KJA:Kadına yönelen şiddeti direnerek yok edeceğiz
09:51
JINHA
HABER MERKEZİ - KJA, Kürdistan'da savaş politikasıyla birlikte kadınları sindirmek amacıyla her alanda çıplak arama dayatması yapıldığını belirterek, , "Kadına yönelen DAİŞ zihniyetine sahip devletin çıplak aramadan, taciz tecavüz ve kadına yönelen şiddetini direnerek yok edeceğimizi, bu zihniyete karşı onurlu direnişimizi yükselteceğimizi iletiyoruz" dedi.
Kongereya Jinen Azad (KJA) Türkiye Kadın Koordinasyonu, Kürdistan'da kadınları hedef alan açıklamalara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Kürdistan'da sokağa çıkma yasakları ile başlayan operasyonların tümüyle sivil halk katliamına dönüştüğü ve kirli bir savaş yürütüldüğü kaydedildi. Yürütülen savaşta "önce kadınları yok edin, kadına dönük şiddeti büyütün" emri verildiği belirtilen açıklama şöyle devam etti: "Devlet ve kurumlarının , iktidar ve çevresinin kadını hedefe oturtan açıklamaları, pratiği ile 'kodladığı makbul kadın' dışındakileri her haliyle şiddeti 'hak ettiği' algısı oluşturarak , kadın kimliğini, varlığını ve özgücünü yok etmeye çalıştığını gözler önüne sermektedir.
'Kadınlar direkt infaz ediliyor'
Örgütlü olduğu için kadınlar direkt infaz edilmektedir, Kürdistan'da halk çocuk, bebek, kadın, hamile kadın, erkek , yaşlı demeden sivil katledilmektedir. Kürdistan'da ki gözaltılar, tutuklamalar eş başkanların tutuklanması , siyasetin önünün tümüyle kapatılması anlamındadır. Savaşın tüm hukuksuzluğunun dayatıldığı bir siyasete mahkum bırakılan ülke de, tüm demokratik kurumlar ve kişiler de hedef haline getirilmiştir. Bu sadece Kürt halkına dair açılan bir savaş değildir, bu Türkiye'deki tüm halklara ve haklara dair açılan bir savaştır.
'Çok yönlü işkence yapılıyor'
Yok edemediklerini hizaya getirmek amaçlı çok yönlü işkence de yapılmaktadır. Devlerin yıllardır özellikle karakollarda, gözaltı sırasında ve cezaevlerinde kadınlara karşı uyguladığı taciz ve tecavüz politikasının bir parçası olan çıplak arama, şimdi keyfi olarak kimlik sorma bahanesi ile hava alanları da dahil kamuya ait, her yerde özellikle kadınlara dayatılmaktadır. İktidarın en büyük korkusu örgütlü ve bilinçlenen kadının varlığıdır. Bu yönlü eril zihniyetle hareket eden devlet ve kolluk güçlerinin insan hakları ihlalleri had safhaya ulaşmıştır. Hem psikolojik şiddet hem de fiziksel işkenceye dönüşen çıplak arama dayatması insan haklarının tümüyle ihlal edilmesi, ileri demokrasi diye övünülen bu sistemin eril kafaların antidemokratik, yıllardır var olan işkenceci tutumudur.
'Direnişi büyüteceğiz'
Kürdistan'da kadınları infaz eden zihniyet, metropollerde, örgütlü olduğu kadınlardan başlayarak tüm kadınları sindirmek amaçlı çıplak aramada dahil, fiziksel şiddetle, işkence ve katli ile her türlü uygulamayı meşrulaştırmaya çalışmaktadırlar. Bizler kadınlara yönelen bu taciz ve tecavüz politikasını, uygulamalara asla boğun eğmeyeceğimizi, kadına yönelen şiddeti her boyutları ile direnerek özgürlük yolunda kazanımlarımızı büyüteceğimizi iletiyor, kadına yönelen DAİŞ zihniyetine sahip devletin çıplak aramadan, taciz tecavüz ve kadına yönelen şiddetini direnerek yok edeceğimizi, bu zihniyete karşı onurlu direnişimizi yükselteceğimizi iletiyoruz. Tüm kadınlarla daha da sesimizi büyüterek direnişi büyüteceğiz."
(gc)