Ekvadorlu Silvia: Tayyip Erdoğan’ın soykırım suçlusu olduğu biliniyor
09:07
JINHA
HABER MERKEZİ – Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı protesto eden kadınlardan olan Ekvadorlu avukat ve insan hakları aktivisti Silvia Buendía, “Türk ordusunun yürüttüğü insan hakları ihlallerini, askeri kuşatma sırasında yaşanılan gıda kıtlığını ve yürütülen katliamı biliyoruz. Erdoğan'ı protesto ederek, küçük ve sembolik olarak Kürt halkına mutlak dayanışma içinde olduğumuzu hissettirmek istedik. Gittiği her yerde olduğu gibi, onun soykırım suçlusu olduğunu herkes biliyor” dedi.
Ekvadorlu kadın avukat ve aktivist Silvia Buendía ile, Ekvador’daki kadınların kürtaj nedeniyle cezalandırılmalarına, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı protesto ettiklerinde yaşananlara, Kürdistan’daki ablukaya ve Rojava Kadın Devrimi’ne dair konuştuk.
*Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Guayaquil’den Ekvadorlu bir kadın ve LGBTQ, insan hakları savunucusu bir avukatım. Ayrıca kadınlarla ilgili Ekvador haber kaynaklarına da yazılar yazıyorum. Birçok feminist örgütü ile işbirliği yapmaktayım. Bunlardan biri de Surkuna Feminist Kadın Örgütü. Surkuna’ya üye olmadığım halde Ekvador’da kadınlar olarak kadın hakları için mücadele kadın kolektiflerine üyeyiz. Surkuna nispeten daha genç bir örgüt. 2013 yılında kuruldu. Surkuna kadın haklarını destekleyen ve koruyan bir kadın örgütüdür. Onlar direk olarak kadınlar ve sosyal hareketlerle çalışıyorlar.
*Ekvadorlu kadınlar olarak ne gibi sorunlar yaşıyorsunuz?
Ekvator’da şu anda kadın hakları açısından durağan bir süreci yaşıyoruz. Yasalarda kadın haklarına yönelik yapılan değişiklikler var ancak uygulamada kimi sıkıntılar yaşanabiliyor. Erkek egemen sistem her yerde olduğu gibi burada da kadınların yaşam alanlarını daraltıyor. Toplumun farklı kesimlerinden kadınlar eril sistemden kaynaklı birçok sorun yaşayabiliyor. Ekvador Cumhurbaşkanı Rafael Correa’nın eril söylemleri kadına yönelik şiddetin artmasına neden oluyor. Mevcut hükümet halkın demokratik tepkilerini bastırmak için kendilerini sorgulayan gazetecileri, akademisyenleri ve özellikle kadınları hedef almış durumda.
‘Kadınların göğüslerine, yüzlerine ve genital bölgelerine vurdular’
Kürtajın yasak olduğu Ekvador’da tecavüz sonucu hamile kalan kadınların dahi kürtaj olması neredeyse yasak hale getirilecek. Kürtaj olan kadınlar için cezalar öngörülürken bu uygulama tecavüz sonucu hamile kalan kadınlara dahi uygulanmak isteniyor. Bu bizzat Cumhurbaşkanı tarafından dillendirilen bir durum. Ekvador tarihinde ilk kez kadınlar gebeliklerini sonlandırdıkları şüphesiyle ceza alıyor. Cumhurbaşkanı ayrıca genç gebeliklerin önlenmesi için stratejiler oluşturmaya çalışıyor. Bu yüzden bizlerde Dünya Sağlık Örgütü’nün önerileri doğrultusunda çaba sarf ediyoruz.
* Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ervador'la diplomatik ve ticari bağlantılar kurmak için Quito’dayken kadınlar onu protesto ettiler. Bazı kadınlar ise Tayyip Erdoğan’ın kişisel muhafızları olan korumaları tarafından darp edildi. Protesto hakkında bize biraz daha bilgi verebilir misiniz?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ülkemize bir devlet ziyareti yapacağını öğrendiğimizde, bir grup insan hakları aktivisti olarak birleştik ve onu protesto etmek için hazırlıklar yaptık. Onun nereden geçeceğini biliyorduk ve her durakta onu bekledik, ziyaretini istemediğimizi ifade eden pankartlar taşıdık. Protesto tamamen barışçıldı, şiddet içermiyordu. 4 Şubat’ta 4 kadın, 10’dan fazla kadın grubu kolektifinden kadınlar, bu direnişi göstermek için oradaydılar. Bu kadın grupları şunlardı; Surkuna, Coordinadora Política Juvenil, CONFEMEC Mujeres por el cambio, Coalición por los derechos sexuales y reproductivos, Foro de Salud Ecuador, Salud Mujeres, Frente Ecuatoriano de Defensa de los Derechos Sexuales y Reproductivos, ve diğerleri.
‘Erdoğan’ın soykırım suçlusu olduğunu herkes biliyor’
Yani toplamda 10’dan fazla farklı grup, genç ve yaşlı kadınlar, avukatlar, doktorlar, akademisyen ve aktivistler de dahil olmak üzere geniş bir feminist grup; Türk Cumhurbaşkanının katıldığı konferansta bir platform oluşturmak için çalıştık. Ama sadece Milli Çalışmaları Yüksek Enstitüsü’nden ( IAEN) 7 kişi bunu başarabildi. Erdoğan konuşmasına başladığında, 7 kadın "Katil Erdoğan" diye bağırmaya başladı. Anında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın korumaları tarafından dövüldüler. Korumalar sadece kadınları itip vurmadılar. Kadınların olduğu kata çıktıklarında göğüslerine, yüzlerine ve genital bölgelerine vurdular. Ekvador polisleri de hiçbir şey yapmadan kadınların dövülmesini izledi. Korumaktan sorumlu olan bizim polisimiz durdu, onun yerine Türk korumalar vurup emirler savurdular.
* Türkiye’de Kürt şehirlerinde devam eden abluka hakkında neler düşünüyorsunuz?
Ekvador’da duyduğumuz kadarıyla, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kürt şehirlerinde sürdürdüğü abluka üzücü. Türk ordusunun yürüttüğü insan hakları ihlallerini, askeri kuşatma sırasında yaşanılan gıda kıtlığını ve yürütülen katliamı biliyoruz. Erdoğan'ı protesto ederek, küçük ve sembolik olarak Kürt halkına mutlak dayanışma içinde olduğumuzu hissettirmek istedik. Gittiği her yerde olduğu gibi, onun soykırım suçlusu olduğunu herkes biliyor. Biz kendi yolumuzla bunu Ekvador’da da dile getirdik.
* Kürdistan bölgesi olan Rojava’da, kadınlar bir devrime öncülük ediyorlar. Erkek şiddetine karşı kadınları desteklemek için, hayatın her alanında özerk kadın birimleri ve kadın merkezleri açtılar. Kadın öncülüğünde bu devrim girişimi hakkında neler düşünüyorsunuz?
Rojava’da kendi devrimlerini korumak için Kürt kadınlarının omuzlarında silahları ile savaş ortamında ilk cephede durmaları beni duygulandırıyor. Rojava’daki devrimin bir kadın devrimi olduğu açık. Kadınlar için silahlanıp savaşmanın nasıl zor olduğunu anlayabiliyorum. Ama ayrıca şu da açık ki, kadınlar kendi hayatları, gelecekleri ve özgürlükleri için savaşıyorlar. Ayrıca, Rojava’da kadınların hepsinin silahlanmadığını, bazılarında da yeni bir toplum oluşturmak için siyasal yapılarda çalışmaya kendilerin, adadıklarını biliyorum. Onlar direnen kadınlar, biz de Ekvador’da mücadele eden kadınlarız.
(gd/mg/sy)