'12 Mart Gazi Ayaklanması ve tüm katliamlar kadınlara yönelik…'
09:05
Özlem Çiçek/ JINHA
İSTANBUL- Gazi katliamının ardından 21 yıl geçti, devletin katliamları da devam etti. Kadınlar, " Sadece 12 Mart değil, 38 Dersim katliamı ve diğer tüm katliamları kadına yönelik gerçekleştirildi. Devlet bizi Gazi'de, Roboski'de katletti, sonra Suruç'ta Ankara'da katletti. Bugün Amed'de Cizre'de katlediyor" diyerek, kadınları katliamlara karşı öz yönetim alanlarına çağırdı.
İstanbul'un özyönetim deneyimi yaşadığı ve kuruluşundan bu yana direnişiyle mücadelesiyle ön planda olan Gazi Mahallesi'nde 12 Mart 1995 tarihinde devlet-kontrgerilla iş birliğiyle katliam yaşandı. 12 Mart günü Gazi Mahallesi'nde bulunan dört kahvehane ve bir pastaneye "kimliği belirsiz" kişilerce açılan ateş sonucu yaşamını yitiren Alevi dedesi Halil Kaya'nın öldürülmesi ve onlarca alevinin yaralanmasının ardından Gazi halkı sokaklara döküldü. Gazi Mahallesi'nde başlayan ve kentin her yerine yayılan olaylarda 22 yurttaş polisler tarafından katledildi. Gözaltında kayıpların simgesi Hasan Ocak'da yine Gazi Mahallesi'nde ki olaylarda gözaltına alınarak kaybedildi.
Gazi Mahallesi'nde yaşanan, ardından 22 yurttaşın katledilmesiyle sonuçlanan olaylardan bu yana Roboski, Suruç, Diyarbakır, Ankara katliamları yaşandı. Failleri belli olan katliamlar hala Kürdistan'da devam ederken, kadınlar ise katliamlara karşı özyönetim alanlarında olmaya çağırdı.
'Devletin kadına saldırı politikası değişmedi'
Gazi katliamına tanıklık eden Hürriyet Baba, Gazi katliamı sırasında Fadime Bingöl'ün yanında kafasından vurularak katledildiğini, Özlem'in çöp tenekesine doğru sürüklendiğini anlatarak, devletin kadına yönelik saldırı politikasının değişmediğini ifade etti. Kürdistan'da direnişin ön safında yer alan kadınların bedenlerinin teşhir edildiğini, 8 Mart eylemlerinde kadınlara saldırıldığına dikkat çeken Hürriyet, 90'lardan beri devletin kadınlara yönelik baskı politikasının var olduğunu dile getirdi. Devletin Alevi, Sunni çatışması yaratarak halkların dayanışmasının önüne geçmek istediğini belirten Hürriyet, halkların birbiriyle dayanışmaktan vazgeçmeyeceklerini, baskılara karşı birlikte mücadele etmeye devam edeceklerini kaydetti. Devletin kadınlara yönelik uyguladığı baskılarına değinen Hürriyet, kadınların alanlarda toplumsal mücadeleyi yükselteceklerini söyledi.
'Kadınlar öz yönetim alanlarında olmalı',
Roboski'li olan Semra Alma ise "Devlet bizi Gazi'de, Roboski'de katletti, sonra Suruç'ta Ankara'da katletti. Bugün Amed'de Cizre'de katlediyor" dedi. "Devlet katliam politikalarını kendi ataerkil zihniyetini topluma özellikle kadına dayatmaya çabasında. Kadınların bütün toplumsal yaşam alanlarında tacize, şiddete, cinsel istismara maruz kalıyor" diye konuşan Semra, kadına yönelik uygulanan politikalara karşı "Gün evlerde oturma zamanı değil, biz sustukça katledilmeye devam edeceğiz. Bizim direniş ve özgür alanlarımız var. Katliamlara karşı kadınlar öz yönetim alanlarında olmalı" dedi.
'Her kadın kendi yaşamın savaşçısı olmalı'
Gazi Mahallesi'nde yaşayan Sinem Kaplan ise, sadece 12 Mart'ın değil, 38 Dersim katliamının ve diğer tüm katliamlarının kadına yönelik gerçekleştirildiğini söyledi. Savaşlarda en çok kadınların zarar gördüğünü kaydeden Sinem, "Tüm kadınları kadın direnişinin ve mücadelesinin doruğunda olan Cizre ve Sur'daki hendeklerin ve barikatların arkasında olmalı" dedi. Sinem, "Ben her kadının kendi yaşamında kendisinin savaşçısı olması gerektiğini düşünüyorum. Kadınların ancak direnerek ve örgütlenerek özgür yaşayabilirler" diye kaydetti.
(ödk/dk)