2. Dünya Kadın Konferansı'na sayılı günler kaldı
12:08
JINHA
HEWLÊR - Nepal'in başkenti Katmandu'da 13-18 Mart tarihleri arasında 2. Dünya Kadın Konferansı 'Dünya kadınları dünyanın en yüksek dağlarına tırmanıyor' şiarıyla gerçekleştirilecek. Konferansa ilişkin değerlendirmelerde bulunan REPAK Sorumlusu Meral Çiçek, "Kürdistan dağlarının ruhunu dünyanın en yüksek dağlarıyla buluşturacağız" dedi.
İlki Venezuela'da 2011 yılında gerçekleştirilen Dünya Kadın Konferansı'nın 2'incisi Nepal'in başkenti Katmandu'da 13-18 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilecek. "Dünya Kadınları Dünyanın En yüksek Dağlarına Tırmanıyor' sloganıyla gerçekleştirilecek konferansa dünyanın birçok ülkesinden kadın hareketleri ve örgütleri de katılacak. Konferansa, Kürdistan'dan da Kürt Kadın Hareketi'nden 9 kişilik bir delegasyon da katılacak. Konferansın amacını, Kürt Kadın Hareketi'nin 2'inci Dünya Kadın Konferansı'nın Genel Kurul oturumuna getireceği gündemleri ve kararları Kürt Kadın Dış İlişkiler Merkezi (REPAK) sorumlusu Meral Çiçek, Rojnews'e değerlendirdi.
'Dünyanın her yerinden kadınlar katılacak'
2. Dünya Kadın Konferansı'nın Ortadoğu Koordinasyonu olarak hazırlık çalışmalarını yürüttüklerini belirten Meral, konferansın bu yıl dünyanın birçok yerinden kadın aktivistlerin, örgütlerin katılımıyla gerçekleştirileceğini ifade etti. Binlerce kadının katılmasının beklendiği konferansın amacına ilişkin olarak Meral, "Konferansın amacı daha çok yerellerde çalışma yürüten kadın örgütlerini biraraya getirmeyi hedefliyor. Böyle bir buluşma ortamını yaratmayı kendisine amaç edinmiştir. Dolayısıyla Nepal'de 13-18 Mart tarihleri arasında daha çok yerellerde mücadele yürüten kadın örgüt, kurum, kuruluş ve şahsiyetleri biraraya geleceklerdir. Bu yılki konferansın sloganı, 'Dünya Kadınları Dünyanın En yüksek Dağlarını Tırmanıyor' olacak. Çünkü Nepal dünyanın en yüksek dağlarının, Himalaya dağlarının ve tabii Everest zirvesinin bulunduğu yerdir. Biz de Kürt Kadın Hareketi olarak Kürdistan dağlarının ruhunu dünyanın en yüksek dağlarıyla buluşturmayı kendimize amaç edinmişiz. Bu şekilde bir katılımımız olacak. Kürdistan'ın dört parçasından ve Avrupa'dan 9 kişilik bir delegasyonla konferansa katılacağız" diye belirtti.
'Kendi deneyimlerimizi orada paylaşacağız'
Konferansın programına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Meral, konferansın 6 günlük bir programının olduğunu ifade ederek, "İlk gün açılış merasimi ve açılış yürüyüşünün ardından 2 günlük atölye çalışmaları yürütülecek. 9 başlık çerçevesinde yerellerdeki kadın örgütlerinin hazırladığı atölye çalışmaları yürütülecek. Biz de Kürt Kadın Hareketi olarak bu 9 atölyenin içinde yer alacağız. 2 atölyede arkadaşlarımız konuşmacı olarak yer alırken, Kürt Kadın Hareketi olarak bir atölye çalışmasını da üstlenmiş bulunuyoruz. Kürt Kadın Hareketi örneğinden yola çıkarak kadın hareketi ve toplumsal devrim konularını işleyeceğiz. Kendi deneyimlerimizi orada paylaşacağız. Kürt Kadın Hareketi'nin özgün örgütlenme tarihçesi, öz savunma ve sistem inşası yine öz yönetim direnişlerinde kadının rolü gibi konuları orada işleyeceğiz, paylaşacağız" şeklinde konuştu.
'Kürdistan adına genel kurul çalışmalarına da katılacağız'
Konferansın genel kurul çalışmalarına da katılacaklarını kaydeden Meral sözlerine şöyle devam etti: "İki günlük atölye çalışmalarında yürütülen tartışmaların sonucu daha sonra konferansın dördüncü ve beşinci gününde yapılacak olan genel kurul toplantısına sunulacak, genel kurul toplantısına her ülkeden 5 kadın delege olarak katılım sağlayacak. Biz de Dünya Kadın Konferansı'nda Kürdistan olarak ayrı bir ülke statüsüne sahibiz. Dolayısıyla Kürdistan adına bir delegasyonla genel kurul toplantısına katılacağız. Genel Kurul toplantısında söz konusu atölye çalışmalarında elde edilen çalışmaların sonuçları aktarılacak, tartışılacak. Bunun yanı sıra her kıta kapsadığı kadınların durumuna ilişkin bir rapor sunacak. Buradan da yola çıkılarak, orada dünyada kadının durumu nedir, hangi mücadeleler yürütülüyor, kadınların gündeminde ne var, karşı karşıya bulundukları zorluklar nelerdir ve bunları nasıl aşmaya çalışıyor? Yine kadınların mücadele hedefleri nelerdir ve dünya kadınları nasıl buluşabilir, nasıl ortak mücadele geliştirebilir konularına ilişkin tartışmalar yürütülecek. Genel kurul toplantısı aynı zamanda bir karar merciidir de. Dolayısıyla orada hem ortak mücadele alanlarına ilişkin, hem de katılımcı ülkelerin yürüttüğü mücadelelere ilişkin kararlar alınacak, ortaklaşılacak, sonunda da kapanış yapılacak. Son bir genel kurul toplantısı yapılacak, burada da delegelerin hepsi hazır bulunacak ve sonuç bildirgesi açıklanacak."
'Türk devletinin işlediği insanlık suçlarını gündeme koyacağız'
Konferansın organizasyon çalışmalarında yer aldıklarını belirten Meral, bir buçuk yıl önce Diyarbakır'da Ortadoğu konferansını gerçekleştirdiklerini, bu konferansa da kendi gündemleriyle gideceklerini kaydederek, "Bizim açımızdan bu konferansta gündemleştirilmesi gereken temel başlıklardan bir tanesi başta Bakur olmak üzere Rojava'yı da kapsayacak olan özyönetim direnişlerini anlatmak olacaktır. Bunun içerisinde kadının üstlendiği rol, misyon ve özellikle Türk devletinin Kürt halkının ve Kürt kadınlarının iradesini kırmaya dönük işlemiş olduğu savaş ve insanlık suçlarını gündeme koyacağız. Bunları orada gündemleştirecek ve teşhir edeceğiz. Hedefimiz Dünya Kadın Konferansı'nı Türk devletini işlediği savaş suçlarına karşı ortak bir irade geliştirmesidir. Biz bu yönden bazı çalışmalar yürüteceğiz" ifadelerinde bulundu.
'Sayın Öcalan'ın durumuna dikkat çekeceğiz'
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridi ve özgürlüğünün sağlanması için yapılması gerekenleri de gündeme koyacaklarını ifade eden Meral şunları belirtti: "Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan üzerinde 2015 yılının Nisan ayından bu yana yoğun bir tecrit uygulanmaktadır. Nisan ayından bu yana ne ailesi, ne avukatları, ne de İmralı heyeti kendisiyle hiçbir şekilde görüştürülmüyor. Bununla birlikte yanında bulunan iki arkadaşı da korsanvari bir şekilde alınıp Silivri Cezaevi'ne gönderilmiş. Kürt halkı Nisan ayından bu yana Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'a dair tek bir bilgi almış değil. Sağlık durumu ve genel durumu hakkında hiçbir bilgi yok. Biz Kürt sorununun çözümü konusunda temel muhatabın sayın Öcalan olduğunu vurguluyoruz. Dolayısıyla konferansta gündemleştireceğimiz konulardan bir tanesi de Sayın Öcalan'ın konumudur. Sayın Öcalan üzerindeki tecridin sona erdirilmesi ve özgürlüğüne kavuşturulmasıdır. Kürt halkının kolektif iradesini temsil etmesi boyutuyla, yine Kürt Kadın Hareketi'nin ortaya çıkarılıp geliştirilmesinde harcamış olduğu yoğun emekten ötürü kadınlar tarafından,- ama sadece Kürt kadınları tarafından değil- dünya kadınları tarafından sahiplenilmesi gerektiğini düşünüyoruz ve bu yönde bazı çalışmalar yürüteceğiz. Hedefimiz genel kurul toplantısında da bu yönden bir kararın çıkmasıdır."
'İran rejiminin kadınlar üzerindeki baskılarını anlatacağız'
Konferansta Doğu Kürdistan'daki Kürt kadınlarının ve İran rejiminin Kürt kadın siyasi tutsaklar üzerindeki baskılarını da gündemleştireceklerini belirten Meral, "Başta Zeynep Celaliyan arkadaşımız olmak üzere İran cezaevlerinde çok sayıda kadın arkadaşımız var. Bu arkadaşlarımız için uzun bir süreden beridir yürütülen kampanyalar var. Biz bu kampanyaları da Nepal'de gündemleştireceğiz. Zeynep Celaliyan ve diğer arkadaşlarımızın özgürlüğü için başlatılan imza kampanyasını orada da yürüteceğiz. Bu konuya ilişkin de bir kararın alınmasını hedefliyoruz" dedi.
'Kürdistan dağlarının sesini dünyanın en yüksek dağlarıyla paylaşacağız'
Son olarak Kürt Kadın Hareketi'nin temsilcileri olarak Dünya Kadınları Konferansı'nda kadın özgürlüğü konusundaki deneyimlerini, fikirlerini, düşüncelerini ve perspektiflerini de dünya kadınlarına ulaştırmayı hedeflediklerini belirten Meral, "Biz heyecanlıyız. Kürdistan dağlarının sesini, ruhunu dünyanın en yüksek dağlarıyla paylaşmaya gideceğiz. Yoğun bir çalışma bizi bekliyor, bir bütünen konferansın güçlü geçeceğine inanıyorum. Çünkü çok güçlü kadın örgütleri katılacak, çok büyük bir özveriyle bu çalışmalar yürütülüyor. Radikal gündemlerle karşı karşıya kalacağımızı ve daha radikal kararlar alacağımızı düşünüyorum, zaten konferansın başarı ölçüsü de radikalizmidir. Bu dönemde dünya kadınları olarak radikal kararlar alıp radikal bir mücadeleyi geliştirmek durumundayız. Bunu yapmazsak konferansımız da sıradanlaşır ve çok fazla pratiğe geçme şansı olmaz" şeklinde konuştu.
(mg)