Tutuklu eşbaşkanlardan kadınlara 8 Mart mesajı
14:49
JINHA
WAN - Tutuklu Erciş Belediye Eşbaşkanı Diba Keskin ile HDP Erciş İlçe Eşbaşkanı Seval Çadırcı, Ankara Sincan Kapalı Cezaevi'nden gönderdikleri mektupla ezilen ve sömürülen kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutladı.
Erciş'te ilan edilen özyönetimin ardından tutuklanan HDP Erciş ilçe Eşbaşkanı Seval Çadırcı ve Erciş Belediyesi Eş Başkanı Diba Ermiş Keskin, tutuklu oldukları Ankara Sincan Kapalı Cezaevi'nden gönderdikleri mektupla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutladı. Sözlerine ezilen ve sömürülen kadınların direnişini selamlayarak başlayan eşbaşkanlar, Kürdistan'da yürütülen savaşa ve kadın bedeni üzerinden yürütülen teşhirciliğe dikkat çekti.
'Ekin bütün kadınların onuru oldu'
Mektubunda savaşın erkek egemen anlayışın ürünü olduğunu belirten eşbaşkanlardan Seval Çadırcı, "Antik çağlardan beri erkek savaşları yaratır ve talanı yapar. Öldüren hep erkek olmuştur gözyaşını döken ise kadın. İşkenceye tecavüze maruz kalan da hep kadın olmuştur. Bu bağlamda erkek anlayışında tecavüz suç değil adeta bir hak ve kahramanlık olmuştur" dedi. Bedeni teşhir edilen YJA Star gerillası Kevser Eltürk'ü (Ekin Wan) hatırlatan Seval, "Erkeğin ve savaşın ortaya koyduğu bu durum aslında bir kadının kahramanlığı karşısında erkeğin çaresizce alçalmasının fotoğrafıydı. Ekin'i bütün kadınlar sahiplendi, Ekin bütün kadınların onuru oldu. Erkeğin teşhir ettiği ve kahramanlık pozları verdiği o fotoğraf iktidarın ve erkeğin nasıl alçaldığını gözler önüne serdi. Ekin cansız bedeniyle de erkeğin maskesini düşürmeyi başarmıştı" diye konuştu.
Ortaçağ'dan günümüze süren savaşların kadınlar üzerindeki etkisi
Ortaçağ'dan günümüze süren savaşların kadın yaşamı üzerindeki etkisine dikkat çeken Seval, kadının sayısız savaşın mağduru olduğunu söyledi. Seval, Kore, Pakistan, Cezayir, Vietnam savaşlarını hatırlatarak, "1990'lı yıllarda kanlı bir iç savaşın sürdüğü Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde kadınların yüzde 30'u tecavüze maruz kalmıştır. 1992-1995 arasındaki Bosna Savaşı sırasında 20 ila 60 bin arasındaki kadın ve çocuk, cinsel şiddete ve sistematik tecavüzlere maruz bırakıldı. Batı'nın 'vahşi' diye kodladığı Afrika'ya gidelim. Hutularla Tutsilerin ülkesi Ruanda'da 1994 yılında iktidarı elinde tutan Hutular, 1 milyona yakın Tutsi'yi palalarla keserek soykırıma uğrattı. Bu soykırım sırasında tecavüze uğrayan kadın sayısının 500 bine ulaştığı sanılıyor. Hutu erkekleri, sadece Tutsi kadınlarına değil, Tutsilerle evlenmiş Hutu kadınlarını ya da Tutsilere siyasi açıdan yakın Hutu kadınlarına da tecavüz ettiler" dedi.
'Beritanlar, Zilanlar ve Sakineler kadını özgürleştiriyor'
Kadının yaşadığı zulme karşı Beritanların, Zilanların ve Sakineler'in ortaya koyduğu direniş ruhunun kadını her geçen gün özgürleştirdiğini ve bunun en somut örneğinin ise Rojava Devrimi gerçekleştiren kadınlar olduğunu belirten Seval, "Suriye'de yaşanan savaş sırasında kadınları kızları esir alan insanlık düşmanı DAİŞ aslında erkeğin ve iktidarın ta kendisidir. Fakat özgürleşen kadın ruhu Rojava'yı özgürleştirerek kadının neler yapabileceğini kanıtlamıştır. Ben mektubumun sonunda direnen bütün kadınları selamlıyor özgür yarınlarda buluşmayı umut ediyorum" ifadelerini kullandı.
'Erkek ve iktidar artık kadından korkuyor'
Mektubun devamında kalemi devralan DBP İl Eşbaşkanı Diba Keskin ise, Erciş Belediyesi tarihinde ilk defa belediye yönetiminde kadının yer aldığını ifade ederek, "Erciş Belediyesi belediyecilik tarihi boyunca erkeğin denetimindeydi. Ve maalesef iktidar erkek anlayışı ilçeye hizmet yerine yaptıkları yolsuzluklar ve usulsüzlüklerle ön plandaydı. Biz kadınlar belediye yönetimine gelir gelmez kadının şefkatini, kadının disiplinini ve kadının rengini belediyeye taşıdık. Kadının Erciş'te neler yapacağını kanıtladık. Fakat buna tahammül etmeyen iktidar ve erkek mantığı, 'kadın yapamaz, kadınsın karışamazsın, git elinin hamuru ile evinde otur' anlayışını korumak için beni ve arkadaşlarımı tutuklatarak ceza evlerinde esir tutuyor. Buda şunu açığa çıkarıyor; Erkek kadından korkmaya başladı. Erkek yapamadıklarını kadının yaptığına tanık oldu. Erkek yıllardır kadının üzerindeki tahakkümünün ve köleci yaklaşımının son bulacağı endişesine kapıldı. Bu yüzden azmimizi hırsımızı ve şeffaflığımızı esir aldı. Bu erkek için yüz karası ve durum olsa da bizim için gurur vericidir" dedi.
'Korkun bizden savaşınızı biz bitireceğiz'
Erkeğin tarih boyunca kadına yönelik şiddet ve baskıyla anıldığını ifade eden Diba sözlerine şöyle devam etti: "Sizin savaşınızın acısını biz çekmek zorunda değiliz. Sizin çıkarlarınızın kurbanı da biz değiliz. Kendi çıkarlarınız için başlattığını savaşın içinde siz boğulacaksınız. Biz kadınlar artık siz erkeklerin egemenliğine boyun eğmeyeceğiz. Savaşınızı ve çıkarcı iktidarcı yaklaşımınızı bitirene kadar bizler size karşı mücadele edeceğiz. Korkun bizden sizin savaşınızı biz bitireceğiz. Bu anlam ve duygularla bütün kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü kutluyor, Sakinelerin, Beritanların, Zilanların direniş ruhu ile sizleri selamlıyoruz."
(mg)