JINHA

QAMİŞLO - 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle değerlendirmelerde bulunan Demokratik Suriye Meclisi Eşbaşkanı İlham Ehmed, bu yılki 8 Mart'ı Kuzey Kürdistan'da direnen kadınlara adadıklarını belirterek, tüm dünya kadınlarını direnen kadınlar etrafında buluşmaya çağırdı.

Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Eşbaşkanı İlham Ehmed, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında Kürt kadın mücadelesini değerlendirdi. Kadınların binlerce yıldır direnerek özgürlük mücadelesini yürüttüğünü belirten İlham, Kürt kadın mücadelesinin kadının özgürleşmesinde önemli bir payı olduğunu kaydetti. Kürt kadınlarının özgürlük uğruna ölümü göze aldığını ifade eden İlham, "Bu yılki 8 Mart'ı Bakur'da özyönetim alanlarında direnen kadınlara atfettik. Tüm dünya kadınları Bakur'daki kadın direnişini sahiplenmeli" dedi.

'Kürt kadınları olarak tüm dünyada bir etki gücü yarattık'

Kürt kadınlarının özgürlük mücadelesinin bir yaşam felsefesi olduğunu söyleyen İlham, Kürt kadınlarının özgürlük mücadelesinin tüm dünyada güçlü bir etki yarattığına dikkat çekti. Rojava devriminde mücadele eden kadınların belli bir seviyeye geldiğini, bir düzey kazandığını belirten İlham, tüm dünya kadınlarının da önemli etkiler yaratabileceğini bunun için Rojava kadınlarının mücadelesinden, kazanımlarından örnek alınabileceğini vurguladı.

'2015 yılı güçlü direnişlerin olduğu bir yıl oldu'

Rojava'da kadınlar öncülüğünde gelişen devrimde ağır bedeller ödendiğini sözlerine ekleyen İlham konuşmasına şöyle devam etti: "Kadın özgürlük mücadelesi ödenen bedellerle önemli bir aşamaya geldi. Rojava'da 5 yıldır mücadele veriyoruz. Biz kadınlar sadece savaş alanlarında değil yaşamın her alanında mücadele yürütüyoruz. 2015 yılı acıların yaşandığı ama aynı zamanda güçlü direnişlerin olduğu bir yıldı. DAİŞ çeteleri tarafından özgürlük mücadelesini yürütenlere çok yönlü saldırılar oldu. Kadınlara ve Kürt halkına, Süryani, Êzidî halkına zulmedildi. Kadınlar şahsında halkların kültürünü ayaklar altına alıp yok etmeyi amaçladılar. Amaçları kölelik kültürünü geliştirmekti. Ancak kadınların direnişiyle amaçlarına ulaşamadılar."

'2016 yılında önemli gelişmeler ortaya çıkaracağız'

2016 yılında da çok önemli gelişmeler ortaya çıkaracaklarını ifade eden İlham, "Yeni özgür toplum modeline dair tartışmalarımız var. Kadının yeni toplum modelinde oynadığı rol ne olacak? Kendi rengini mücadeleye nasıl verecek? Bunları kadından yana yanıtlamak önemli. Şu an gelişen, demokrasiyi temsil eden, özgürlüğü isteyen bir modeldir. Toplumun ve kadının özgürlüğünü esas alan bir modeldir. Yeni toplum modelinde kadının iradeleşmesini büyütmeyi esas aldık. Bunun için mücadele yürütüyoruz. 2016 yılında bunlara ulaşmayı hedefliyoruz" diye konuştu.

'Bu yılki 8 Mart'ı direnen Bakurlu kadınlara atfediyoruz'

Bu yılki 8 Mart'ı önemli kılan toplumsal gelişmenin, Kuzey halkının yürüttüğü özsavunma direnişi olduğunu söyleyen İlham şu ifadelerde bulundu: "Bakurlu kadınlar 2015 yılının 8 Mart'ını Rojava'da direnen kadınlar atfetti bizlerde 2016 yılının 8 Mart'ını özyönetim alanlarında direnen Bakurlu kadınlara atfediyoruz. Kürtler sistemin hedeflediği yok etme politikasını direnişleriyle boşa çıkardılar. Artık kendi varlıklarını ispat etmek değil, hakları için mücadele veriyor. Bu mücadeleye en çok kadınlar öncülük ediyor. Direnişte, eylemlerde yer alıyor. Toplumsal alanda kadının rengiyle bu gerçekleşiyor. Kadının iradesini daha çok geliştirmek için mücadele veriliyor. Güçlü bir direniş sergileniyor. Buna tahammülsüzleşen Türk devleti hunharca saldırıyor. Bunun yanında halkın en basit silahla, kalemle, dille, sözle olsun kendini savunması Kuzey halkının, Kürdistan'ın direniş rengi olmuştur. 8 Martı tüm dünya kadınlarına, özsavunma direnişinin içinde olan Laz, Kürt, Türk tüm kadınlara kutluyorum."

'Kadınlar birbirinin acısını hissederek mücadeleyi ortaklaştırmalı'

Nerede bir direniş varsa bu direnişin tüm kadınların direnişi olması gerektiğini dile getiren İlham, "Tüm kadınlar direnen kadınları hissetmeli güç katmalı ve birlikte bir yaşam inşa etmeli. Bu yılın 8 Martı'nda Kuzey direnişi farklılığını gösterdi. Tüm dünyaya ve uluslara çağrım bu direnişi sahiplenmeleridir. 8 Mart kadın özgürlük mücadelesinde simgesel bir direniş günüdür. Direniş artık yaşamımızın bir parçası haline geldi. Evinde oturan bir kadın kendi çocuğunu koruyorsa bu bile bir direniştir. Atılan her adım yeni bir yaşam içindir. Özgürlük ve örgütlülük içindir. Bunun için hiç bir kadın bu direnişin dışında kalmamalı. Kadının iradeleşmesi ve güçlenmesi erkek egemenliğinin baskıcı, kadın düşmanı yanını daha çok açığa çıkartıyor. Özgür iradeye saldırı gerçekleştiriyor. Çağrımız kadınlar nerede olursa olsun, hangi ulustan olursa olsun, örgütü ne olursa olsun önemli olan kadınların dayanışmasıdır. Özgürlüğü için eylem içinde olarak, direnişi gerçekleştirmesi gerekiyor" sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

(ekip/mg)