Kadın ruhunu sömürenlere bir başkaldırı: Kadın Akademisi

09:08

JINHA

İSTANBUL - Geçtiğimiz günlerde faaliyete başlayan Kadın Akademisi şiddetten emeğe, bedenin teşhirinden film gösterimine pek çok konuyu kapsayan çalışmalar ile kadınlara yeni bir ifade alanı yaratıyor. Akademiden Nurten Karahancı, "Hayatlarımızı, bedenlerimizi, ruhumuzu ve bilincimizi sömüren ataerkil sisteme karşı Kadın Akademisi bir başkaldırıdır" diyor.

İktidarlar yüzyıllardır güçlerini kadın bedenini açık sömürü alanına çevirerek, kadınlara ve halklara gözdağı veriyor. Yeri geldiğinde bir halkın 'namusu' olan kadın, yeri geldiğinde vahşice katledilip bedeni teşhir edilebiliniyor. Yaşamın tüm alanlarını ören kadını, erkek ve devlet aklı kimi zaman metalaştırıyor, kimi zamanda şeytanlaştırıp yakıyor. Savaştan ve katliamdan beslenen devlet aklının eril zihniyetle dayanışmasının önüne ise yine kimlik, din, dil farkı gözetmeden cins bilinci ile mücadele eden kadınlar geçiyor. 19-20 Aralık tarihinde düzenlenen "Dünyaya Başkaldırıyoruz Konferansı" sonrası kurulan Kadın Akademisi de bu minvalde kadınlara ifade alanı yaratıyor.

'Amacımız enternasyonal mücadeleyi yükseltmek'

Kadın Akademisi aktivisti Nurten Karahancı,"Konferansın amacı dünyanın birçok yerinden kadınını hem Türkiye'de buluşturmak hem de o kadınlarla organik bağ kurup enternasyonal mücadeleyi daha da yükseltmekti. Konferansa Rojava'dan, Filistin'den konuklarımız katıldı. Konferansın sonuç bildirgesinde yer alan 'Kadın İsyan Komiteleri' kurma fikri ise durumun ve koşulların uygun olmasından kaynaklı oluşturuldu" diye konuştu.

'Kadınlar yaşamları için mücadele hattını örmeli'

Kapitalizmin hâkim olduğu Türkiye'de, toplumda gerici yargıları mücadeleyi büyüterek yıkmaya çalıştıklarını ifade eden Nurten, "Çalışan, üreten, genç ve dinamik kadınlarız. Ama bizden önceki kuşağın ömrü birçok şeyi kabullenerek geçmiş. O yüzden artık bu kara yazgının değişmesi gerekiyor. Dolayısı ile kadınların hem bilimsel hem akademik anlamda hem de yaşamsal alanlarda üretimlerini ortaklaşabilecekleri ve gelişebilecekleri bir kadın akademisi ihtiyacından yola çıkarak Kadın Akademisi'ni kurduk" şeklinde konuştu. Nurten, sistemin kadını katletmek ve yok etmek için canla baş çalıştığını kadınların da yaşamlarını savunması için mücadele hatlarını sıkı örmeleri gerektiğine dikkat çekti.

'Kadın Akademisi ile birlikte üretebileceğimiz bir alan oluşturduk'

"Tek bir isim altında değil, bütün kadınların birlikte organize edeceği bir kadın akademisi oluşturmak istedik" diyen Nurten, akademiye her kesimden kadının gelip görüşlerini ifade edebileceklerini söyledi. Tartışmalar yürütüp ortak platformlar oluşturdukları için kadın akademisinin esnek bir yapıya sahip olduğunu dile getiren Nurten, "Kadın Akademisi ile birlikte öğrenebileceğimiz ve üretebileceğimiz bir alan oluşturduk. Her cumartesi Divriği Kültür Derneği'nde boyun eğmeyen kadınlar olarak bir araya geliyoruz" dedi.

'Asıl derdimiz kadınların yaşamlarına dokunabilmek'

Kadın Akademisi'nde film gösteriminden, kadın emeğine, bedenin teşhirinden, cinsel sömürüye kadar pek çok konuyu tartıştıklarını ifade eden Nurten, aynı zamanda emekçi mahallelerde de akademinin ağlarını öreceklerini söyledi. Nurten, "Birileri gelip panellerde ya da forumlarda sadece konuşup gitmeyecek. Asıl derdimiz kadınların yaşamlarına dokunabilmek ve kendi yaşamlarının hikayelerini onlara anlatmak. Bu mücadele biçiminin de bir çıkış yolu olduğunu onlara göstermek istiyoruz" diye belirtti.

'Kadın Akademisi sisteme karşı başkaldırıdır'

"Kadın Akademisi olarak nasıl bir sonuç çıkarmalıyız ve baskılardan kurtulmak için ne yapmalıyız?" diyen Nurten son olarak ,"Her kesimden kadına akademinin bu yüzyılda ne kadar zorunlu bir şey olduğunu anlatmalıyız. Hayatlarımızı, bedenlerimizi, ruhumuzu ve bilincimizi sömüren ataerkil sisteme karşı Kadın Akademisi bir başkaldırıdır. Dolayısı ile her kültürden, her dinden ve düşünceden kadının akademiye ulaşmasını hedefliyoruz" diye konuştu.

(dek/ck/mg)