79 gün sonra Cizîra Botan: Cizrem bugün gamlıdır, yanıyor ölüler

09:09

Mizgîn Adım/JINHA

ŞIRNEX - 79 gün sonra Cizre'de sokağa çıkma yasağı kalkıyor. Karanlık bodruma girdiğimizde hala yanık kokusu ve ölüm kokusu geliyor. Bastığımız yerde ayağımızın altında toprak mı yoksa kemik mi olduğunu bilmiyoruz. Saatler sonra bile bodrumda yanmış kemikler bulunuyor. Günün sonunda küçük Harun'a kulak veriyoruz ve şarkısında şunları söylüyor: "Cizîra min îro xemgîne dişewite laş bi xwîne, Çiyayê Cudî mij dûmane… (Cizrem bugün gamlıdır, yanıyor ölüler kanlıdır, Cudi Dağı sis ve dumandır..."

79 gün sonra Cizre'de sokağa çıkma yasağı kalkıyor. O gün sabah erken kalkıyoruz ve insanların yakıldığı bodruma doğru yola gidiyoruz. Sabah erken bir saat olduğu için dışarıda kimse yok, bodruma yaklaştığımızda toz içinde kalmış bir kadını görüyoruz. Yüreği yanan kadın yürek acısını bizimle paylaşıyor ve şunları söylüyor: "Ben öleyim kimsesiz evler ve bodrum için öleyim." Biz kadına bodrumların yerini soruyoruz ve önce birinci bodruma gidiyoruz. 5 kat da yıkılmış, ama bodrum hala tamamı yıkılmamış.

Bodrumda bir anne: Artık söz bitmiştir!

Karanlık bodruma girdiğimizde hala yanık kokusu ve ölüm kokusunu geliyor. Bastığımız yerde ayağımızın altında toprak mı yoksa kemik mi olduğunu bilmiyoruz. Saatler sonra bile bodrumda yanmış kemikler bulunuyor. Parçalanmış bir saat ve yanmış bir telefon görünüyor, yaşanan vahşiliğin izleri öyle kolay bir şekilde ortadan kaldırılamıyor. Kemiklerin olduğunu gördükten sonra herkes kemikleri aramaya başlıyor. Bir erkek kemiklere dokunanları uyarıyor ve şöyle diyor: "Kemikler benim evimde yandı, bahtınıza düşmüşüm kemiklere dokunmayın. Onların kemikleri helaldir, kemiklerini haram etmeyin. Onlar Allah'ın velisidir haram etmeyin." Sözleri boğazında düğümlendi. Erkek sessiz kalıyor ve bir anne 'Artık söz bitmiştir' diyor.

Herkes çocuklarının parçalarını arıyor

Bu bodrum yas yeri oldu, insanlar günlerce çocuklarından haber alamadı ve şimdi de çocuklarının kemiklerini arıyorlar. Çocukları yakılan, kemikleri toplanan ve kimse görmeden atılan insanların aylardır yüreklerinde öfke var. Kimse cenazeler için yas tutmadı, şimdi yas tutma zamanı saklanan kemikleri burada arıyorlar, herkes çocuklarının parçalarını arıyor. Nereye baksan ölümün izlerini var, öğlen saatlerinde sandıktan bir cenaze bulundu. Sokakta gezerken adı Sihîd olan sağır ve dilsiz engelli biriyle karşılaşıyoruz. Sihîd, dilinin döndüğünce ve el hareketleriyle şunları söylüyor: "Evimi yıktılar, hiçbir şey bırakmadılar, Allah da onlara bırakmasın. Yıkık ve yanmış evlere hala Türk bayrakları asılmış ve duvarlara kirli yazılar yazmışlar."

Saçlar insanın başında değil, yerlerde uçuşuyor

Cizre hala abluka altında bodrum etrafında zırhlı araçlar geziyor, araçlar geçerken halkın dudaklarından şunlar dökülüyor: "Allah bu tufanı ve depremi onların başına da getirsin" (Xwedê vê tofan û zelzelê bi serê wan de jî bîne.) Yasak kalktıktan sonra bir kadının saçına rastladık. Bu saç da birinci bodrumdan çıkmış. Bu saç kimindir ve neden kesilmiş? Nasıl yanmamış? Elbette kadının saçının kesilmesinin de bir anlamı var. Rüzgar saça değiyor ama saçlar bir insanın başında değil yerlerde uçuşuyor. Harap bir binada siyah ve kıvırcık saçlar sallanıyor.

'Bu katliamla içimize kin tohumları ektiler'

Cizre sokaklarında bir kadına rastlıyoruz, gençleri kurtaramadıklarını ve bundan dolayı kendini iyi hissetmediğini şu sözlerle dile getiriyor: "Belki bizi kurtardıklarını söylüyorlar ama biz kurtulamayız, bu katliamla sadece içimize kin tohumları ektiler. Canımızda bir damla kan kalsa bile çocuklarımızın davasının peşinde olacağız. 3 ay boyunca üzerimize tank ve top yağdırdılar. Şimdi Cizre sokaklarını gezdiğinde bir tek kurşun bile bulamazsın. Üzerimizde özel savaş yürüttüler. Çocuklarımızı öldürerek sanki bizi kurtaracaklarını söylüyorlar, ama biz kurtulmadık tek bir anne bile kalsa davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Artık yeter ellerini Cizre gençlerine ve kadınlarına uzattıkları yeter. 30 genci yaktılar, halk cenazelerini bile tanıyamıyor. Cizre'ye uygulanan vahşet DAİŞ vahşetidir. Biz bu vahşeti unutmayacağız. Doğrudur çocuklarım gitti ama 10 çocuğum daha var, Cizre halkının ve Önderliğin başı sağ olsun."

'Özgürlüğün anlamı Kürdistan'dır'

12 yaşındaki Azad da yıkılan evini bize gösteriyor ve şunları söylüyor: "Cizre eskiden güzeldi ama Cizre artık eski Cizre değil. Cizre tanklarla ve toplarla yıkıldı. Çok genç şehit düştü, biz çok direndik." Azad isminin anlamını sorduğumuz zaman ,"Adımın anlamı özgürlüktür" diyor. Özgürlüğün anlamını sorduğumuzda ise, "Özgürlük Kürdistan'dır" diyor. Cizre eski Cizre değil. Azad için devlet yıkmaktan ibaret, "devlet evleri yıkıyor insanları öldürüyor." Azad, yasaklı günlerden bahsediyor ve yasaklı zamanlarda çok zorluk yaşadıklarını, "Bütün depolarımızı patlattılar, susuz kaldık. Cizre'nin yeniden özgür olmasını istiyoruz" diye belirtiyor.

'Cizrem bugün gamlıdır yanıyor ölüler'

Adı Serdar olan bir genç de bütün Cizre halkının göç ettiğini ve bunu kabullenemediğini dile getiriyor: "Kürt halkı bunu iyi bilmelidir ki eğer biz kendimize sahip çıkmazsak kimse bize sahip çıkmaz." Serdar, artık kendi sokaklarında bile serbestçe dolaşmadıklarını söyleyerek, "Her sokak başında bizden kimlik soruyorlar, bu insanlık mıdır? Biz özgürlüğümüzü istiyoruz ve kazanacağız." Serdar Cizre'nin durumuna dikkat çekti ve şöyle devam etti: "Cizre halkının iradesi güçlüdür, Cizre yine eski aşamaya gelecektir. Biz hiçbir zaman teslim olmayacağız. Erdoğan kendi koltuğu için bize bunları yaptı" diye belirtiyor.

Günün sonunda küçük Harun'a kulak veriyoruz ve şarkısında şunları söylüyor: "Cizîra min îro xemgîne dişewite laş bi xwîne, Çiyayê Cudî mij dûmane… (Cizrem bugün gamlıdır yanıyor ölüler kanlıdır, Cudi Dağı sis ve dumandır..."

(ma/du/sy)