Devletin anneye yaşattığı vahşet: Oğlunu da evini de yaktılar
10:13
JINHA
ŞIRNEX - Cizre'de vahşet bodrumunda katledilen 17 yaşındaki Kasım Yana'nın ailesi Cizre'de saldırı altındaki evlerine döndüklerinde yakılmış ve yıkılmış evleri ile karşılaştı. "Oğlumu da vahşice yakarak elimden aldılar. İşte evimizin hali de ortada" diyen Kasım'ın annesi Saliha Yana'nın yaşadıkları tüm vahşete rağmen ise tavrı net. Saliha, "Bizler asla ne kimliğimizi kaybederiz ne de haklı davamızdan vazgeçeriz" dedi.
Şırnak'ın Cizre ilçesinde devletin yaralıların mahsur kaldıkları bodrumlara saldırısında katledilenlerden birisi de 17 yaşındaki lise öğrencisi Kasım Yana'ydı. Sekiz çocuklu Cizreli bir ailenin çocuğu olan Kasım, saldırılar yoğunlaştığında Cudi Mahallesi'nde mahsur kaldı. O da yaralıların mahsur kaldığı bodrumlara giderek saldırılardan korunmak için yaralıların kaldığı vahşet bodrumuna sığındı. Günlerce saldırı altında bir yandan yaralılara yardım etmeye bir yandan da yaşama tutunmaya çalıştı. Fakat o da günlerce bekledikleri ambulanslar yerine zırhlı araçlarla gelen devlet güçleri tarafından yakılarak katledildi. Kasım'ın ailesi cenazesini birçok şehirde aradı ve en sonunda Gaziantep'teki Adli Tıp Kurumu'ndaki yakılmış cenazeye ancak DNA testi sonucuyla ulaşabildi.
Oğlunu anlatan anne Saliha Yana, oğlunun mahalleden çıkacağı gün kimliği evde kaldığı saldırıların yoğunlaştığı mahalleden çıkamadığını ve arkadaşlarıyla birlikte yaralıların mahsur kaldığı bodruma sığındığını söyledi. Oğlunun kendilerinden çok fazla uzakta olmadığını belirten Saliha, çocuklarını kurtarmak için yaptıkları tüm girişimlerin de devlet güçleri tarafından engellendiğini söyledi. Saliha, "Yaktılar, katlettiler ve cenazesini de Gaziantep'e götürdüler. Oğlumu yakanın Allah onun da oğlunu da yaksın onun da canını benim gibi yaksın" diye isyan etti.
'Buraya DAİŞ'i gönderdiler'
"Oğlumu ve evimi yaktılar, yaşadığım sürece Erdoğan'dan davacıyım" diyen Saliha, devlet güçlerinin saldırılarında yıkılan evinin de yıkıldığını söyledi. Saliha, "Evimin halini görüyorsunuz. Yıktılar. Oğlumu da yakarak katlettiler" dedi. Cizre'de yaşananları "vahşet" olarak tanımlayan Saliha, devlet güçlerinin Rojava'da halka saldıran DAİŞ çetelerinden farksız hareket ettiklerini söyledi. Anne Saliha, "Tüm eşyalarımızı yaktılar. Kuran-ı Kerim'i bile yakmışlar şimdi bu barbarlar hangi Müslümanlıktan bahsediyorlar. Bizi katletmek için DAİŞ'i gönderdiler buraya. Oğlum çocuktu, el üstünde tutarak büyütmüştük. Elinde silah yoktu, daha liseyi bitirmemişti" dedi.
' Kürt'üz ve Kürt olarak yaşamaya devam edeceğiz'
Yakarak, yıkarak, saldırarak kendilerini sindirmek istediğini ama bunun hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini belirten Saliha, "Bizler asla ne kimliğimizi kaybederiz ne de haklı davamızdan vazgeçeriz. Allah bizi Türk olarak dünyaya getirmedi. Kürt olarak doğduk, Kürt'üz ve Kürt olarak yaşayacağız. Kimse bizi kimliğimizden vazgeçiremez. Devlet madem bu kadar cesurdu neden paralı askerleri gönderdiler. Para vererek bizi katlettiler, neden kendileri gelmediler. Bütün gençleri bir eve toplayıp kimyasalla öldürüp yaktılar. Davutoğlu Mardin'e geldi çözüm diye çocuklarımızın katledilme fermanını verdi ve ondan sonra çocuklarımıza kimyasal atıldı" şeklinde konuştu.
Kasım Yana'ın ninesi Güler Yana ise torununu anlatırken seslendirdiği klamlarla taziyeye ve evlerini ziyaret edenleri duygulandırdı. Torunu ve diğer gençleri kurtarmak için bodrumlara yürüdüklerinde ise devlet güçleri tarafından engellendiklerini hatırlatan nine Güler, "Dedik belki yaşlılara saygı duyarlar. Meğer bu devletin ne yaşlıya, ne sakata, ne çocuğa ne de insanlara saygısı yokmuş. Evladını bodrumlardan almaya giden annelerin ve yaşlı kadınların önünü keserek zorbalıkla onları yaka paça gözaltına alan devlete ve devlet güçlerine yazıklar olsun. İnsanını katleden, evlerini yakıp yıkan, yaşlıları yaka paça tartaklayarak gözaltına alan ve gençleri kimyasalla katleden, yakıp yıktığı evin enkazını götürüp şehir dışına atan evlerin bulunduğu arazileri bomboş bırakan devlete yazıklar olsun, lanetler olsun" diye tepkisini dile getirdi.
(ekip/dk)