Hazne'yi 12 yaşında evlendiren zihniyet, bu gün Hacer'i katletti!

09:01

Handan Tufan / JINHA

ŞIRNEX - Habur'da 11 gündür yaralılara yardım etmek için evden çıkan kızı Hacer'i arayan Hazne, çocuk yaşta evlendirilmiş. Kürdistan'ın tüm acılarını yüreğine akıtan Hazne, "Onun, kurduğum hayalleri gerçekleştirmesini istiyordum. Benim hayallerim 12 yaşında sona erdi. Kızımın hayallerini de devlet bitirdi. İkisi de aynı. Kaderimizin aynı olmasını hiç bir zaman istemedim. Hayat bana bunu da gösterdi" diyor.

Kürdistan'da devam eden özyönetim direnişi kadınların muazzam desteğiyle tarihe kazılarak yazıldı. Direniş, yaşanan tüm vahşete rağmen zalime inat ilerliyor. Habur önünde 11 gündür, katledilen bedenlerini arayan yiğit kadınların direnişi de devam ediyor. Ağıtlarında bile direnişten söz eden kadınlar, karşılarında duran eli silahlı devlet-erkeklere rağmen ısrarla dik duruyor. Acının tarifsiz, direnişin etkileyici olduğu bu yerde kadınların her biri de ayrı bir hikaye barındırıyor yüreğinde.

'Hem kızım, hem arkadaşımdı'

11 gündür birlikte olduğumuz bu kadınlardan biri Hazne Aslan, kimlikte 1982 doğumlu olan Hazne aramızda pek bir yaş farkı olmadığını öğrenince gülüyor. Doğum yılını sorunca "Kimlikte küçük vurmuşlar. Aslında 38 yaşındayım" diyor. Hazne 12 yaşında evlendirilmiş. Sonra devam etmiş yaşamına, hem acıyı hem de direnişi akıtmış içine. "Kürdistan'ın dertleri beni yaşlandırdı" diyerek anlatmaya başlıyor hikayesini. 12 yaşında hayalleri yarım kalan Hazne bir anda anne olmuş ve "Hem kızım, hem arkadaşımdı, dert ortağımdı" diye tarif ettiği Hacer'i dünyaya gelmiş.

'Orada kardeşlerim yaralıdır'

Cizre'de ablukanın başlamasının hemen ardından 45 gün içeride kaldığını söyleyen Hazne, "Öncesinde çatışmalar çok yoğun olmuştu. Kızım Hacer Hemşirelik okumuştu. Yaralıların olduğunu öğrendikten sonra yasağın 8. gününde onların yanına gitti. Bana 'Orada kardeşlerim yaralıdır, gitmem onların yarasına merhem olmam lazım" dedi ve gitti. O gittikten sonra kardeşim Selim Turay'ın sokakta çatışmada katledildiğini öğrendim. Kızım kardeşlerinin yarasına merhem olmaya gitti. Ben ciğerlerimden rahatsızım. Çatışmalar yoğun başladıktan sonra küçük 3 çocuklarımı alıp çıkmak zorunda kaldım" diyor.

'Hepsinin büyüdüğünü gördüm o sokaklarda'

Cizre'de doğan, orada evlenen, orada anne olan Hazne, "Cizre benim memleketim. Bütün anılarım orada. Şimdi Cizre yaralıdır. Yiğitlerin gidişine engel olamadı yaralı Cizre. Cizre'de kardeşlerim doğdu, anne oldum. Hepsinin büyüdüğünü gördüm o sokaklarda. Kızım Hacer'in inatla okumasını istedim. Ben çocukluğumu yaşayamadım. Onun yaşamasını istedim. Okudu hemşire oldu. 19 yaşındaydı Hacer. Benim yaşayamadığım her şeyi onun yaşamasını istedim. Bütün hayallerimi ona anlatıyordum. Onun, kurduğum hayalleri gerçekleştirmesini istiyordum. Benim hayallerim erkekler tarafından 12 yaşında sona erdi. Kızımın hayallerini de devlet bitirdi. İkisi de aynı. Kaderimizin aynı olmasını hiç bir zaman istemedim. Hayat bana bunu da gösterdi" diyor.

'Beni Kürdistan'ın dertleri büyüttü'

Daha sonra kızının vahşet bodrumlarında olduğunu öğrendiğini belirten Hazne, "3 tane küçük küçük çocuğunu akrabalarına teslim edip, kızımın ve kardeşimin bedenini aramaya geldim. Benim diğer bir kardeşimde Kobenê'de şehit düştü. Bu kardeşimde Cizre'de. Kızıma ne olduğunu bilmiyorum. Hacer çok iyi bir insandı. Benim kızım değil, arkadaşımdı. Arkadaşlarını çok severdi. Hacer bize 'kardeşlerim direnirken onları bırakamam' dedi. Yaşım 38 ama beni Kürdistan'ın dertleri büyüttü" diye ifade ediyor.

(fk)