JINHA

ŞIRNEX - Bakanlar Kurulu'nun Silopi için çıkarttığı "riski bölge" kararına karşı Danıştay'a itirazda bulunacaklarını belirten Aysel Tuğluk, kararın AKP'nin kendi imar planını devreye sokup kentleri birer askeri üs haline getirmek amaçlı olduğunu söyledi.

HDP Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk ve ÖHD, MHD, İHD üyesi avukatlardan oluşan heyet, devlet güçlerinin sıkıyönetim saldırılarında 400'ü aşkın evin hasar gördüğü ve Bakanlar Kurulu kararı ile "riskli bölge" ilan edilen Silopi'de yurttaşlarla bir araya geldi. Laleş Kültür Merkezi'nde düzenlenen ve evleri yıkılmak istenilen yurttaşlarla bir araya gelen heyetin yaptığı halk toplantısında ilk olarak Aysel Tuğluk konuştu. Aysel, AKP'nin sıkıyönetim uyguladığı kentlerde kendi imar planını da devreye sokmak istediğini ve kentlerin bu yolla askeri üsse çevrilmek istendiğini söyledi.

Halkı biat ettirmeye çalışıyorlar'

Devletin bu politikalar aracılığıyla halkı kendine biat ettirmeye çalıştığını belirten Aysel, AKP iktidarının bir yandan Kürt halkının iradesini kırmaya çalıştığını bir yandan da yaşam alanlarından çıkartmak ve göç ettirmek istediğini vurguladı. Aysel, "Silopi'yi riskli alan etmenin temel amacı AKP iktidarının kendi imar politikası çerçevesinde kendi imar planı devreye sokmak istiyor. Buraları birer askeri üs haline getirmeye çalışıyor. Bugün kentleri evleri hepsini onlar yakıp yıktı. Onların tankları yakıp, yıktı. Çatışmaların olmadığı yerlerde bile evleri yıkmışlar. Buraları yeniden inşa edeceğiz yönünde açıklamalar yapıyor. Bu inşa çalışmalarında iyi niyet yoktur. Bu zihniyetin Kürt halkına yapacağı bir şey kalmamıştır" diye konuştu.

'Halk gelen belgeleri imzalamasın'

Aysel, Silopi'de ilan edilen 'riskli alan' iptali için Danıştay'a başvuracaklarını belirterek, yaşananları raporlaştıracaklarını ve tüm hukuki yollara başvuracaklarını söyledi. Yurttaşlara, "riskli bölge" kararı doğrultusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından gönderilen dilekçeleri imzalamamaları uyarısında da bulundan Aysel, "Onların kirli planlarının bir parçası haline gelmeyleyim. Gelen belgeler hukukçu arkadaşlarımıza başvurduktan sonra işletelim. Hukukçuların ortaya koyduğu yol üzerinde gidelim. Bu bizim ahlaki ve vicdani bir sorumluluğumuzdur" dedi.

(ekip/gc)