AKP'nin eğitimdeki dindar nesil projesi her geçen gün çürüyor
09:02
JINHA
İSTANBUL- Eğitim-Sen 4 No'lu Şube Kadın Sekreteri Döne Gevher Koyun, eğitim sistemindeki genel sıkıntıları ve bir devlet politikası olarak eğitimin dindarlaştırılarak tekelleştirilmesini anlattı.
Berrin Yılmazlar'ın TEOG sınavından istediği sonucu alamayınca intihar etmesi, Mersin'de bir anaokulunda çocuklara gelinlik ve türban giydirilerek oyun oynatılması, son atamaların din kültürü öğretmenleri üzerinden şekillenmesi, eğitimcilerin emniyette görevlendirilmesi ve daha pek çok örnek eğitim sistemindeki tıkanmışlıkları gözler önüne seriyor. Eğitim-Sen 4 Nolu Şube Kadın Sekreteri Döne Gevher Koyun, "AKP eğitim sistemini ele geçirerek kendi istediği gibi bir nesil yetiştiriyor" dedi.
'Ajanlaştırma politikası artıyor'
İlk olarak devletin ajanlaştırma politikasının her geçen gün arttığına dikkat çeken Döne, "İstanbul'da 39 ilçe kaymakamına gönderilen yazılı açıklamada, her ilçeden 30 öğretmenin emniyette görevlendirilmek üzere belirlenmesi emrediliyor. Cumhurbaşkanın kaymakamlar toplantısında kamu görevlilerinin her türlü yaptırımı uygulayabileceğini söyledikten sonra böyle bir görevlendirmenin gündeme gelmesi oldukça manidardır. Ciddi bir baskı mekanizmasını hayatlarımızın her alanında uygulamaya çalışan iktidar okulda, sokakta, mahallemizde ajanlaştırmayı bir kültür bilinci olarak topluma yerleştiriyor" şeklinde konuştu.
'AKP'nin amacı kendine göre bir toplum inşa etmek'
AKP'nin iktidarda olduğu dönemde kendine göre bir toplum inşa etmeye çalıştığını ve bunu baskıcı bir politika yürüterek yaptığını belirten Döne, "İlkokul ve ortaokulda bilinç düzeyi henüz oluşmamış genç insanlarda başlattığı bu kendi neslini yetiştirme çabası 4+4+4 ile şekil buldu. Dindar ve itaatkâr bir nesil yetiştirme politikası ile tekçi düşünen, farklılıkları göremeyen ve söyleneni hemen yerine getiren bir gençlik yetişiyor. Bunu da eğitimi ele geçirerek yaptılar" dedi.
'Gerici ve yobaz zihniyet katmerli bir şekilde müfredatta'
Döne, bunun yanı sıra, Eğitim-Sen olarak müfredattaki gerici politikaları görünür kılmak için kitap taramaları yaptıklarını belirtti. Yaptıkları kitap taramaları sonucu bakanlıklarla görüştüklerini ve bu görüşmelerde cinsiyetçi, milliyetçi öğelerin yoğun olduğunu belirttiklerini söyleyen Döne, "Fakat devletin karşısında durduğumuz halde, gerici ve yobaz zihniyet katmerli bir şekilde müfredatta yerini alıyor. Kadını kamusal alana sıkıştırma ve sadece aile adı altında tanıyan mantık kendini eğitim sistemiyle var etmeye çalışıyor. Kocaeli'nde bir lisede dağıtılan Adab-ı Muaşeret kitabında kadının eşine karşı sorumlulukları ele alınmış. Kitapta kadın sesini yükseltmeyen, eşinin isteklerini yerine getiren itaatkâr bir birey olarak anlatılıyor" diye belirtti.
'Çok kültürlü bir eğitim olana dek mücadele edeceğiz'
"Türk eğitim sisteminde öğrencinin yetenekleri doğrultusunda seçmesi gereken dersler tamamen 'zorunlu seçmeli ders' olmaya başladı" diyen Döne, "Son dönemde öğretmen alımlarına baktığımızda eğitim 'din kültürü dersi' üzerinden şekillenmeye başladı. Sanat ve kültür derslerindeki alınmaların bu kadar gerilemesi ve din derslerinin zorunlu hale getirilip öğretmen alımlarının da artması çok dikkat çekicidir" diye konuştu. İktidarın kendi insanını yetiştirme mantığı ile öğretmen ataması yaptığını söyleyen Döne, "Öğrenci seçtiği ders yerine sistemin dayattığı dersi almak zorunda bırakılıyor. Devlet 4-6 yaş arasındaki çocuklara Kuran kursu verilecek yerlerin sayısını gün geçtikçe arttırdı. Pedagojik olarak gelişimlerini tamamlamamış bireyleri yönlendirmek çok daha kolay oluyor" diyerek iktidarın dindar nesil yetiştirme projelerinin arttığını vurguladı.
'Değişene kadar mücadele edeceğiz'
Yeni yetişen nesillerin devletin ve ailenin baskısı sonucu istemedikleri bir eğitim aldıklarını ifade eden Döne, "Çocuğun birey olma yolundaki aşamalarını koruması gereken devlet tam tersine itaat eden bir gelecek oluşturmak istiyor. Tek tipçi bir eğitim dayatıldığı için kültür asimilasyonuna maruz bırakılıyorlar" dedi. Eğitim-Sen olarak sistem tarafından sürekli ötekileştirilen kesimler için mücadele ettiklerini ve anadilde eğitim konusunu tüzüklerinde bulundurdukları için kapatılma davası ile karşı karşıya geldiklerini belirten Döne, "Anadilde eğitim talebi devletin kültürleri sistemli bir şekilde yok etme projesi ile engelleniyor. İktidarın yürüttüğü bu gerici zihniyete karşı her daim mücadelemizi sürdüreceğiz. Özgürlükçü bir cinsiyet, çok dilli ve çok kültürlü bir algı topluma yerleşene kadar ve piyasalaşmamış bir eğitim anlayışı hayatımız da yer alana kadar anlatmaya ve değiştirmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
(dek/ck/mg)