JINHA

İSTANBUL - Bakırköy Cezaevi'nde siyasi tutsak Fatma Tokmak, Cizre'de katledilen bir kadının bedeninin teşhir edilmesine yönelik Başbakan Ahmet Davutoğlu'na şu sözlerle seslendi: "Devlet Cizre'de o fotoğrafların enkazı altında kaldı. O fotoğrafta kadının büyüklüğünü devletin küçüklüğünü gördük."

7 Haziran seçimleri sonrası Kürt halkına yönelik AKP tarafından devreye konulan savaş konsepti kapsamında başta Cizre, Silopi, Nusaybin ve Sur olmak üzere Kuzey Kürdistan il ve ilçelerine yönelik başlatılan saldırılar devam ediyor. Tanklardan yoğun top atışlarının yapıldığı mahallelerde kimisi evinin önünde, kimisi ekmek almaya giderken, kimisi sığındığı bodrumda, kimisi kahvaltı sofrasında ve kimisi de annesinin kucağında katledildi. Şu ana kadar aralarında kadın ve çocuklarında bulunduğu yüzlerce kişi keskin nişancılar ve top atışlarıyla yaşamını yitirirken, en son Cizre'de de katledilen bir kadının bedeni devlet güçlerinde teşhir edildi. Tüm bu yaşananlara halkın tepkisi sürerken, Bakırköy Cezaevi'nde siyasi tutsak Fatma Tokmak, JINHA aracılığı ile iletmiş olduğu mektubunda Başbakan Ahmet Davutoğlu'na seslendi.

Fatma Tokmak tarafından kaleme alınan mektup şu şekilde:

"Sayın Ahmet Davutoğlu,

İsmim Fatma Tokmak Bakırköy Cezaevinden yazıyorum bir kadın ve anne olarak. Neden Cizre'deki kaybın, enkazımızın cansız bedenlerini çırılçıplak basına manşet ettiniz diye sormayacağım çünkü kadın bedeni sizin için hep bir tehdit oldu. 40 yıllık mücadelemizde bunu çok gördük. Yeri geldi ölü bedenlerle oynadınız, yeri geldi soyup teşhir ettiniz, yeri geldi işkencelerle öldürdünüz. Bu sizin ayıbınız ve utanç duymanız gereken anlayışınızdır. Bu kaybeden insan psikolojisidir. Ölüye hürmet gerek İslamiyet'te gerek de evrensel bir kuraldır. Savaşın bir adabı ve ahlakı vardır ki bunların hiçbirine uymadınız. Siz bedenimizi işkencelerde çırılçıplak edip, babalarımıza, kardeşlerimize, kocalarımıza utanmadan gösterdiniz. Siz bizi bedenlerimizle tehdit edip, iradelerimizi satın alabildiniz mi? Kürt kadını yüzyıl öncesindeki kadın değildir. Onu bedeniyle satın alamaz iradesini kıramazsınız. Ahmet hoca, biz o süreçleri çoktan aştık. Kürt kadını Sayın Öcalan sayesinde bugün güçlü ve daha dirençlidir. Bunu görmeyen sizin zavallılığınızdır.

Cizre'deki kadın arkadaşıma yapılan Türk, Ermeni, Alevi, Süryani, Sünni, Arap tüm kadınlara yapılmıştır. Bu alnınıza düşen kara bir lekedir. Sonuç alamadınız tam tersi aciz ve çaresizsiniz. Bir karınca yumurtası kadar küçülüp bittiniz. O postalların yabancısı değiliz. Maalesef zamanında çok gördük ve halen de görüyoruz. Bizi onlarla sindirip bitiremezsiniz. Devlet Cizre'de o fotoğrafların enkazı altında kaldı. O fotoğrafta kadının büyüklüğünü devletin küçüklüğünü gördük.

Erzincan konuşmanızı dinledim. Cizre'de kaybedenin devlet olduğunu sizin yüz ifadenizde gördüm. Orada kazanan halkın iradesi ve halkın talepleri oldu. Size de geçmişler olsun Ahmet Hoca…
Fatma Tokmak."

(sg/mg)