Sur'daki kadınlar Diyarbakır halkını çağırıyor
13:46
JINHA
AMED - Sur'da bombardıman altındaki kadınlar telefonla yaşadıklarını anlatarak, "Burada zulüm yaşanıyor. Bombalar yağıyor. Bugün buraya gelinsin" dedi.
Sokağa çıkma yasağına 11 Aralık'ta 17 saatlik ara verildiğinde akrabaları için Sur'a giden Fatma Kaya, şu an yoğun saldırısı altında bir evde ailelerle birlikte mahsur kalmış durumda. Yaşadıklarını DİHA'ya aktaran Fatma, şunları söyledi: "Söyle derdin nedir? Ben Sur'da arada 17 saat yasak kalktığı zaman partidekilerle birlikte gelip dolaştık. Yeniden yasak ilan edildi. Saat 17.00'de çıkmak istedik ancak polis çıkmamıza izin vermedi. Kaldık burada ama artık yasak kalkmadı. Burada çektiğimizi anlatamam. Normalde 47 yaşındayım ama sanki 100 yaşındayım. Anlatabildim mi? Saldırılardan, aç kalmaktan, susuzluktan, her türlü şeyden dolayı. Arkadaşlarla birlikte gelmiştik, Sur'daki halk ve akrabalarım için gelmiştim. Ben çıkıncaya kadar dayımın kızı da çıkmıştı. Ben burada kaldım. Artık burada zulüm hayatı başladı. Her türlü zulmü görüyorsun burada. Bombalardan, silahlardan, bodrumların, evlerin üstlerimize yıkılması...
Biz halkız
Şimdi öleceğim biliyorum. Bugün öleceğiz. Burada zulüm yaşanıyor açık ve net. Çocuklar yaralanıyor. Bombalar yağıyor. Gazların içine kimyasal koyup atıyorlar. Biz halkız ne elimizde bir top ne bir silah ne bir tank ne de bir helikopter var. Halk ve vekillerin bugün o zinciri kırıp buraya gelmesini istiyoruz. Newroz'da yine tank, top vardı. Nasıl giriyorlardı Newroz alanına? Evin içine bomba düştü. Gelin hele bir evin içini görün. Telefonlar, her şey bir yere fırladı. Tank buradadır, kapının önündedir. Helikopter yukardadır, keskin nişancılar bütün binaların üstündedir. Türk bayraklarını her yere asmışlar sanki başka bir memlekete girmişler ve orayı kazanmışlar.
Ne koridoru?
Ne koridoru açıyor? Zaten koridora gidinceye kadar öleceksin. Senin o koridora gitmen için havaya uçman lazım. Her yerde keskin nişancılar, panzerler, tanklardır. (Büyük bir patlama yaşanıyor) Bak gördün mü? Tekrar yıkıldı ev üzerimize. Kaçacağım da nereye kaçacağımı bilmiyorum. İster gelsinler ister gelmesinler. Hepimizi katliamdan geçirsinler. Artık cesetlerimizi bulursunuz ya da bulamazsınız. O da belli değil. Benden bu kadar haydi..."
(gc)