'Savaş politikalarına karşı sokaklarda sesimizi güçlendireceğiz'

15:48

JINHA

İSTANBUL- Kürdistan' da devam eden katliamlara artık tahammüllerinin kalmadığını ve Ankara' da gerçekleşen saldırının zamanlamasının manidar olduğunu belirten Barış Bloku Eş Sözcüsü Nuray Sancar, "Türkiye bir savaşa girmeye zorlanıyor. Ama ateşle oynayanın eli yanar" dedi. Sebahat Tuncel ise savaş politikalarına kadınların çok güçlü ses çıkarması çağrısı yaptı.

Barış Bloku, Kürdistan'daki katliamlara ilişkin Cezayir Toplantı Salonu'nda "Gerilim ve savaş politikalarınızdan vazgeçin, kıyımlara son verin. Buna artık sabrımız kalmamıştır" başlığıyla basın toplantısı düzenledi. Toplantıda açıklamayı okuyan Barış Bloku Eş Sözcüsü Nuray Sancar, Ankara'da patlamada hayatını kaybedenleri andı. 7 Haziran seçimlerinden bu yana Diyarbakır, Suruç, Ankara, Sultanahmet ve yine Ankara' da gerçekleşen canlı bomba patlamalarında çok sayıda yurttaşın yaşamını yitirdiğini hatırlatan Nuray, "Bunların son olmayacağı endişesi içindeyiz" dedi.

'Saldırının zamanlaması manidardır'

Nuray, siyasi iktidarın, felaketlere ve katliamlara yol açan politik zemin oluşturarak, ülkeyi korku imparatorluğuna dönüştürdüğünü ifade ederek, hem kendi halkına hem de komşu halklara karşı savaşarak krizi bir yönetme ilkesi haline getirdiğini söyledi. Nuray, Ankara'daki saldırının Suriye sınırlarına bir kara hareketinin yapılacağına dair ültimatomların çekildiği, Suudi Arabistan savaş uçaklarının İncirlik'e konuşlandığı, PYD' ye yönelik Azez bölgesine arka arkaya bombardıman yapıldığı ve konunun BM Güvenlik Konseyinin gündemine gelerek Türkiye' nin uyarıldığı bir zamana denk gelmesinin de dikkat çekici olduğunu vurguladı.

'İktidarın çabası üçüncü dünya savaşına yol açacak

İktidarın ülkeyi bir savaşa girmeye zorlandığının altını çizen Nuray, "Giderek keskin bir paylaşım savaşımının aktörü olarak ülkeyi sonu belli maceralara sürüklemek isteyen siyasi iktidarın çabası üçüncü dünya savaşına yol açacak tehlikeli bir gerilimi kışkırtarak yangına körükle gitmeye yarıyor. Ama ateşle oynayanın eli yanar. Türkiye' nin komşu topraklarda işi yoktur. Türkiye halklarının komşu halklarla bir sorunu yoktur" şeklinde konuştu. Rojava halkının kantonlaşmasının bir güvenlik meselesi olarak algılandığı ve PYD' nin varlığının iç tehdit olarak algılandığını belirten Nuray, bu nedenle Kürt kentlerinin kuşatıldığını ve Kürt sorunun şiddetle çözülemeyeceğini belirtti.
Nuray, müzakere masasına tekrar oturulmaması halinde çok geç kalınacağını vurgulayarak, "Gerilim, gerginlik ve savaş politikaları sürdüğü müddetçe daha çok yurttaşımız ölecektir ve buna artık sabrımız kalmamıştır" dedi.

'Yüksek sesle 'savaşa hayır' diyelim'

HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ise "Biz bu ülkede 'savaşa hayır' diyebilmiş insanlarız yine 'savaşa hayır' diyebiliriz, demeliyiz. Kürt halkına karşı yürütülen bir savaş var ve bugün ayak seslerini duyduğumuz bütün güçlerle birlikte Suriye' ye müdahaleyle başlatılmak istenen yine Kürt halkına yönelik bir savaş var. Kimsenin haddi olmadan pay almak için yürütülen bir savaş. Onlar savaşları yürütürken bizimde barışı yönetecek gücümüz var. Yüksek sesle 'savaşa hayır' diyelim" şeklinde konuştu.

'Kim barıştan yanaysa terörist ilan edildi'

Son olarak konuşan HDK eski Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel, Cizre'de kadın bedeninin teşhir edilmesinin savaşın geldiği noktayı gösterdiğine değinerek, "Savaş çığırtkanlarının sesi bu dönem daha çok çıktı, barış sesini kısmaya çalıştılar. Kim barıştan yanaysa terörist ilan edildi, cezalandırıldı. Tüm bu patlamalara baktığınızda tek adam rejimini güçlendirmekten öteye gidemedi. Bu savaş politikaları kim için, ne için. Rojava' da Kürtlerin statü elde etmesini engellemek için içeride dışarıda savaş yürüttü. Bu yüzden biz kadınların mücadelesi. Çok güçlü ses çıkarmalıyız. Buna karşı durmalıyız. Müzakerelere bir an önce dönülmeli. Kürt Kadın Hareketi olarak 1 Mart' tan başlayıp Newroz' a kadar sokaklarda 'barış, özgürlük, adalet' sesimizi güçlendireceğiz" ifadelerinde bulundu.

(ce/gc)