'Eril yapı en küçük bireyden başlayarak topluma yayılmaya çalışılıyor'
09:08
Sarya Gözüoğlu/JINHA
İSTANBUL - Toplumun sosyal dinamiğinin AKP hükümeti tarafından değiştirildiğine işaret eden Eğitimsen Kadın Sekreteri Aslı Kırmızı Demirseren, "Okullarda laik eğitimi kaldırmakla kalmadı, çocuklara yanlış öğretilen bir din ile getirici bir eğitim verilmeye başlandı. Böyle yetişen çocuklar kamu personeli, idareci veya öğretmen olunca da bir şey değişmiyor ve bir kız çocuğu 'hayır' diyince tecavüz etmeyi kendine hak olarak görüyor" dedi.
Kadına yönelik mevcut eşitsiz düzen şiddet ortamı ile daha çok derinleşirken, Kürdistan'da savaş politikaları ile başlayan saldırılarda da kadınlar hedef alınıyor. Batı illerinde de şiddet ortamından beslenen erkek egemen zihniyet kadınların hayatlarını kuşatmaya devam ediyor ve kadına yönelik topyekûn savaş ilan eden iktidarın söylemlerine bir de Diyanet'in hemen her gün yayınladığı fetvalar ekleniyor. Öğretmeni tarafından yaşadığı cinsel şiddete karşı yetkililerin suça ortak olması üzerine intihara sürüklenen Cansel Kınalı'nın yaşadıkları da kadın düşmanı politikaların sonucudur. Gelinen noktada edindiği meslek gözetilmeksizin erkek bireyin pratiklerinin erillikten sıyrılamadığını ifade eden Eğitimsen 8 Nolu Şube üyesi ve Kadın Sekreteri Aslı Kırmızı Demirseren, "Sonuçta erkeler evde eş oluyor, ailede baba oluyor, ağabey oluyor. Yanı burada toplumun eril istemi erkelerin eril düşünceleri ön plana çıkıyor" dedi.
'Kadınların yargıya polise de güvenleri yok'
Kadınlarda tüm erkelere karşı güvensizliğin oluştuğuna dikkat çeken Aslı, "Kadınlar, bu tip bir şey ile karşılaştıklarında nereye başvuracaklarını bilmiyorlar ve ilgili kurumları tanımıyorlar. Ve kadının intiharına kadar yol açabiliyor. Sadece okulda eğitim alanında değil, kadınların yargıya polise güvenleri yok. Bunun geçmişte de tecrübeleri var. Tecavüze uğradığı halde bir sonuç alamayanlar, tacize uğradığı halde mahkemelerden sonuç alamayanlar, hatta öldürüldüğünde yargı indirimleri ile kadınlar kimden yardım alacaklarını bilemiyorlar" dedi.
'Kız çocuklarını tahakküm altında tutuyorlar'
Bunun yanı sıra hükümetin son politikaları ile kadının sadece ailedeki konumuyla nitelendirilmesinin de yaşanan her türlü saldırıda etkili olduğuna vurgu yapan Aslı, "Eğitim alanında okullarda gericileşme dinselleşme müdüründen tut öğretmenine kadar bu erkin eril dili güçlendiriyor. Öyle ki kız çocuklarının giyimine karışıp sadece kız çocuklarını tahakküm altında tutma durumu var. Okul içinde böyle bir şey yaşandığında kız çocuğunun en önce başka bir öğretmeninden okul idaresinden ya da rehber öğretmeninden okuldan yardım alması lazım" dedi.
'Rehber öğretmenlerin çalışmaları engelleniyor'
Hükümetin kadrolaşma politikaları sonucunda okullarda kendinden doğru yöneticiler ve rehber öğretmenlerin kadrolaştırıldığını dile getiren Aslı, "Bu şekilde kız çocuklarının sorunlarını yaşadığını dillendiğinde ona yardım edecek bir mekanizmaya ulaşamıyorlar. Rehber öğretmenlerin bu konuda çok aktif olması gerek, ancak sosyal bir alan olduğu için rehber öğretmenlerin de okul idaresi tarafından çalışmaları engelleniyor. Rehberlik öğretmenlerin ayrı odaları olur bu odada görüşme yapar bu odalar dahi kapatılıp mescitlere çeviriyorlar" ifadelerinde bulundu.
'4 koldan bu algı operasyonu başlatıldı'
Toplumun sosyal dinamiğinin AKP hükümeti tarafından değiştirildiğine işaret eden Aslı, "Okullarda laik eğitimi kaldırmakla kalmadı, çok daha küçük yaştaki çocuklara kadar müdahale edilmiş durumdayız. Hükümet okul öncesi eğitimi vermeyerek okullarda sübyan mektepleri açmaya başladı. Okullarda çocuklara yanlış öğretilen bir din ile getirici bir eğitim verilmeye başlandı" dedi.
'Kadın mücadelesinin tüm ülkeye yayılması gerekiyor'
Eril zihniyetin devlet politikası şeklinde topluma yayıldığını ve ilerlediğini söyleyen Aslı, "Böyle yetişen çocuklar kamu personeli, idareci veya öğretmen olunca da bir şey değişmiyor ve bir kız çocuğu 'hayır' diyince tecavüz etmeyi kendine hak olarak görüyor" şeklinde konuştu. Bu noktada ne yapılacağının tartışılması gerektiğine dile getiren Aslı, "Kadın mücadelesine devam edeceğiz. Kadın dayanışması ile bunları yaşamış kadınların yanında olmak gerekiyor. Çeşitli kadın kurumlarının bu işlemeyen sistemi işletebilmek için mahkemelere gidebilmek için hak arayabilmek için ortak çalışıp kadınlara yardımcı olması lazım, zaten yapan kurumlar var. Sonuna kadar mücadele edeceğiz bu gericileşmeye erkek eril dilin topluma yerleştirilmesi konuşunda mücadele etmeliyiz" vurgusunu yaptı.
(sg/sy)