JINHA

AMED - AKP'nin savaş konsepti kapsamında abluka altına alınan Sur'a yönelik tanklardan yapılan top atışları ve silah seslerinden dolayı birçok hamile kadının düşük, erken doğum ve doğum yapan kadınlarında sütlerinin kesildiği bilgisini paylaşan Sur Belediyesi Kadın Politikaları Müdürlüğü'nden Fatma Gülçiçek, çocuklarında ağır travmalar yaşandığını kaydetti.

Diyarbakır'ın Sur ilçesine yönelik iki ayı aşkındır devam eden abluka nedeniyle yurttaşların yaşam hakkından sağlık hakkına kadar birçok hak ihlali yaşanıyor. AKP tarafından 7 Haziran sonrası devreye konulan savaş konsepti en çok kadın ve çocukları etkiliyor. Abluka altında zor koşullar altında yaşayan kadınlar düşük, erken doğum veya sütlerinin kesilmesi gibi ağır sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor. Sur Belediyesi, Sur'a yönelik yaşanan saldırılar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan ailelere yardım ediyor. Bu yardımlar sırasında ortaya çıkan bilonçoda da yaşananları apaçık ortaya çıkarıyor.

'Kadınlarda gelecek kaygısı yaşanıyor'

Sur'dan göç etmek zorunda kalan bin aileye ulaşarak yardım ettiklerini belirten Sur Belediyesi Kadın Politikaları Müdürlüğü'nden Fatma Gülçiçek, "Sur'da yaşayan birçok kadın devlet güçlerinin tanklardan yaptığı top ve silah seslerinden çok etkilenmiş. Bizde elimizden geldiğince onlara yardım ediyoruz. Ama bu olanlar hem kadın hem de çocuklar üzerinde ciddi bir travma yaratmış durumda. Yardımda bulunduğumuz birçok kadının psikolojik ve sosyal sorunlar yaşadıklarını gözlemledik. En basiti kadınlar artık kendilerini güvende hissetmiyorlar ve gelecek kaygısı yaşıyor" şeklinde konuştu.

'Saldırılar çocuklar üzerinde ciddi travmalar yaratmış'

Çocuklarında bu durumdan çok ciddi etkilendiğini kaydeden Fatma, "Çocuklarda da bazı sorunlar ortaya çıkmakta. Evde kalmak zorunda kalan çocuklar yasaktan sonra dışarı çıkarken çok korkuyorlar. Bomba ve silah seslerine aşırı tepki verme durumları oluyor. Sokakta ya da başka bir yerde polis gördüklerinde çok korkuyorlar. Bunla ilgili onlarla konuştuğumuzda da her gece rüyalarında polislerin onları vurduğunu ya da askerlerin gelip annesini babasını bıçakladığını gördüğünü ve çığlık atarak uyandığını söylüyor. Bu savaş ortamı onların üzerinde gerçekten de büyük bir travma yaratmış durumda" diye konuştu.

'Hamile kadınlar ya düşük yapıyor yada erken doğum'

Saldırılar nedeniyle birçok hamile kadının düşük veya erken doğum yaptığına dikkat çeken Fatma, doğum yapan kadınlarında sütlerinin kesildiğini sözlerine ekledi. Şu ana kadar 5 örnekle karşı karşıya kaldığını dile getiren Fatma, sayının çok daha fazla olduğunu söyledi. Genellikle gıda yardımı yaptıklarını aktaran Fatma, "Ama başta gelen kadınlar mama istediler. Bizde ihtiyaç listesinin başına mamayı koymamıştık. Çünkü buradaki kadınlar daha çok emziriyor. Ama sonradan kadınların sütlerinin kesildiğini öğrendik. Bizde bunla birlikte mamayı ihtiyaç listesinin başına aldık. Hemen hemen her aileye mama yardımı yapıyoruz. Bunların hepsi korku ve stresten kaynaklı oluyor. Şu ana kadar 3'ü düşük 2'si erken doğum olmak üzere bu durumla karşılaşan 5 kadınla görüştük. Biz de bunları öğrendikten sonra bu şekilde olan kadınların peşine düştük" dedi.

'Destekler artmalı'

Kadınlara ulaşılması konusunda çalışmalarının devam ettiğini belirten Fatma son olarak şunları dile getirdi: "Çocuklarda yardımlarımız sağlık açısından oluyor. Orda zaten hasta olanlarda vardı. Çıktıktan sonra hasta olan çocuklarda daha çok zatüre ve altına kaçırma gibi sağlık sorunları görülüyor. Sur'dan çıkan kadınlar 'Bir adım ötesi vatanımız. Biz burada mülteci gibiyiz' diyorlar. Böyle olunca tabi sağlık sorunlarının da ya da psikolojik sorunların ortaya çıkmaması imkânsız bir hale geliyor. Bu sorunlara yardımlarımız var ama daha devasa bir yardım gerekiyor. Bunun için desteklerin artması gerekiyor."

(mm/mg)