriliyor ve elinde silahlı bir şekilde gösteriliyor.
Yaklaşık bir ay önce başvuru yapıldı katledildiği ortaya çıktı
19 Ocak'ta yaralı olduğu bildirilen ve avukatlar tarafından AİHM'e tedbir kararı için başvuru yapılan Orhan Tunç'un aynı binada katledildiği AİHM'e Türkiye'nin yaptığı savunma ile ortaya çıktı. Yaralı olduğu defalarca belirtilen Orhan'ı da çatışma iddiası ile sunan Türkiye'nin savunmasında yanında silah ve mühimmatla gösteriyor.
Aileler teşhis edemiyor ama ceplerinde kimlik çıkmış!
Türkiye'nin savunmasında ailelerinin teşhis edemediği 9 kişi çatışma süsü ile sunuluyor ve vücutları yanan ve teşhis edilemeyen cenazelerin cebinden kimlik çıktığı gibi bir iddia ortaya atılıyor. Savunmanın ilerleyen bölümlerinde ilginç ifadeler ve yer alıyor. Söz konusu yaralılar için 155'de defalarca yapılan ihbarların yer almadığı AİHM'e sunulan belgede, "Bir Savaşın Anatomisi" isimli kitapta deliller arasında gösterilenlerden.
9 kişinin kimliği belli 11 kişi nerede?
Türkiye'nin savunma diye sunduğu belgede Orhan Tunç, Derya Koç, Abdulselam Turgut, İbrahim İverendi, Lokman Bilgiç, Meryem Akyol, Murat Tunç, Agit Aydın'ın GBT sorgularına ayrıntılı yer veriyor. Emniyet ibareli belgenin iki sayfası katledilen 9 ismin yargılama ve emniyet kayıtlarını içeriyor. En çarpıcı bölümü ise bu GBT incelemesinin hemen ardından geliyor ve "Bu kişiler devlete karşı gelen tiplerdi ve öldürülmeyi hak ettiler" anlamına gelebilecek bir ibareye yer veriyor.
Sur Mahallesi'nde 3. bodrumda bulanan ve haklarında AİHM'e başvuru yapılan "Fatma Demir, Murat Keskin, Sinan Kaya, Fırat Malgaz, Mürsel Dalmış, Star Öztürk, Emek Aydın, Mesut Özer, Abdullah Özgür, Barış Ağadır, Sahip Edip" hakkında ise "açık kimlik tespiti yapılamadı" ibaresi geçiyor.
3. bodruma ilişkin başvuru yapan Özgür Hukukçular Derneği üyesi avukat Ramazan Demir, skandal bir savunma ile karşı karşıya olduklarını söyledi. Ramazan, "Orhan Tunç ile ilgili bizim 19 Ocak tarihli başvurumuz var. Yine 3. bodrumdakilerle ilgili başvuru yaptık. Biz bu insanların öldürüldüğünü AİHM'e verilen savunma ile öğreniyoruz. Kaldı ki bu bir savunma belgesi olamaz. Öldürülen insanlardan bazılarının yanında bulunduğu belirtilen silah ve mühimmatı bir insanın taşıması imkansız. Devlet adeta öldürmeye kılıf uydurmuş ve ona göre mizansen hazırlamış. AİHM'e kısaca 'bunlar devlete karşı gelen tiplerdi öldürülmeyi hak etti' diyen bir savunma sunulmuş" dedi.
Ramazan katledilenlere ilişkin belgeleri önümüzdeki günlerde AİHM'e sunacaklarını söyledi.
(at-ab/fk)