'Artvin her geçen gün kan kaybediyor göçe zorlanıyor'
11:11
JINHA
ARTVİN- Doğasını, toprağını ve yeşilini koruyan Artvinli kadınlar direnişten geri adım atmıyor. Artvin'in her geçen gün kan kaybederek göçe zorlandığını vurgulayan kadınlardan Hatice Nur Ersöz, "Cerattepe'de bir şey olursa biz burada damarımızda hissederiz. Doğanın şakası olmaz" derken, Güllü Tekin ise, "40 yaşındayım ilk defa gazla karşılaştım ne olduğunu bile bilmiyordum" diye konuşuyor.
Cerattepe'de 15 Haziran 2015'ten bu yana her akşam direniş nöbeti tutuluyor. Cerattepe'de nöbet kulübesi yapan Artvinli yurttaşlar son bir kaç gündür ise yoğun saldırılara maruz kalıyor. Özellikle kadınların direnişte öncü rol oynadığı Artvin Cerattepe'de hukuksuz yapılacak madene karşı kadınlar geri adım atmıyor. Doğalarını ve topraklarını 20 yıldır koruyan kadınlar bu süreçte daha da örgütlenerek sık sık bir araya geliyor ve durum değerlendirmesi yapıyor. Aynı zamanda 243 gündür direnişte olan kadınların AKP hükümetine büyük öfkesi söz konusu. Yeşil Artvin Derneği yönetiminden ve Engelli Derneği Başkanı Hatice Nur Ersöz, "Ben geleceğimden tedirginim kuşku ve korku duyuyorum. Hayatımız tehdit altında Artvin halkının yaşam alanları yok ediliyor" dedi.
'Bizim beslediğimiz güvenlik güçleri bize saldırıyor'
Barajlar nedeniyle insanların sürgün edildiğini köylerinden göçe zorlandığını söyleyen Hatice, son süreçlerde Artvin'de çok sayıda göçün yaşandığını ifade etti. TÜİK verilerine göre her yıl bin 300 kişi azaldığını söyleyen Hatice, "Bu göç dalgasını hızlandırmak ve insansızlaştırmak için şirketlere alan açıyorlar. Henüz mücadeleyi kaybetmiş değiliz. Halkın tepkisini normal karşılamaları gerekiyor. Aynı havayı soluyacağız aynı suyu içeceğiz. Bizler artık saldırıları kabul etmeyeceğiz" diye konuştu. Cerattepe'de yoğun saldırılara tepkisini dile getiren Hatice, "Bir memleketli kendi coğrafyasına bunu yapamaz. Bizim beslediğimiz güvenlik güçleri şimdi bize saldırıyor. Artvin'in yüz karası diyorum ben onlara, kimse Artvin'in ekmeğini yiyen bu güzel doğa insanlarına ihanet edemez" dedi.
'Burada doğa katledilirken Güney'de insanlar katlediliyor'
Direniş boyunca Cerattepe'de nöbet tuttuklarını, kadınlarla uykusuz halde hazırda beklediklerini de aktaran Hatice, kadınlar olarak saldırılara karşı barikat yaptıklarını dile getirdi. Artvin'de ilk kez gazla karşılaştıklarını söyleyen Hatice, ilk kez karşılaşmalarına ve etkilenmelerine rağmen direnişten vazgeçmediklerini ifade etti. 20 yılı aşkındır verilen mücadelenin farklı bir boyutuna geçtiğine dikkat çeken Hatice, "Kadınlar olarak bizleri direnişimizden kimse çeviremez. Bizler doğamızın katledilmesine asla izin vermeyeceğiz. Burada doğa katledilirken Güney'de insanlar katlediliyor. Bu insan dışı uygulamalara ve çılgınlığa bir an önce son verilsin" diye belirtti.
'Bu halk doğasıyla vardır!'
Artvinli bir diğer kadın Güllü Tekin (40) ise, İşhabir köyünde devletin baraj yapması yüzünden köyünü boşaltmak zorunda kaldığını dile getirerek, devletin köylerine baraj yapmasıyla birlikte şehir merkezine göç etmek zorunda kaldığını aktardı. Cerattepe'de de aynı durumla karşı karşıya kalmak istemediğinin altını çizen Güllü, bir halkın ancak doğasıyla var olabileceğine dikkat çekti. Güllü, biber gazını ve tazyikli suyu televizyonlar dışında görmediğini belirterek, "İlk defa böyle bir şey gördüm acımasızca çoluk çocuğun olduğu yere gaz sıktılar. Ben gazın ne olduğunu bile bilmiyordum. Biz bir suç işlemiyoruz toprağımızı yeşilimizi savunuyoruz. Bize o sert müdahalede bulunan güvenlik güçlerini kınıyorum. Burada bir askerin bile burnu kanamadı" şeklinde konuştu.
'Maden çıktıktan sonra Artvin yok olacak'
Güllü Cerattepe'de madene izin vermeyeceklerini belirterek, "Sularımız tam maden çıkacak olan yerden geliyor. Zehir ister istemez bizim sularımıza karışacak. Yeşil alanımız kalmayacak. Bir piknik yapmak isteyeceğimiz alanımız olmayacak. Yarısı oradan göç edecek. Maden çıktıktan sonra Artvin yok olacak. Oradan gitmek zorunda kalacağız" dedi.
(he/be/gc)