Şırnak'ta çözümün adresi: Halk Meclisi

09:03

JINHA

ŞIRNEX - Özyönetim ilan edilen Şırnak'ta tüm toplumsal sorunlar Halk Meclisi'nde çözülüyor. Aile içi şiddet, çocuk yaşta zorla evlilik, eğitim, sağlık gibi bir çok alanda halkın tercihinin devlet kurumları değil özyönetim iradesi olduğunu belirten Halk Meclisi Eşbaşkanı Ayşe Çiftçi, kadınların irade olması için en geçenli modelin özyönetim olduğunu söylüyor.

Şırnak'ta özyönetim ilanı ile birlikte mahallerde, oluşturulan komisyonlar aracılığı ile toplumsal sorunlara çözüm aranıyor. "Kentimizi ve kendimizi biz yöneteceğiz" diyen Şırnaklılar, yaşamdan eğitime bütün hizmetlerini oluşturdukları komünal kültür ile örmeyi amaçlıyor. Özyönetim alanlarında sağlık, eğitim, sosyal yaşamın düzenlenmesiyle ilgili konularda halkın başvuru merkezi ise Halk Meclisi. Mahallelerde komisyon şekilde örgütlenen halk bir üste merci olarak Halk Meclisi'ni oluşturuyor ve temel talepler ve çözümler buradan belirleniyor. Bir üstte merci ise Kent Konseyi, çatı örgütlenmesi görevi görüyor. Yatay bir şekilde mahallelerde temsiliyetini bulan halk, örgütlenmesi eş güdüm halinde çözüm üretebildiği sorunları çözüyor, çözüm üretemediği noktalarda ise üst örgütlenme meclislerine havale ediyor.

40 yıllık mirasın sonucu

Örgütlenme modeli olarak yerelden başlayan çalışmalar çerçevesinde çözüm üretilmeye çalışılıyor. Özyönetimin temel ayaklarından olan Şırnak Halk Meclisi'nin çalışmalarını Eşbaşkan Ayşe Çiftçi ile konuştuk. 40 yıldır devam eden bir mücadelenin sonucu olarak Kürt halkının artık dışarıdan yönetilmek istemediğini kaydeden Ayşe, yerinden yönetimin adı olan özyönetimi sadece Kürtler için değil Türkiye'nin tamamına önerdiklerini söyledi.

'Özyönetim Botanla sınırlı kalmayacak'

"Yıllardır inkar edilen Kürt halkının artık bu yok sayılmayı kabul etmeyerek kendi öz iradeleriyle yönetileceklerini direnişleriyle ortaya koymaktadır" diyen Ayşe, bu yönetim şeklinin temel belirleyeninin kadınlar olacağına vurgu yaptı. Ayşe, "Öz yönetim direnişlerimiz Botanla sınırlı kalmayarak, metropollere yayılacaktır. Öz yönetim öncülüğünü yapan kadınlardır. Zafere götürecek olanda kadınlar olacaktır. Bu yapılan saldırılar Özyönetim direnişini simgeleyen kadınlar şahsında öz yönetimlere yapılmaktadır. Biz kadınlar şunu iyi biliyoruz, bu hain ve faşist saldırılar karşısında bizim haklı mücadelemiz kazanacaktır" diye konuştu.

'Devlete mecbur değiliz'

"Devletin zulümle zorla yönetme politikalarına mecbur değiliz" diyen Ayşe 'Neden özyönetim ilan ettiklerini şu cümlelerle aktardı: "Özyönetim alanları devlet yönetimini kabul etmeyerek kendi kendilerini yönetme ve sorunlarını çözme isteğiyle ilan edildi. Özyönetim öz iradesiyle kendini yönetmedir. Halkın bütün sorunlarıyla bizler burada ilgileniyoruz. Devletin yılarca üzerinde durarak çözemediği sorunları biz burada kısa süre de çözüm buluyoruz."

Kadın beyanı esas alınarak çözüm üretiliyor

Özyönetim meclislerine halkın ilgisinin yoğun olduğunu kaydeden Ayşe, her türlü sosyal sorunlara nedenleri ortadan kaldıran bir mantıkla çözüm aradıklarını dile getirdi. Kadınların artık sorunlarını başka yerlere havale etmek istemediğini ve meclislere başvuru yaptığını kaydeden Ayşe, özellikle erkek egemen sistemin yarattığı sorunlar olan aile içi şiddet, çocuk evlilik gibi konularda yoğun başvuru aldıklarını kaydetti. Çözüm ararken devlet mantığında olan erkeği kollama mantığı ile yaklaşmadıklarını anlatan Ayşe, kadın beyanını esas alarak kadın lehine çözümler ürettiklerini söyledi.

Polis çözemedi biz çözdük

Toplumsal sorunların tamamına başvuru üzerine dahil olduklarını kaydeden Ayşe, hırsızlık gibi yozlaşmadan kaynaklı sorunlara suç-ceza kavramı üzerinden değil, nedenlerini sorgulayarak yaklaştıklarını belirtti. Ayşe bir örnekle çözüm yöntemlerini şöyle anlattı: "Çözüm ürettiğimiz de partinin ilkelerini uygun olarak yaptırım uygulanılıyor. Bir şeye şahit oldum hırsızlık yapan gençler vardı. Polise gittiler onlar çözüm üretemediler. Polis onlara' Özyönetimi ilan eden geçlere gidilmesini ve bu sorunu onların çözebileceklerini' söylemişler. Bu konu üzerinde gençlerle konuştuk. Yaptıklarının doğru olmadığını hayatlarını doğru temeller üzerinde kuramlarını söyledik. Aileler çocuklarıyla ilgilenmedikleri için gençler de alışkanlık haline getirmiş ve bu şekilde devam etmişler. Ama biz onlarla konuştuk ve bu sorunu da ortadan kaldırdık" diye kaydetti.

Alternatif eğitim ve sağlık

Özyönetim alanlarında eğitim ve sağlık konusuna özel önem verdiklerini belirten Ayşe, komiteler aracılığı ile ihtiyaç olan eğitim ve seminerleri örgütlediklerini söyledi. Kadınların bilinçlendirilmesi, çocuk-anne ilişkisi gibi konularda seminerler düzenlediklerini ifade eden Ayşe, ayrıca alternatif sağlık birimleri oluşturduklarının altını çizdi. Özyönetimin temelini komünlerin oluşturduğunu anlatan Ayşe, "Özyönetim ilan ettiğimiz zaman komitelerimiz vardı. Karma olarak eğitimlerimiz oluyor ve genel olarak özgün komünlerimizi oluşturduk. Bu komünlerimize halktan yoğun ilgisi var.Devletin kurumlarını yok sayarak kendi kurumlarımızı kurma amacımız mevcut" dedi.

'Özyönetim tüm kadınlar için...'

Ayşe son olarak özyönetim alanlarında tüm kadınlara şu çağrıyı yaptı: "Devletin kadınları hedef almasının nedeni savunmalardır.Bu yüzden devlet kadının mücadelesinden korktuğu için kadın hedef alınıyor. Özyönetim mücadelesini yok etmek için önce kadınların mücadelesini kırmaları gerektiğini bildikleri için bu saldırılar gerçekleştiriliyor. Botan kadınlarının direngenliğini tüm dünyaya duyuracağız. Tüm genç kadınlara yoldaşlara sesleniyorum. Yapılan bu katliamlara ve kadın kırımına karşı bütün halkın Özyönetim alanlarına akın etmeleri gerekir."

(ekip/mg)