'İkinci evimiz' liselerde tecavüzle karşı karşıyayız'
09:03
Filiz Zeyrek/JINHA
ADANA - Öğretmenin cinsel saldırısına uğradıktan sonra intihara sürüklenen Cansel Buse K.'nın sesi olmak isteyen Adana'daki liseli kadınlar, "Liseliler olarak, 'ikinci ev' olarak gördüğümüz liselerde tecavüz ve tacizlerle birlikte cinayetlerle karşı karşıya kalıyoruz. Daha dün Özgecan'la uyandık, bugün Cansel'le uyanmaya devam diyoruz" dedi.
Adana'daki Liseli Kadın Komitesi üyeleri, Kayseri'de matematik öğretmeni Bayram Özcan'ın cinsel saldırısına maruz kaldıktan sonra yetkililerin olayı örtbas etmesi üzerine intihara sürüklenen Cansel Buse K.'ya ses olmak amacıyla dün İnönü Parkı'nda stant açıp bildiri dağıttı. "Özgecan'dan Cansel'e, mor ateşi körüklemeye" dövizlerinin açıldığı stantta devlet aklının kadın politikalarının Cansel'i ölüme sürüklediğine dikkat çekildi.
'Özgecan'la uyandık, bugün Cansel'le uyanıyoruz'
JINHA'ya konuşan kadınlar, yaşanan tüm kadın cinayetlerinden erkek egemen devlet zihniyetinin sorumlu olduğunu belirtti. Diyanet'in modern hukuk devletinde 'kadın düşmanı açıklamalar yaparak bir babanın öz kızına şehvet duymasını normalleştirdiğini' söyleyen Liseli Kadın Komitesinden Dilara Akgöz, "Yaşadığımız savaş koşullarında erkek egemen baskının kadınları katletmek için çabaladığını görüyoruz. Dünyaya geldiğimiz günden itibaren düşmanlığın bedelini ödüyoruz ve bu bedeli her gün başka bir kadınla görmeye devam diyoruz. Evde, sokakta şiddete maruz kalırken hepimizin bildiği gibi lise, 'ikinci ev' olarak nitelendiriliyor ve bu gün bir yenisi ile karşı karşıya kaldık. Liseliler olarak, ikinci ev olarak liselerde tecavüz ve tacizlerle birlikte cinayetlerle karşı karşıya kalıyoruz. Daha dün Özgecan'la uyandık, bugün Cansel'le uyanmaya devam diyoruz" dedi.
'Çıplak bedenler bizim onurumuz'
"Biz, kadına yönelik olan erkek devlet terörünün yüzünü sadece Batı'da değil, bugün daha vahşice, en çıplak halini Doğu'da görüyoruz" diyen Dilara, kadınların öldürülüp bedenlerinin çıplak bir şekilde sokak ortalarında teşhir edilmesine susuldukça erk sistemin ve devletin daha da ileriye gideceğini belirtti. "Doğuda sergiledikleri çıplak bedenler bizim onurumuz, ruhumuz diye sahip çıkarak sesimizi çıkarmamız gerekiyor" diyen Dilara şöyle devam etti: "Biz kadınlar, kadın bedeni üzerinde yapmak istediklerine karşı mücadele etmeye devam etmeliyiz. Bizi korkutma politikalarını yürütüyorlar, ama şunu çok iyi bilsinler ki biz asla korkmadık korkmayacağız. Kadın kurtuluş mücadelesine her yerde olduğu gibi liselerde de, okullarda da ilmik, ilmik devam edeceğiz. Tüm kadınları, kadına yönelik yapılan şiddetin her türlüsüne karşı birleşmeye ve örgütlemeye çağırıyoruz."
'Liseli kadınların üzerindeki sıkıyönetim'
Sabahat Akar ise, erk sistemin değişmesini, bir an öce olası kadın katliamlarının durdurulması gerektiğini vurgulayarak şöyle: "Biz liseli kadınlar olarak okullarda kadınlara yönelik uygulamalarının değişmesini istiyoruz. Etek boyundan tutun ayakkabı rengine, gülüşüne ve sokaklarda yürüyüşüne kadar sıkıyönetimin kaldırılmasını istiyoruz. Zaten kadınlara yönelik bu uygulamalar var olduğu sürece asla kadına yönelik katliamlar son bulmayacak. Kadınlar kimseden korkmasın ve hayatın tüm alanlarında mücadele etsinler, çünkü biz sustukça katledilmeye devam edeceğiz. Kadınlar artık ölmesin. Kadınlar artık öldürülmesin. Kadınların üzerindeki kanlı eller kaldırılsın" dedi.
Liseli kadınlar, 27 Şubat'ta İnönü Parkı'nda saat 13.30'da yapılacak etkinliğe tüm kadınları davet ediyor.
(sy)