Cizreli kadınlar: Asla unutmayacağız ve affetmeyeceğiz
09:11
JINHA
ŞIRNEX - Cizre'nin katledilenlerin ruhu ile birlikte yeniden ayağa kalkacağını söyleyen kadınlar, 'vahşet bodrumuları'nı şimdiden kentin hafızası haline getirdi. "Asla unutmayacağız ve affetmeyeceğiz" diyen kadınların bedduları kent sokaklarında eksik olmazken, çocuklara "Devlet nedir?" diye sorduğunuzda aldığınız tek yanız "Zulüm" oluyor.
Devletin 79 günlük soykırım saldırılarının yarı zamanlı olarak kalkmasıyla birlikte kentli kadınlar evlerinin haline bakmaya gitmeden önce 'vahşet bodrumu'na gidiyor. Kentin yaşayan hafızası mabede dönüşen bodrumlarda saatlerce dua okuyan ve katledilenleri anan kadınların dilinden bu zulmü yaşatanlara ise beddua eksik olmuyor. "Burası artık bizim evimiz" diyen kadınlar devletin yaşattıklarını unutmayacaklarını söylüyor. Cizreli çocuklar ise sokak sokak yaşanları özetlerken, "Devlet ne" diye sorduğunuzda bir kaç kelime ile özetliyor: "Zulüm ve ölüm..."
Yıkık evler arasında 'vahşet bodrumları'nı arayanlardan Sabiye Aydın, "Bizim davamız insanlık davasıdır. 50 yaşındayım. Bu güne kadar 3 katliam gördüm. Nusaybin'de, köyümde ve Cizre'de gördüm. Kürt halkı mazlum bir halktır. İnsanlık Kürtlerde var. Başkalarının hakkını yemeyen Kürtlerdir. Yapılan bu vahşet hiç bir insanlıkta hiç bir dinde yok. Biz mücadelemize devam edeceğiz. Ne yaparsanız yapın bizim çocuklarımız bu vahşeti tarihi yazacak" diyor.
'Mehmet Tunç herkese seslendi ama...'
Birinci 'Vahşet bodrumu' önünde konuşan Ayten Türk, "Mehmet Tunç herkese seslendi ama hiçbir devlet onun çığlığını duymadı. Bütün dünya sessiz kaldı. Hepsi Türkiye'nin yanında yer aldı. Dünyada insan hakları diye bir şey yok. İnsan olsalardı bu kadar insanı bu bodruma sıkıştırıp, katletmezlerdi. Cizre'yi Kobeni'den beter ettiler. Biz hiç şekilde Cizre'yi terk etmeyeceğiz. Burası bizim topraklarımızdır. Cizre'de herkesi terörist ilan edip, gençlerimizi katlettiler. Cizre'de öldürdükleri hep sivil insandı. Cizre'de yaşadığımız sürece bu vahşeti unutmayacağız. Ölene kadar bu yara kapanmayacak" diyerek tepkisini dile getiriyor.
'Burada da evimizi yaktılar, yıktılar'
"Bu devlet bizim başımıza neler getirdi" diyerek konuşmaya başlayan Semra Yen ise şöyle devam ediyor: "Gençlerimizi öldürdüler. Önce köylerimizi yaktılar o yüzden buraya yerleşmek zorunda kaldık. 20 yıldır burada yaşıyoruz. Burada da evimizi yaktılar, yıktılar. Saddam Hüseyin'in başına gelenler Erdoğan'ın başına da gelsin. Kanımız yerde kalmasın."
Çoçuklar: Pişman olacaklar
Çocuklar ise yaşadıklarını tüm sadeliği ile dile getiriyor. "Evlerimizi mahallelerimiz bombaladılar. Gençlerimizi bu evlere sıkıştırıp hepsini katlettiler" diyen 10 yaşındaki C.G, "Bunları yapınca utanmıyorlar mı? Bize yazık günah değil mi? Babalarımızı öldürdüler. Kaldığımız yeri sürekli bombaladıkları için, sürekli yer değiştirmek zorunda kalıyorduk. Evleri bombaladıkları için mahallemizden çıkmak zorunda kaldık. Erdoğan'ı evlerimizi bombaladı, bizi öldürdü. O insan değildir. Düşünün camiyi bile bombaladı. Biz Cizreyi terk etmeyeceğiz. Ölene kadar buradayız. Bir damla kanımız kalana kadar savaşacağız" diyor.
13 yaşındaki Enes Tarık ta, "Erdoğan buradaki her şeyi bombaladı. Bir odamız bile kalmadı. Devlet diyince aklıma zülüm geliyor. Devlet bize zulmediyor, evlerimizi bombalıyor. Bırakalım evleri çocukları neden öldürdüler? Evlerimize ne olursa olsun, ama canımıza bir şey olmasın. Sokağa çıkma yasağı ölüm demek. Bu yasak da değil katliamdır. Çocukları öldürdüler, başı dik gençlerimizi öldürdüler. Erdoğan bize bunları yaşattığına pişman olacak. Kürtleri hiç bir zaman bitiremeyecekler. Biz her zaman var olacağız, var olacağız, var olacağız. Direneceğiz" diyerek, sloganlarla konuşmasını bitiriyor.
(ekip/fk)