Kobanê'den Cizre'ye direniş bağı: Anılarını yaşatacağım 4 çocuğumla direneceğim
09:05
JINHA
ŞIRNEX - Zeycan Taşkın en büyük çocuğu Ferhat'ı Kobenê direnişinde uğurlarken Cizre direnişinde ise eşi Cabbar'ı uğurladı. Geride yıkık duvarları olan evi ve 4 çocuğu ile tüm acısına rağmen direniş mesajı veriyor Zeycan... "Onların anısını hep yaşatacağım, 4 çocuğum ile birlikte direneceğim."
Kobanê'de direniş ruhunun, sokakların yıkıntılarının, kadınların direniş sevdasının birebir yaşandığı Kuzey Kürdistan'da, Cizre'de yaşanan katliam ise yine birçok kez DAİŞ vahşetiyle benzerlikler sergilemişti. Kobanê direniş ruhunun aynısının Cizre'de, Sur'da Silopi'de, Nusaybin'de, Derik'te ve birçok özyönetim alanında yaşandığını yazarken şimdi ise ölümlerin benzerlikleri ve kardeşlikleri, akrabalıkları yazılıyor. Türkiye tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak anılacak Cizre katliamında katledilen Cabbar Taşkın, ardında 4 çocuğu ve eşini bıraktı. 45 yaşında olan Zeycan Taşkın en büyük çocuğu Ferhat'ı, Kobenê direnişinde uğurlarken bu kez de eşi Cabbar'ı Cizre direnişinde uğurluyor. Geride yıkık duvarları olan evi ve 4 çocuğu ile tüm acısına rağmen direniş mesajı veriyor Zeycan...
'6 ay 2 gün ben sürekli ağladım'
Zeycan'ın hikayesi Ağrı'da başlıyor. Eşinin babasının Ağrı'da kendisini gördüğünü anlatan Zeycan, "Ben köyde tarlada çalışıyordum. Beni görmüşler. Sonrasında eşim geldi, evlenme teklifi etti. Bende kabul ettim. Sonra Cizre'ye geldim. Önce oğlum Ferhat doğdu sonra diğer 4 çocuğum. Oğlum Ferhat 18 yaşına bastığı gibi önce cezaevine girdi. 9 ay yattı, çıktı. Sonra gitti. Ondan uzun bir süre haber alamadım. 6 ay 2 gün ben sürekli ağladım. Bir gün yine Ferhat için ağlıyorum, onun Kobenê'de şehit olduğunu öğrendim. Cenazesini buraya getirebildik. Mezarı Cizre'de" diye belirtti.
'Ben ve 4 çocuğum baş başa kaldık'
Zamanın böylece geçtiğini anlatan Zeycan, "Cizre'de direniş başladı. İlk sokağa çıkma yasağı oldu. Sonra ikincisi başladı. Evimizde kalmayı tercih ettik. Eşim kapının önünde açılan ateş nedeniyle önce yaralandı. Bir gece öyle bekledi. Ama gece yine taramışlar. Yaralı olduğu yerde öldü. Onu oradan bir gün sonra alabildik. 2 gün evde kaldı. Sonra hastaneye kaldırdık. Bir süre hastanede kaldı, Kırış köyünde eşimi defin ettik. Daha sonra da defin ettik. Ben ve 4 çocuğum baş başa kaldık" şeklinde konuştu.
'Direnişe devam'
Kimsenin aynı acıyı çekmesini istemediğini anlatan Zeycan, "Bu durum benim için hem acı, hem de büyük bir onur. Çok zor bir durum. İçim acıyor. 2 yıldır benim gecem gündüzüm yok. Sürekli ağlıyorum. Benim gibi çok kadın var biliyorum. Önce oğlum, sonrada eşim gitti" dedi. "Ferhat çok güzel bir çocuktu. Çok çalışkandı. Beni çok severdi. Elinde 1 tl bile olsa onu bana verirdi. Eşimde çok güzel bir insandı. Önce şoförlük yapıyordu. Sonra da belediyede çalışmaya başladı" diyen Zeycan, onların anısını hep yaşatacağını ve 4 çocuğu ile birlikte direneceğini sözlerine ekledi.
(ht/dk)