'Evlerimiz önce bombalandı şimdi de yıkılmak isteniyor'
12:17
JINHA
ŞIRNEX - Silopi'de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından gönderilen yazılarla evlerinin yıkılacağı bildirildi. Evlerinin yıkılması için izin gönderilen belgenin imzalaması istenen mahalle sakinleri "Evlerimizi bombaladılar şimdi de yıkmak istiyorlar. Ne evimizi yıktırırız ne de mahallemizi terk ederiz" diyor.
Şırnak'ın Silopi ilçesinde halkın özyönetim taleplerine dönük 'sokağa çıkma yasağı' adı altında 14 Aralık tarihinde başlatılan sıkıyönetim saldırıları 37 gün sürmüştü. Devlet güçlerinin 37 gün boyunca toplarla, tanklarla bombaladığı Silopi'de 30'a yakın insanın yaşamını yitirmesinin yanı sıra binlerce ev tahrip edilirken, yüzlercesi de yoğun saldırılar sonucu tamamen kullanılamaz hale gelmişti. Halk kendi yaralarını kendi imkanları ile sarmaya devam ederken, 385 aileye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından evlerinin yıkılması için belge gönderildi.
"İlimizde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca 22.01.2016 tarihinde gerçekleştirilen tespitler neticesinde yıkılacak derecede tehlikeli durumda olduğu belirlenen… adresindeki… inşaat alanı olan yapınızın can ce mal güvenliği ile çevre ve insan sağlığı yönünden tehlike arz etmesi nedenleri ile yıkımının Valiliğiniz/Kaymakamlığınızca yaptırılması ve enkazının kaldırtılmasına muvafakat ediyor, bu doğrultuda bina içinde ve müştemilatında maddi manevi değer taşıyan eşya, ziynet, para vb. hiçbir şey bırakmadığımı beyan ediyorum" yazılı muvafakatnameler gönderilerek, halkın imzalaması istendi.
'Evimizi yıktırmayız'
Söz konusu belgenin gönderildiği aileler arasında evleri sadece güçlendirme çalışmaları ile onarılabilecek ailelere de gönderilmesi de dikkat çekti. Kendilerine ulaşan yazı ile mahallelerinin yıkılmasının önünün açılmak istendiğini belirten mahalle sakinleri tepkilerini "Ne evimizi yıktırırız ne de mahallemizi terk ederiz" diyerek dile getirdi.
'22 yıllık emeğimle yaptım, terk etmeyeceğim'
Başak Mahallesi'nde yaşayan Suret Tali isimli yurttaş, "Evimizi önce başımıza yıkmaya çalıştılar. Bombalarla vurdular. Benim evimin sadece bir kolonu saldırılar nedeniyle zarar gördü. Bu haliyle ben içinde yaşayabiliyorum. Sadece yapılacak bir tadilat ile benim evim yeniden eskisi gibi yaşanılabilecek hale gelir. Bu evi 22 yıl emek vererek yaptım. Ben evimi boşaltmayacağım da terk etmeyeceğim de. Kendi evimde kendi mahallemde yaşamaya devam edeceğim. Hiçbir şekilde yapmak isteseler de ben kabul etmeyeceğim. Ben kendi evimi kendim yapar içinde yaşarım" diye konuştu.
'Başıma da yıkılsa bırakmayacağım'
Başak Mahallesinde yaşayan Süleyman Sidar da devlet saldırıları sırasında oğlu Seyfettin Sidar'ın katledildiğini de hatırlatarak, kendilerine tebliğ edilen muvafakatname imzalanmasını istediklerini ancak reddettiklerini belirtti. Evlerinin yıkılarak yenileneceğinin kendilerine iddia edildiğini belirten Sidar, "Onlara evimizi yıktıramayacaksınız, ev yapmak istiyorsanız boş yerlerde yapın" dediğini aktardı.
Yasak süresince evde olduğunu ve evinin sağlam olduğunu belirten Sidar, evinin sadece bir duvarının yıkık olduğunu belirterek, "Evim başıma da yıkılsa bırakmayacağım" dedi.
'Evimizi vermeyeceğiz'
Yine Başak Mahallesi'nde yaşayan Emine Acet, 20 yılda inşa ettikleri evlerinin devlet güçleri tarafından yarım saat içinde talan edildiğini belirterek, evin yıktırmayacağını ve yeniden eski haline getirerek yaşamını evinde sürdüreceğini kaydetti. Emine, evlerini devletin saldırılarından dolayı zarar gördüğünü vurgularken, "Sanki PKK mi bu evleri böyle yaptı. Hepsini devlet yaptı. Şimdi de ev mi yapacak bize" sözleri ile devletin farklı amaçlar peşinde olduğunu kaydetti. Bir başka Başak Mahalesi sakini Hamiye Gülçe ise, evlerinin zaten harap edildiğini belirterek, ne olursa olsun evini vermeyeceğini söyledi.
(ht/gc)