JINHA

AMED - KJA öncülüğünde Kürdistan ve Türkiye'de başlatılan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü çalışmaları polis engeline takılıyor. Dağıtılan en ufak bildirilerden dolayı gözaltına alınan KJA'lı kadınların polislerin yoğun baskısına maruz kaldığını söyleyen BİGK üyesi Nimet Tanrıkulu, "Devlet kadının gücünü görüyor ve bundan dolayı yoğun baskı yapıyor. Bizde daima KJA'lı kadınların yanındayız, onların sesine ses vereceğiz" dedi.

Kürdistan ve Türkiye'de Kongreya Jınên Azad (KJA)'nın başlattığı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü çalışmaları polis engeli ile karşı karşıya kalıyor. Bildiri dağıtan, afiş asan çalışma yürüten kadınlar, polisler tarafından gözaltına alınıp tartaklanıyor. Bu durumu değerlendiren Barış İçin Kadın Girişimi (BİKG) üyeleri sonuna kadar KJA'lı kadınlarının yanında olduklarını ve destek verdiklerini belirtti.

'Büyük kadın direnişleri var'

Nimet, Cizre'ye ve Sur'a sık sık geldiklerini ve tüm devlet terörünün tanığı olduklarına dikkat çekerek, "Cizre, Silvan, Sur, Silopi, Nusaybin ve diğer yerlerde hakikatleri defalarca gördük. 7 Şubat'ta 'ölümden değil yaşamdan yanayız' sloganı ile yüzlerce kadın ile buraya geldik. Biz biliyorduk ki eğer bir hakikat gizli kalıyorsa tarih içinde de ortaya çıkmaz. Biz bu hakikati konuşamadığımız da kadınların hakikatini konuşamazdık. Çünkü buralarda büyük kadın direnişleri oldu. Bu kadın direnişlerinin de tanığı olmak ve anlatmak istedik. Bir kadını toprağından kopardığında onun dilsizleşmesini ve kültürünün yok olmasına neden olursunuz. Metropollere göçen kadınlar yalnızlaştırılmak isteniyor. Fakat metropollerde olan kadınlar haklarını aramak için sokaklarda eylem yapıyor. Yine bir 8 Mart'ta sokaklardaydılar ve taleplerini haykırmak istiyordular. Bunu yapan KJA'lı kadın arkadaşlarımız gözaltına alındı ve şiddete uğradı" dedi.

'Sur'a ses verilmeli'

"Kadıköy'de bir süre önce eylem yapan KJA'lı kadınlar da gördük ki Kürt kadın mücadelesine farklı bir yönelim var" diyen Nimet, "Onlar uzun yıllardır bu mücadeleyi veriyor. Batı'da metropollerde kadınlara örnek de oldular. Elbet feministler olsun diğer kadınlar olsun mücadele yürüttüler fakat Kürt kadın hareketi bütün alanlarda mücadeleyi verdi. Devlet bu gücü gördüğü için terörü bu kadar yoğun oluyor" diye konuştu. 8 Mart bildirilerini dağıtan kadınlara dahi tahammülleri olmadığını belirten Nimet, "Bugün devletin Sur'da nasıl bombardıman yaptığını görüyoruz. Orada gençler, çocuklar, yaşlılar var. Kürt halkı üzerinde büyük oyunlar oynanmak isteniyor. Bu direniş bir şekilde cevap bulacaktır ve direniş ortadan kaldırılamayacaktır. Kürt halkını yalnız bırakmamak gerek" dedi. Çarşamba günü Sur için yapılan çağrıya değinen Nimet, "Türkiye metropollerinden buraya akış olmalı özellikle kadınlar gelmelidir. Çarşamba olmaz Perşembe olur fakat mutlaka burada ki devlet terörüne ses verilmelidir" sözlerini kaydetti.

'KJA'ya yoğun baskılar var'

Sur'da devam eden ablukaya karşın İstanbul'dan gelen BİKG'li kadınlardan Filiz Karakuş, son dönemlerde birçok yerde yapılan demokratik eylemlere dahi polisin saldırdığını belirterek, "İnsanların demokratik hakları yasaklanmaya çalışılıyor. İlk olarak bundan kadınlar nasibini alıyor. Kadınların özgürlüklerini dile getirdikleri günlerde KJA'ya da bu tür baskılar da fazlasıyla yoğunlaşmış. Bildiri dağıtan KJA'lı kadınların gözaltına alınması aslında kadın özgürlük hareketine bir saldırıdır. Bildiride ki herhangi bir ifadeyi bahane ederek gözaltına alıyorlar. En ufak bir basın açıklamasında bile baskıyla karşı karşıya kalabiliyoruz. Bu baskılar Türkiye'nin politik ortamından kaynaklandığını söyleyebiliriz. Farklı olanı yok sayan ve özellikle Kürtler üzerinde baskı yapan otoriter rejimin yansımasıdır" dedi. KJA'lı kadınların yanında olacaklarını söyleyen Filiz, baskılara rağmen söylediklerinden bildiklerinden vazgeçmeyeceklerini ifade etti.

(şa/dk)