Şengal dağlarında yeni yaşamı ören kadınlar 8 Mart panelinde buluştu
14:21
JINHA
ŞENGAL - 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle panel düzenleyen Êzidî kadınlar, çete saldırılarının ardından özsavunma ihtiyacıyla örgütlülüklerini büyüttüklerini belirterek, özgürlüğe artık daha çok yakın olduklarını söyledi.
DAİŞ çetelerinin saldırılarının ardından sığındıkları Şengal dağında yeni bir yaşamı ören Êzidî kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle ilk panellerini düzenledi. Panele Şengal Kadın Meclisi, YJŞ, gençler ve öğretmenler olmak üzere çok sayıda Êzidî kadın katıldı. Panelde konuşmacı olarak katılan muhabirimiz Jinda Asmen, kadınlara 8 Mart'ın anlam ve önemini anlattı.
'Êzidî kadınların mücadelesini dünyaya duyuracağız'
Şengal Dağı'nda kadın ve doğanın güzelliğinin bir kez daha birleştiğini belirten Jinda, Kürt kadınlarının tarihten bugüne erkek egemen sisteme karşı direndiğini ifade ederek, "Yaşamın her alanında baskıya ve zulme maruz kalan kadınlar direnerek bu günlere geldiler. Biz kadınlar sadece 8 Mart gününü değil tüm günleri bir direniş günü haline getirmemiz gerekiyor. Bizler Şengal dağlarında çete saldırılarının ardından yeni bir yaşamı ören kadınları haberlerimizle tüm dünyaya duyurmaya çalışıyoruz. Êzidî kadınlar saldırıların ardından kendi örgütlenmesini her alanda büyütüyor. Bizlerde buradan başta Êzidî kadınlar olmak üzere tüm dünya kadınlarının 8 Mart'ını kutluyoruz. Gazeteciler olarak Êzidî kadınların mücadelesini dünyaya duyurmaya devam edeceğiz" dedi.
Jinda'nın ardından söz alan Êzidî kadınlar ise günün anlam ve önemine ilişkin şunları belirtti:
"8 Mart'ın kadınlar için anlamı büyüktür. Kadınlar zulme karşı kendini savunmuştur ve başkaldırmıştır. Kadınlar tarihin hiçbir döneminde haksızlığı kabul etmedi. Êzidî toplumu zengin bir kültüre sahiptir. Ancak kadınlar Êzidî toplumunda hep kapalı kalmıştır. Bu nedenle bizler kendimizi örgütleyemedik, güçlendiremedik. Bizler dört duvar arasındaydık ve örgütsüzdük. Bu nedenle her zaman fermanlarla yüz yüze kaldık. Son fermandan sonra bizler durumumuzu değerlendirdik. Ama şimdi bütün kurumlarımız oluşturuldu. Her alanda kendimizi örgütledik. Biz şunu anladık ki başımıza ne geldiyse örgütsüzlükten geldi. Şengal kadınları olarak öyle bir aşamaya geldik ki artık önümüze ne gelirse tanımayacağız. Artık gün geçtikçe daha çok güçleniyoruz ve örgütlülüğümüzü daha çok büyüteceğiz.
'Özgürlüğe şimdi daha çok yakınız'
Eğitime çok ihtiyacımız var. Tarihin başlangıcından bugüne toplumun öncülüğünü hep kadınlar yapmıştır. Bizler özgürlüğe şimdi daha çok yaklaştık. Rêber Apo 'kadın özgür olmadıkça toplum özgür olmaz' diyor. Bizde bundan hareketle mücadelemizi yürütüyoruz. Fermandan sonra HPG, YJA-STAR, YPG ve YPJ güçleri geldi ve kısa bir zaman içinde özsavunma gücümüzü oluşturduk. Êzidî kadınların özsavunması olan YJŞ'ye katılımlar gün geçtikçe artıyor. Buda kadınların özsavunmayı nasıl istediklerini gösteriyor. Kadınlar artık kendilerini savunmak istiyor.
'Unutmak ihanettir'
Öncelikli amacımız Rêber Apo'nun özgürleşmesidir. Kadınlar olarak askeri örgütlülüğümüzü büyütmek ve DAIŞ çetelerinin elinde esir düşmüş kadınları kurtaracağız. Aynı zamanda kadın çalışmalarını ilerleteceğiz. Ferman olduğunda nasıl ki Kürdistan'ın her dört parçasından yoldaşlarımız gelip bizleri savunup şehitlik mertebesine ulaşmışsa bizlerde onlara mücadele sözü veriyoruz. Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak. Onların mücadelesinin izinden gideceğiz. Rêber Apo'nun dediği gibi; 'Unutmak ihanettir.' Bizler kadınlar olarak Êzîdxan topraklarında ihanetin gezmesine artık izin vermeyeceğiz."
Değerlendirmelerin ardından kadınlar "Bijî Rêber Apo", "Bê Serok Jiyan Nabe", "Bijî Yekitiya Jinan", "Bijî 8 Adar'ê" sloganlarıyla paneli bitirdi.
(du/hş/mg)