Filmmor Kadın Filmleri Festivali 'Kadın Dayanışması Yaşatır' şiarıyla yola çıkıyor

09:01

JINHA

İSTANBUL - Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali "Kadın Dayanışması Yaşatır" şiarıyla 14. Yolculuğuna çıkıyor. Filmmor Kadın Kooperatifi Kurucusu Melek Özman, "Biz kadınlar filmlerde, kitaplarda ve kürsülerde çok fazla söz alamıyoruz. Bunların hepsi 14'üncü Filmmor Kadın Film Festivali'nde olacak" dedi.

Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali 14. yolculuğuna "Kadın Dayanışması Yaşatır" şiarı ile çıkıyor. Bu yıl festival programında 30 dilden 70'i aşkın film yer alıyor. 12-20 Mart tarihleri arasında İstanbul'da Pera Müzesi, İtalyan Kültür Merkezi, Aynalı Geçit ve İstanbul Modern'de sinemaseverlerle buluşacak 14. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da kadınların sinemasına özel bir toplu gösterimde yer veriyor. Festival bu yıl da yeryüzünün dört bir yanından kadınları, umutsuzluktan umut çıkaran filmleri ve atölye, panel, söyleşi gibi etkinliklerle sözlerini buluşturacak. Festivalde her yıl yer alan Kadınların Sineması, Kendine Ait Bir Cüzdan ve Cins-Cinsiyet-Cinsiyetler gibi bölümlere ek olarak bu yıl Kadın Dayanışması Yaşatır, + Video-Art Seçkisi, Kadınlar Vardır bölümleri de yer alıyor.

'Festivalde kadın dayanışması yaşatır vurguladık'

Festivalin detaylarına ilişkin konuşan Filmmor Kadın Kooperatifi Kurucusu Melek Özman, 14'üncü Filmmor Kadın Film Festivali'nin 12 Mart'ta İstanbul'da başlayacağını söyledi. Melek, "İstanbul'dan sonra her hafta bir şehre gidiyoruz. Filmler Antakya, Adana, Bodrum, İzmir, Mardin ve Van da gösterilecek. 30 Nisan'a kadar her hafta başka bir şehirde olacağız" diye konuştu.

Bu sene kadın cinayetlerinin son beş yılına ilişkin "Kadın cinayetleri önlenebilir" adı altında bir kampanya yaptıklarını dile getiren Melek, "Filmmor bütün yıl boyunca kadın cinayetleri konusuna yer verdi. Bu yüzden de festivalde 'kadın cinayetleri gerçekten önlenebilir, cinayetler ve bu konuda yeter ki devlet ile yargı üzerine düşeni yapsın' diyerek başladık" diye ifade etti. "Aynı zamanda biz kadınların da yapacağı çok şey var" diyen Melek, kendini savunmak, öz savunma ya da meşru müdafaa hangisi denilirse artık bunların hepsinin kadın dayanışması ile olacağını ve festivalde de bu eksende "Kadın dayanışması yaşatır" dediklerini vurguladı.

'Yüzümüzü Ortadoğu'ya döndük'

Film Festivali'nde iki toplu gösterim olacağını belirten Melek, "Yönetmen Şantal Akerman'ın 15 filminin toplu gösterimi yer alacak. Şantal, feminist sinemaya 18 yaşından beri çok güzel klasik filmler kazandırmış biri" dedi. Melek, bunların yanı sıra Ortadoğu ve Kuzey Afrikalı kadınların sinema filmleri bölümlerinin olduğunu ve Mısır'dan, Fas'a, Ürdün'e kadar birbirini etkileyen bir coğrafyadan kadınların sinemasının yer alacağını dile getirdi. "Dünya'da herkes gözünü Ortadoğu'ya dikmiş" diyen Melek," Ama tabi ki biz Filmmor olarak yüzümüzü kadınlara ve Ortadoğu'ya döndük" dedi.

Melek, festivalin 9 filmlik bir seriden oluşacağını ve 'kadınların sineması, cinsiyetler ile kendine ait bir cüzdan' gibi klasik bölümde filmlerin yer alacağını dile getirdi. "Festivalde, 70'i aşkın 30 dilde film 7 şehirde farklı kadınlarla buluşacak" diyen Melek, feminist sinemanın sadece bir film sergilemek olmadığını kadınların 5 bin yıldır diyemedikleri, biriktirdikleri, düşleri, umutları, çabaları ile var olduklarının altını çizdi. Feminist sinemada kadınlara dair her şeyin içinde yer aldığını belirten Melek, "Biz kadınlar filmde, kitapta ve kürsüde çok fazla söz alamıyoruz. Söz alınca da söyleyecek çok sözümüz oluyor. Bunların hepsi 14'üncü Filmmor Kadın Film Festivali'nde olacak" diye konuştu.

'Arkamızda tanrıçalar var'

Melek, kadınların kitaplar, filmler yani kayıt altına alınan her şeyin dışında bırakıldığını ve kadınların ezilen halklar gibi büyük bir 'sözlü kültür' ürettiklerini söyledi. Dünyada egemenlerin yazılı ve kayıt altında olan bir tarihleri olduklarını belirten Melek, "Ezilenlerin ise kuşaktan kuşağa aktardığı ölmeye yüz tutmuş sözlü bir tarihi oldu. Biz aslında kendi dilimizi de konuşamıyoruz. Çünkü konuşurken egemenin dilini kullanıyoruz. Mesele o dili değiştirmek. Sinemada da kadınlar egemen dili değiştirmeye çalışıyor" diye ifade etti. Melek, bu coğrafyada bu gün yaşananlara rağmen arkalarında 'tanrıçalar' olduğunu ve sinema yaparken de arkalarında sinemanın kendisini icat eden kadınların olduğunu bildiklerini söyledi.

Her yıl kendilerine gelen film sayısının arttığına dikkat çeken Melek son olarak şunları kaydetti: "Bu durum bir yandan umutlu ama bir taraftan da zor bir şey. Hayatın her alanında olduğu gibi yavaş gelişen bir süreç. Ama ne olursa olsun bu farklılıklara rağmen feministlerin 70'lerde söylediği 'gelecek kadındır' ve 'sinema da kadındır' söylemine katılıyorum."

(dek/ck/dk)