Evlatlarını yitiren kadınlardan AKP'ye öfke: Hesabını vereceksiniz!
09:06
Filiz Zeyrek/JINHA
ADANA - Kenan Evren'den Tayyip Erdoğan'a Kürtlere yönelik devam eden savaş politikalarında birçok kadın evladını veya en yakınını yitirdi. Adana'da yaşayan ve devletin savaş politikaları nedeniyle yakınlarını yitiren kadınlar, öfkelerini şu sözlerle dile getirdi: "Kürtleri katliamlarla korkutamazsınız tam tersine mücadele gerekçelerimiz çoğalıyor bunu iyi bilin. Devlet ve AKP er yada geç bu katliamların hesabını verecek."
Kuzey Kürdistan il ve ilçelerine yönelik devreye konulan savaş konseptine öfke yayılarak artıyor. 1990'lı yıllarda Kürtler üzerinde uygulanan tüm savaş politikalarına karşı direnen Kürtler bugün de özyönetim alanlarında devletin tank ve toplarına karşı direnişi yükselterek cevap veriyor. Adana'da yaşayan Kürt kadınları yıllar önce devletin savaş politikası nedeniyle yakınlarını yitirdi. Dün Kürtlere yaşatılan acının bugünde devam ettiğini belirten kadınlar, Kürtlerin katliam politikalarıyla bitirilemeyeceğini belirtiyor.
'Tüm dünya bilsin ki Kürtler asla bitmez'
Kadınlardan 66 yaşındaki Hüsna Tekin de savaş politikaları nedeniyle yakının kaybedenlerden sadece biri. 90'lı yıllarda evladını ve onlarca yeğenini kaybeden Hüsna savaş politikalarına tepkisini şu sözlerle dile getiriyor: "Biz anneler bu ülkede hep barışı umut ettik. Bizim yüreğimiz yandı başka annelerin yürekleri yanmasın diye hep mücadele ettik. Biz onlara kardeşimiz gözüyle baktık ama onlar bize hep 'terörist' gözüyle baktılar. Sokağa çıkma yasakları adı altında Kürtler en vahşi yöntemlerle katlediliyorlar. Gencecik çocuklarımız bodrum katlarında benzinle yakıldı. Bu nasıl bir insanlık ve kardeşliktir. Yeter artık uyanın görmüyor musunuz çocuklarımız cayır cayır yakılıp katlediliyor. Tüm dünya şunu çok iyi bilsin Kürtler asla bitmez."
'Dün direndik bugün de direneceğiz'
Yıldız Tekin (45) de Hüsna gibi devletin katliam politikaları nedeniyle kardeşini ve yeğenlerini kaybetmiş. Kürdistan'da tüm annelerin yüreğinin yaralı olduğuna dikkat çeken Yıldız, "Biz kimse ölmesin dedikçe daha çok öldük ve katledildik. Barış olsun kimse ölmesin diye defalarca asker annelerine, polis annelerine çağrı yaptık tek yürek olalım diye ama sesimizi duymadılar ve ölümler devam ediyor. Bedenlerimiz sokak ortalarında teşhir ediliyor yada barbarca öldürülüyoruz. Devlet kadının gücünden korkuyor o yüzden kadını teşhir ederek sindirmek istiyor. Biz kadınlar bu katliam politikalarına yabancı değiliz dün nasıl direndik bu günde direnmeye devam ediyoruz" dedi.
'Er yada geç hesabını vereceksiniz'
Evlat acısı yaşayanlardan biri de 50 yaşındaki Zeynep Taşdelen… Kuzey Kürdistan'a yönelik katliam politikalarının tekrar devreye konulduğunu söyleyen Zeynep, "Ben tüm şehit anneleri adına şunu söylüyorum; devletin Cizre'deki bodrum katlarında insanları diri diri yakmasını nefretle kınıyorum. Nasıl bir vicdandır, nasıl bir insanlıktır. Bu kadar mı nefret biriktirdiniz bize karşı. Bizi asla bu yöntemlerle korkutamazsınız tam tersine mücadele gerekçelerimiz çoğalıyor bunu iyi bilin. Devlet ve AKP er yada geç bu katliamların hesabını verecek" diyerek tepkisini dile getirdi.
(mg)