JINHA

İSTANBUL- Uzun zamandır kanser tedavisi gören SDP MYK Üyesi Sultan Seçik son yolculuğuna kadınların omzunda uğurlandı. Kadınlar Sultan'ı kadın özgürlük mücadelesinde yaşatma sözü verdi.

Hayatı işkencelerde ve zindanlarda mücadele ile geçen Sultan Seçik uzun zamandır kanser tedavisi gördüğü hastanede dün akşam saatlerinde yaşama gözlerini yumdu. Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) MYK üyesi ve Sosyalist Demokrasi, Gelecek Gazetesi yazarı olan Sultan Seçik son olarak Devrimci Karargâh operasyonu ile tutuklanmıştı. Sultan'ı son yolculuğuna uğurlamak için Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM), Devrimci Parti Üyeleri, HDP, KJA temsilcileri ve yüzlerce kişi Gazi Cem Evi önünde bir araya geldi.

Gazi Cem Evinde dini vecibelerinin yerine getirilmesi ardından Sultan'ın cenazesi yürüyüşle Gazi Mahallesi'ndeki mezarlığa getirildi. Sultan'ın çiçeklerle süslenmiş tabutunu omzunda taşıyan kadınlar sık sık, "Jin jiyan azadi", "Devrim şehitleri ölümsüzdür" sloganları attı. Sultan'ın cenazesi vasiyeti üzerine Rojava'da DAİS çetelerine karşı savaşırken yaşamını yitiren Aziz Güler'in yanına defnedildi.

'Ondan çok şey öğrendik'

Defin işleminin ardından konuşan Devrimci Parti Üyesi Ekin Bodur, "Sultan kayıpların bulunması ve faillerin yargılanması için çok mücadele etti. Faili meçhul ile kaybedilenlerin çok değerli olduklarını her zaman söyledi. Ölmeden önce de bu mücadeleyi sürdürmemizi vasiyet etti. Onların anısını her zaman yaşatmamızı istedi. Bizler şimdi bu anıların yanına bir de Sultan'ı ekledik. Ondan çok şey öğrendik ondan öğrendiklerimizin ışığında mücadeleyi büyüteceğiz. Bizler Sultan'ın eceli ile öldüğüne inanmıyoruz. Sultan gördüğü işkenceler sonrasında böylesi bir hastalığa yakalandı ve bu kadar erken aramızdan ayrıldı. Bizler Sultan ve tüm devrim şehitlerinin hesabını soracağız" dedi.

'Seni kadın özgürlük mücadelesinde yaşatacağız'

Ardından konuşan HDP Parti Meclis Üyesi Beycan Taşkıran ise büyük bir direnişin ve genç ölümlerin yaşandığı bir süreçte Sultan'ı da uğurladıklarını belitti. Sultan'ın genç yaşta komünizm mücadelesi ile tanıştığını ifade eden Beycan, "O günden beri Süleyman Yeter yoldaşın izini, Tuncay Yıldırım'ın, Hasan Ocak yoldaşın izini ve tüm kadın önderlerimizin, dünya kadın özgürlük mücadelesi şehitlerinin izini sürdü. Türkiye ve Kürdistan kadın özgürlük mücadelesindeki kadınların omuz başında yer aldı. Sultan bir devrim savaşçısıydı. Hastayken de, yorgunken de asla bu düşünden vazgeçmedi. Bir komünist kadın nefer olarak bize çok şey öğretti. Türkiye ve Kürdistan'da tecavüz saldırısına karşı en önde yürümeyi, işkencecisinin yüzüne tükürmeyi, onun gözlerinin içine bakmayı bir komünist kadın onuru taşımayı binlerce kadına ses vererek öğretti. Asla teslim olmadı" dedi.
Beycan son olarak. "Yarattığın değerleri unutmayacağız ve seni tüm kadınların özgürlük mücadelesinde yaşatacağız" diye konuştu.

Konuşmaların ardından kadınlar hep bir ağızdan Sultan'ın sevdiği marşları ve türküleri seslendirdi.

(sg/ck/gc)