Mor Çatı Vakfı: Cinsel şiddete ilişkin suçlarda cezasızlıkla karşılaşıyoruz

13:21

JINHA

İSTANBUL - Mor Çatı, Türkiye'de Erkek Şiddeti ile Mücadele Mekanizmalarının İzlenmesi Raporunu açıkladı. Raporda, "Mevcut hükümet politikaları kadınları özgürleştirmeyi değil kadınları aileye mahkum kılıyor. Kadınlar işlem yapabilmek için devlet dairelerinin kapılarını aşındırmak zorunda bırakılıyorlar. Cinsel şiddete ilişkin suçlar da cezasızlıkla karşılaşıyoruz" denildi.

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, "Türkiye'de Erkek Şiddeti ile Mücadele Mekanizmalarının İzlenmesi" raporunu açıkladı. Cezayir Toplantı Salonu'nda açıklanan rapor, Sivil Düşün AB Programı'nın katkısı ile yürütülen 'Kadın Sığınakları ve Dayanışma Merkezi Kurultayı'nın Güçlendirilmesi ve Avrupa ile Türkiye'deki Kadın Örgütleri Arasında Ev İçi Şiddete İlişkin İyi Deneyimlerin Paylaşılması Projesi' kapsamında, Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultay Bileşeni Örgütlerinin katkısı ile hazırlandı. Basın açıklamasına Avukat Perihan Meşeli, Mor Çatı çalışanları Hazal Günel ve Martina Gaidzim katılarak, hazırladıkları raporu okudu.

'ŞÖNİM eril zihniyetin duvarlarına çarpıyor'

İlk olarak söz alan Hazal, "Gerek iç hukuk gerekse uluslararası sözleşmelerin keyfi uygulamalar sebebiyle etkili şekilde işlememesi toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirmekte ve erkek şiddetiyle mücadeleyi olumsuz etkilemektedir" şeklinde konuştu. Şiddet yaşayan kadınlara destek vermesi gereken kurumların az olduğu verilen desteğinde nitelikli olmadığını ifade eden Hazal, "Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) 2012 yılında kurulan 14 ilde pilot uygulamayla başlayan ve 2016 itibariyle 40 ilde destek verdiği ifade edilen ŞÖNİM'e bağlıdır. Fakat ŞÖNİM'ler bir sosyal hizmet mekanizmasından çok gittikçe merkezileşen sistemde sadece bir koordinasyon birimine dönüşmektedir. Kadınların yaşadığı sorunlara yeterli cevabı vermeyen bu kurumlar eril zihniyetin duvarlarına çarpmaktadır" şeklinde değerlendirmelerde bulundu.

'Bazı sığınaklarda kadınlar dışarı çıkamıyor'

Hazal'ın ardından söz alan Martina, şiddet yaşayan kadın ve çocukların sığınak desteğinden yararlanamadığına değindi. "Devlet sığınakların 12 yaş üstü erkek çocuğu olan kadınları çocuğu ile birlikte sığınaklarına kabul etmiyor. 60 yaş üstü kadınlar ile engelli kadınlar da devlet sığınaklarına gidememektedir" diyen Martina, bu konuda hakkında bir düzenleme olmadığına dikkat çekti. Bazı sığınıklarda kadınların dışarı bile çıkamadığını söyleyen Martina, "Ekonomik destekler açısından başvurulan merkez, mülki amir veya bakanlık birimlerinde de kadınlar hak kaybına uğradığı ve sorunlarla karşılaştığı görülmüştür. Eve çıkmak için hazırlık yapan bir kadın, iki çocuğu ASPB'ye bağlı Sosyal Hizmet Merkezi'ne başvuru yaptığında aldı yanıt 'Kadınlar buraya devletin parasını yemek için geliyor' olmuştur" diye belirtti.

'Cezasızlık sık rastlanan bir durumdur'

Avukat Perihan ise, hukuki uygulamalar ailenin korunmasını önceliklerken kadınların şiddetten uzaklaşmasını göz ardı ettiğini ifade etti. 6284 Sayılı Kanun'un 5 'inci maddesinin kadınları ve çocukları korumaya yönelik olduğuna dikkat çeken Perihan, "Gizlilik kararlarının uygulanmasında devlet, kurumlar arası altyapıyı sistemini oluşturmadığından kadınlar kapı kapı dolaşmak zorunda kalıyor" dedi.

'Erkek lehine yorumlayan kararlar kadınları bezdirmiştir'

Avrupa'da sadece bir faksla halledilen işlemlerin, Türkiye'de daha uygulamaya bile geçmediğini ifade eden Perihan, "Kadınlar işlem yapabilmek için devlet dairelerinin kapılarını aşındırmak zorunda bırakılıyorlar. Tecavüzde dahil olmak üzere cinsel şiddet ilişkin suçlar Ceza Kanun'unda yeterli ceza ile düzenlenmiş ise de uygulamada cezasızlık sık rastlanan bir durumdur. Erkek lehine yorumlayan kararlar kadınları bezdirmiştir" dedi. Perihan, "Mevcut hükümet politikalarının kadınları özgürleştirmeyi değil aileye mahkum kılıyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği kavramına karşı argümanlar geliştirmeyi öncelemesi, erkek egemenliğin hayatın her alanına sirayet etmesi ve siyasi aktörlerin sıklıkla kadınların kararları muktedir iktidar tarafından bastırılmaya çalışılmaktadır" diye konuştu.

' Düzen kadının güçlenmesinden korkuyor'

Perihan, erkek egemenliğini besleyen siyasi söylemlerin siyasi aktörler tarafından terk edilmesi, uluslararası sözleşmişlerin sistemsel bir değişim yaratmak amacı ile ele alınması hak ve özgürlüklerinin tanınmasından yana çalışan kadın örgütlenmelerinin dahil olması sağlanarak ilerlenmesi acil bir talep olarak ortaya çıktığını söyledi. Erkek şiddeti davalarının cinsiyetçi, kadın-erkek eşitliğine aykırı şekilde daha düşük cezalar veya cezasızlıklar sonuçlandırıldığını söyleyen Perihan, " Mesele cezaların arttırılması meselesi değil. Erkek düzen kadınların güçlenmesinden korkuyor. Zihniyetin değişmesi gerekiyor. Ama bu hükümette bu zihniyet hiç değişmeyecek" dedi.

Raporun okunmasının ardında toplantı sona erdi.

(dek/ödk/dk)