JINHA

AMED- Sur ilçesinde yaşananları aktaran DİHA Muhabiri Mazlum Dolan'ın 200'e yakın siville mahsur kaldığı bodrumdan çıkarılması için gazeteciler bir araya geldi. Cumhuriyet gazetesi yazarı Ceyda Karan, "Çatışma ve savaş ortamında ilk yitirdiğimiz hakikatler oluyor. Mazlum'a bir zarar gelmeden bir koridor açılmalıdır. Bizler gidip kendi elimizle onu almak istiyoruz" diye konuştu

Sur ilçesinde 80 gündür süren abluka ve kuşatmayı kamuoyuna duyuran DİHA Muhabiri Mazlum Dolan için gazeteciler yürüyüş gerçekleştirdi. Bir bodrumda mahsur kalan Mazlum'un Sur'dan çıkarılması için acil bir koridorun oluşturulması gerektiğine dikkat çekme isteyen DİHA, JINHA, Özgür Gündem, Azadiya Welat, Azadi Tv, Gün Tv, Hayat Tv, Kursad News ve Batıdan gelen 3'üncü nöbet grubundaki gazeteciler ve Mazlum'un ailesi Şeyh Sait Meydanın da bir araya gelerek yürüyüşe geçti.
Yürüyüş esnasında "Mazlum ne bê tene ye" pankartı açan gazeteciler, "Gerçeklere kurşun işlemez", "Mazlum Dolan yalnız değildir", "Geç olmadan Mazlum Dolan'a ses ver" dövizleri taşıdı. Yürüyüşü engelleyen polislere karşı gazeteciler "Özgür basın susturulamaz", "Mazlum arkadaş yalnız değildir", "Çapemeniya Azad tene namine" sloganları atıldı.

'Gazeteciliğin amacı birlikte olmaktır'

Yürüyüşe izin vermeyen kolluk kuvvetleri "Güvenlik sorunundan kaynaklı yürüyemezsiniz" demesine rağmen gazeteciler Dağ Kapı Meydanı'na kadar yürüyüp basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada ilk olarak konuşan Özgür Gazeteciler Cemiyet Eşbaşkanı Hakkı Botan, gazeteciler olarak meslektaşları olan Mazlum Dolan için bir araya geldiklerini söyledi. Devlet güçlerinin gazetecilerin Mazlum'u almasına engel olduğunu söyleyen Hakkı, "Mazlum arkadaş hiçbirimizin kendinde görmediği o gücü kendinde görüp gazetecilik yapmıştır. İnsanlığın görevini yerine getirmiştir. Attığı mesajlarla sivillerin dikkate alınmadan bombalara maruz kaldığını bildirmiştir. Birlikte olmak gerekiyor. Gazeteciliğin temel amacı birlikte olmaktır. Bir seferberlik ruhu içerisinde birlik olalım ve Mazlum'u oradan çıkaralım" dedi.

'Derhal bir koridor açılmalıdır'

Ardından nöbet eylemine katılan gazeteciler adına konuşan Cumhuriyet gazetesi yazarı Ceyda Karan, "Çatışma ve savaş ortamında ilk yitirdiğimiz hakikatler oluyor. Buradaki koşulları anlayıp Türkiye'ye aktarmaya çalışıyoruz. Mazlum'a bir zarar gelmeden bir koridor açılmalıdır. Bizler gidip kendi elimizle onu almak istiyoruz" diye konuştu. Özgür Gazeteciler Cemiyeti üyelerinden Kübra Söylemez basın açıklamasını okudu. Kübra, AKP hükümetinin Kürt halkını katletmeyi hedefine koyduğunu vurgulayarak, tüm dünyanın katliamlara sessiz kaldığına dikkat çekti. Gerçekleri yansıtan gazetecilerin ya infaz edildiğini ya da gözaltına alındığına vurgu yapan Kübra, "DİHA muhabirleri Nedim Oruç, Nazım Danıştan, Mazlum Dolan, JINHA Muhabiri Beritan Canözer, İMC kameramanı Refik Tekin, Azadiya Welat Yazı İşleri Müdürü Rohat Aktaş ve saymadığımız çok sayıda gazeteci saldırılara maruz kalmıştır. AKP'yi uyarıyoruz biran önce arkadaşlarımız üzerindeki baskıyı sonlandırmalıdır" dedi.

'Herkes elini vicdanına koysun'

Mazlum Dolan'ın babası Remzi Dolan da Mazlum'un gerçekleri yansıtmak için Sur'dan çıkmadığının altını çizerek, akşam saatlerinde Mazlum'la iletişime geçtiğini söyledi. Remzi, Mazlum'un kendisine, yiyecek sıkıntısı, su sıkıntısı yaşadıklarını ve zor şartlarda olduklarını aktardığını ifade etti. Bir an önce koridor açılması gerektiğine dikkat çeken Remzi, herkes elini vicdanına koyması gerektiğini ve Sur'da bulunan sivilleri çıkarmak için destek sunması gerektiğini belirtti.
Son olarak konuşan DİHA Diyarbakır Büro Şefi Dicle Müftüoğlu ise "Muhabirler sürekli bir baskı altındadır. Mazlum 80 gündür Sur'da katliamları dünyaya duyurdu. Kendisiyle birlikte 200'e yakın sivil bulunuyor. Bizler bir koridor açılması gerektiğini ve herkesin çıkarılması gerektiğini ifade ediyoruz" diye konuştu.

Konuşmaların ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapılarak sonlandırıldı.

(be-rt/gc)