Kadınların suç işlemesinde erkek egemen nedenler etkili
13:42
JINHA
ADANA - AKDAM tarafından 26 -27 Şubat 2016 tarihlerinde yapılan araştırma sonuç bildirgesine göre 2000-2015 tarihleri arasında tutuklu bulunan kadın sayısı 800'den 4900'e yükselirken, kadınların suç işleme durumlarında erkek egemen nedenlerin etkili olduğunun altı çizildi.
Adana Kadın Dayanışma Merkezi ve Sığınma Derneği'nin (AKDAM) 26-27 Şubat 2016 tarihlerin de Sivil Düşün Hibe Programı kapsamında yaptığı araştırmanın sonuç bildirgesini açıkladı. Çukurova Gazeteciler Derneği'nde yapılan açıklamayı AKDAM üyesi Av. Muhal İkikardeş gerçekleştirdi. Muhal, kadınların suç işleme durumuna partnerleri, eşleri, babaları, akrabaları yani erkek egemen nedenlerin etken olduğunu belirterek, "Kadınlar erkeklere göre dizayn edilen cezaevlerin de kalıyorlar. Çocuklar için 'suça sürüklenen' tabirini kullanıyoruz, ancak kadınlar için de bu geçerli. Tahliye sonrası yeniden suça teşvik eden nedenler kadınların aynı şartlara dönmesidir. Kadın örgütlerinin kadın cezaevlerine girmeleri ve dayanışma kültürünün sağlamaya çalışmaları bu alanda farkındalık oluşmasını neden olmuştur" dedi.
'2000-2015 yılları arasında kadın tutuklu sayısı 800'den 4900'e yükseldi'
Kadınların ekonomik sebeplerle de suça sürüklendiğini belirten Mahal, "Halen ülkemizde 290 ceza infaz kurumunda 18256 kişi mahpus bulunmaktadır. Bu mahpusların %2.7'si kadın; bir kısmı yetişkin erkek cezaevlerinin kendilerine ayrılmış koğuşlarda kalıyor ve bu konuda çok sorun yaşamaktadırlar. Örneğin; ortak alanları kullanamama, az kullanabilme ve taciz vb. gibi. 2000-2015 arasında kadınlarda suça sürüklenme ivmesi giderek artmıştır. Maalesef bu konuda tırmanan bir grafik var. Kadın mahpus sayısı 800'den 4900'e ulaşmış durumda" diye konuştu.
'İstismara çok açık bir duruma düşüyorlar'
Muhal, "Kadın ceza evlerinde suçlu çeşitleri çok çeşitli. Hepsi de bir arada yaşamak zorunda. Yetişkin, bebek, ergen, yaşlı, kronik hastalıklı kadın mahpuslar, halen aynı şartlarda cezalarını infaz etmekteler. Her kadının ihtiyaçlarını merkeze alan bir kadın politikası üretmek bu açıdan önemli. Ancak kadın suç işlediğinde çoğunlukla ailesi tarafından reddediliyor. İşverenler ve yakın çevre de aynı ikiyüzlülüğü yapıyorlar" diye belirtti.
'Kadınların kendi şartları özelinde çözümler sunmak gerek'
Muhal, kadınların istismara çok açık bir duruma düştüklerinden bahsederek, "Toplumda kabul görmüyorlar ve travmatik bir süreçle hapse girmiş kadınlar, bu terk süreci ile daha da örseleniyorlar. Kadınların kendi şartları özelinde çözümler sunmak hayati bir konuma geliyor; ancak bunun sağlaması gereken kurumların bütünü bu özelliklerden habersiz" dedi. Çalıştay sonucunda katılımcılarda mahpus kadınların infaz sürecinde ve sonrasında yaşadıkları sorunlarla ilgili farkındalık oluştuğunu ifade eden Muhal, "İnfaz sonrasında Adana yerelinde kadın mahpusların başvurabileceği barınma, yol, istihdama yönelik temel ihtiyaçların karşılamasına yönelik bir bütünlükçü bir politikaya ve bunlara ulaşabilmesini sağlayacak bir Merkez'e gerek olduğu sonucuna varıldı. Adana AKDAM olarak çalıştay sonuçlarını tüm kamu, sivil toplum ve siyasi partiler, ilgili kuruluşlarla paylaşacaktır" dedi
(fz/dk)