Handan Tufan/JINHA

ŞIRNEX - İsyanı ve çığlığıyla direnişin cesaret annesi olan Hanım Yavuzel, oğlunu ararken "Kürdistan halkının başı sağolsun. Kürdistan'ımızı da kurduk, kimse kurulmadığını düşünmesin, onlar altında kaldılar. Biz kazandık onlar kaybetti" diyor.

Cizre'de ismi birinci vahşet bodrumunda geçen oğlu DBP PM üyesi Mehmet Yavuzel'i almak için yolları aşarak, Cizre'ye girmek için günlerce nöbet tutan Hanım Yavuzel, isyanıyla, çığlığıyla mavi gözlü 'cesaret anası' olarak kazındı hafızalara. Sadece kendi oğlunu değil Cizre'ye giderek tüm evlatlarını almak için Nusaybin'de sabahlayan Hanım, şimdi oğlundan iyi ya da kötü bir haber almak için şehir şehir morglarda dolaşıyor. Direniş boyunca dünya kamuoyuna seslenen Hanım, katliama karşı sessiz kalan tüm kesimlerin katliamda paylarının olduğunu ifade ediyor. Tüm Kürdistan ve dünya halklarına başsağlığı dileyen Hanım, "Çocuklarımız için başımız dik. Ama çocuklarımıza karşı büyük bir zulüm ve katliam yapıldı. Çocuklarımızın hiçbiri tanınmıyor. Gözleri çıkarılmış, kafaları parçalanmış, göğüsleri kurşunlarla parçalanmış. Bütün hastaneleri tek tek gezdim, bütün cenazeleri gördüm, gözlerimin önünden gitmiyorlar" diye ekliyor.

'İçerisinde bedeni parçalanmış 14 yaşlarında gençler var'

Tüm kamuoyuna seslenen Hanım, "Gelin Kürt halkına yapılan katliamın nasıl olduğunu görün. Gencecik bedenler, genç kızlarımıza nasıl bir vahşet uygulanmış aklım almıyor. Yüzleri gözlerimin önünden gitmiyor. Hangi morga gidersem bir çekmece açılıyor içerisinde bedeni parçalanmış 14 yaşlarında gençler var. Bedenleri parçalanmış, nasıl bakacağımı bilmiyorum. Yani şuan bile gördüklerimi size nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Tam bir vahşet! vahşet! vahşet!" diye ifade ediyor.

'Gelsinler Mehmet'imin gözlerine baksınlar'

Cizre'nin Nazi Kampına çevrildiğini vurgulayan Hanım şöyle devam ediyor: "Etrafını tel örgülerle kapatıyorlar kimseyi içeri bırakmamak için. Molozları boşaltıyorlar gençlerimizin kemikleri, başları, kolları ve bacakları çıkıyor. Bu anneler nasıl dayanacak. Annelerinin yüreği yansın ki bizim nasıl bir acı çektiğimizi anlarlar. Herkes gelsin Kürt annelerinin gözlerine baksın, gelsinler Mehmet'imin gözlerine baksınlar. Kanımın son damlasında kadar ben şehitlerimizin, gençlerimizin arkasında olacağım."

'Biz kazandık onlar kaybetti'

Yaşanan vahşete karşı cümlelerin yetersiz olduğuna değinen Hanım, "Parçalamışlar, paramparça etmişler. Ne diyeceğimi bilmiyorum. Ben dağlarda, sokaklarda gençlere kurban olayım. Onlara atılan toplardan biri bana gelseydi, ben paramparça olsaydım da gençlerimiz, 'annelerimiz katlediliyor' deseydiler. Biz neden gençlerimizi çıkaramadık oradan, gücümüz mü yoktu? Herkese seslendik, ama yaptığımız çağrılar hiç bir yere ulaşmadı. Bizlere bu acıları yaşatanlar inşallah kendileri de yaşar. Kürdistan halkının başı sağ olsun. Kürdistan'ımızı da kurduk, kimse kurulmadığını düşünmesin, onlar altında kaldılar. Biz kazandık onlar kaybetti" diye sözlerini sonlandırıyor.

(gc)