'Kalemin yerde kalmayacak Rohat'
16:48
JINHA
HABER MERKEZİ - Cizre'de katledilenlerin cenazelerin çoğu tanınmaz halde olmasından dolayı hala teşhis edilemedi. Cenaze törenlerine saldırılar gerçekleşirken, Azadiya Welat Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Rohat Aktaş, "Kalemin yerde kalmayacak Rohat" denilerek uğurlandı.
Şırnak'ın Cizre ilçesinde vahşet bodrumlarında katledilenlerin cenazelerinin bekletildiği Mardin Devlet Hastanesi'nde DNA eşleştirmesi sonucu kimlikleri tespit edilen Cihan Karaman, Rıdvan Ekinci, Mehmet Yavuzel, Kenan Adıgüzel ve Beşenk Kolanç'ın cenazeleri bugün yapılan resmi işlemlerin ardından memleketlerinde defnedilmek üzere ailelerine teslim edildi. Cenazelerin teslim edilmesi sırasında MEYADER, DBP, HDP Mardin il ve ilçe örgütleri, DBP'li bölge belediye eş başkanları ve çok sayıda kişi de hastane önünde ailelere eşlik etti. Polis tarafından ablukaya alınan hastaneden çıkartılan Cihan Kahraman ve Rıdvan Ekinci'nin cenazeleri Batman, BDP PM üyesi Mehmet Yavuzel'in cenazesi Suruç ve Kenan Adıgüzel ile Beşenk Kolanç'ın cenazeleri ise Cizre'de defnedilmek üzere zılgıtlar ve "Şehit namırın" sloganları eşliğinde yola çıkarıldı.
'Kalemin yerde kalmayacak'
Şırnak'ın Cizre ilçesinde gerçekleştirilen katliamlarda katledilen Azadiya Welat Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Rohat Aktaş ve DBP PM Üyesi Mehmet Yavuzel, Urfa'nın Suruç ilçesinde binlerce kişinin katıldığı cenaze töreni ile son yolculuklarına uğurlandı. Dün akşam saatlerinde Suruç girişinde sloganlar ile karşılanan cenazeler, Suruç Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. İlçe sakinlerinin kepenkleri kapatarak yaşamı durdurduğu ilçede, binlerce yurttaş hastanede bir araya geldi. Burada yükselen ağıt ve "intikam" sloganları eşliğinde toplanan halk, Rohat ve Mehmet'in tabutlarını omuzlayarak 'Kobanê Şehitliği Mezarlığı'na doğru yürüyüşe geçti. DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, HDP milletvekilleri Dilek Öcalan, İbrahim Ayhan ve Ali Atalan'ın yanı sıra Azadiya Welat Gazetesi çalışanları ve özgür basın çalışanlarının katıldığı yürüyüşte, kına tepsileri taşındı. Rohat, Mehmet ve PKK Lideri Abdullah Öcalan fotoğraflarının bulunduğu "Oxirbe şehîdên azadiyê, eme berxwedana we bidomîn in" ve "Ew pênûsa te li erde namînê, oxirbe şehîdê azadî û heqîqete" pankartları taşındı. Yüzlerce yurttaş "Erdogan Rohat kuşt" manşetli Azadiya Welat Gazetesi taşırken, dini vecibeleri yerine getirildikten sonra cenazeler toprağa verildi. Aynı gazete, annesi tarafından Rohat Aktaş'ın mezarının içerisine yerleştirildi.
Özgür Gazeteciler Cemiyeti Eşbaşkanı Hakkı Boltan, Rohat'ın 15 Ağustos 2015'te Azadiya Welat Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğü'ne getirildiğini belirterek, Rohat'ın daha küçük yaşlarda özgür basın ile tanıştığını ve kısa zamanda Ape Musa'nın generallerinden bir tanesi olduğunu dile getirdi. Rohat'ın gerçeklerin peşinde olduğu ve gerçekleri kamuoyuna aktardığı için katledildiğinin altını çizen Hakkı, kalemini yerde bırakmayacaklarını belirtti.
Mezarlık dönüşü kitleye polis saldırısı
Cenazeye katılanlar sloganlar eşliğinde mezarlıktan ayrılırken, Hacı Ahmet Koçak Taziye Evi'nde kurulan taziyeye katılmak için yola çıkan halkın önü Devlet Hastanesi mevkiinde çevik kuvvet polisleri ve zırhlı araçlarla kesildi. Kitlenin taziye evine gitmesine izin vermeyen polis, tazyikli su ve gaz bombaları ile kitleye saldırdı. Saldırıya karşı kitle etrafa dağılarak karşılık verdi.
Kitle ve polis arasında yaşanan çatışma uzun süre devam etti. Polisler tarafından sıkılan gaz bombası kapsülleri ile 3 kişi, vücutlarının çeşitli yerlerinden yaralanırken, birçok kişi de gazdan etkilenerek fenalık geçirdi. Taziyeevi yolunda bulunan ara sokaklara da yayılan çatışmada hızını alamayan polisler, teneffüs saatinde okul bahçesinde bulunan öğrencilere de gaz bombası ve tazyikli suyla saldırdı. Saldırıya tepki gösteren öğrencilerde, polise ve zırhlı araçlara taşlarla karşılık verdi. Boş arazilere yayılarak devam eden polis saldırısı sonucu, halk gençler öncülüğünde uzun süre karşılık verdi.
Ardından polislerin geri çekilmesiyle kitle taziye evine geçti.
Silopi'de 54 cenaze için hala DNA sonuçları bekleniyor
Cenazelerin çoğu ise Habur Sınır Kapısı'nda kurulan geçici Adli Tıp Kurumu'nda bekletiliyor. Yanmış ve parçalanmış oldukları için kimlik tespiti için DNA eşleşmeleri beklenen 54 cenaze için aileler kurulan kriz masaları aracılığıyla kan örnekleri verdi. Fakat 12 gündür hala DNA eşleştirmeleri yapılabilmiş değil.
Parçalanmış cenaze iki ayrı hastanede
Bir çoğu yakılan ve parçalanan cenazelerden bir erkeğe ait olduğu belirtilen cenazenin parçalandığı ve belinden yukarısının Mardin Devlet Hastanesi morguna, belinden aşağısının ise Antep'e gönderildiği ortaya çıktı. Cenazenin kimlik tespiti için ailelerden alınan kan örnekleri ile DNA eşleştirilmesi yapılması bekleniyor.
Ali Fırat Kalkan'ın cenaze törenine saldırı
Cizre katliamında yaşamını yitiren Ali Fırat Kalkan için Van'da düzenlenen cenaze törenine, polis gerçek mermilerle saldırdı. Otopsi işlemlerinin ardından sabah saatlerinde Van'a getirilen Ali'nin cenazesi, kentin girişinde bulunan Hitit Petrol önünde bir araya gelen Mezopotamya Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEYA-DER), HDP ve DBP il yöneticilerinin de aralarında bulunduğu binlerce kişi tarafından "Şehit namirin" sloganı ile karşılandı. Binlerce araçlık konvoy eşliğinde Süphan Mahallesi'ne getirilen Ali'nin cenazesi, dini vecibeleri yerine getirilmesi için mahallede bulunan Muhacir Camii'ne getirildi. Ali'nin cenazesinin camiye getirilmesi ardından cenaze töreni için camide toplanmaya başlayan ve aralarında çocuk ile yaşlıların da bulunduğu binlerce kişiye, polis gerçek mermi, gaz ve ses bombalarıyla saldırdı.
Saldırı sırasında çok sayıda kişi gazdan etkilenerek, çevredeki binalara sığındı. Mahalleyi abluka altına alan polis, çevrede bulunan evlere hedef gözeterek ses bombaları atarken, Ali'nın cenazesi ise defnedilemedi.
Mahalleye yönelik saldırılar sürüyor.
Katledilen 4 kişinin cenazesi Cizre'de defnedildi
Cenazeleri Antep ve Silopi'de yapılan otopsi işlemlerinin ardından alınan Umut Ürek, Kasım Yana, Mustafa Gasyak ve Ömer Baran'ın cenazeleri memleketleri Cizre'ye getirildi. Cenazeler Cizre Asri Mezarlığı'na defnedilirken, sıkıyönetim yasakları devam ettiği için defin işlemlerine sadece ailelerin katılmasına izin verildi.
Onlarca cenaze üst üste
Cizre'de katledilen ve 12 gündür Habur Sınır Kapısı'nda kurulan geçici Adli Tıp Kurumu'nda bekletilen 54 kişiye ait cenazenin, cenaze torbaları içerisinde soğuk hava deposu girişinde bir odada üst üste bekletildiğini gösteren fotoğraf ortaya çıktı. Çocuklarının cenazesini teşhis etmek için Habur'a giden bir aile tarafından çekilen fotoğrafta, cenazelerin bir odada üst üste bekletildiği görülüyor. Cenazelerin büyük çocuğunun yanmış olduğunu belirten aile, teşhis için gelen ailelere de bu görüntü üzerinden ikinci bir işkence yaşandığını belirtti.
(ekip/gc)