JINHA

ŞIRNEX - Cizre'de üçüncü 'vahşet bodrumu'nda katledilenler için tedbir talebine ilişkin Türkiye'nin AHİM'e verdiği savunmada, bahçeden çatışmada öldürüldüğü söylenen 2'si kadın 9 kişinin kurşuna dizildiğine şahit olan tanık konuştu. Tanık, "Aralarında yaralıların olduğu 9 genç vardı. Kurşuna dizdiler gençleri. Yüzlerce mermi sıktılar" dedi.

Cizre'de üçüncü vahşet bodrumunda katledilenlerden Derya Koç ve Orhan Tunç için tedbir talebine ilişkin Türkiye'nin AHİM'e verdiği savunmada, bahçeden çatışmada öldürüldüğü söylenen 2'si kadın 9 kişinin kurşuna dizildiğine şahit olan tanık konuştu. AHİM'e Türkiye'nin verdiği savunmada 9 kişinin çatışmada öldürüldüğü iddia edilirken, kısa bir süre önce üçüncü vahşet bodrumundan kurtulan Serhıldan takma isimli tanıkta, bodrumda kalanların silahsız şekilde evden çıktığı anlatmıştı.

'Hepsi silahsız çıktı kurşuna dizdiler'

Güvenlik gerekçesiyle gerçek ismini vermeyeceğimiz Sur Mahallesi'nde ikamet eden Taybet isimli tanık, saldırıların 37. gününde evinden çıkmak zorunda kaldığını anlattı. Çıktıktan sonrada arada evine bakmak için gizli gizli mahalleye geldiğini anlatan Taybet, "Evime bakmak için gelmiştim içeri girdiğimde dışarıdan sesler geldiğini duydum. 'Silahsızız dışarı çıkıyoruz' diyen sesler duydum. Fark ettirmeden camdan bakmaya başladım. Sonradan üçüncü vahşet bodrumu denilen evin yanındaki iki katlı evin bahçesini görüyordum camdan. İçerden bahçeye doğru insanlar çıkmaya başladı. Hepsi gençtiler. Sanırım aralarında yaralılar vardı aksıyordu bazıları. Saydım tam 9 kişiydiler, silahları yoktu. Karşılarında askerler silahlarını doğrultmuş çıkmalarını bekliyordu. Sonra birden ateşe başlattılar. O gençleri orada kurşuna dizdiler, bunu gözlerimle gördüm. O bahçe kan gölüne döndü, sonradan yasak kalkınca gidip baktığımda hala orada kan izleri duruyordu" diye konuştu.

'Cenazeler yerde kaldı, sürüklediler, dumanlar yükseldi yanık kokuları geldi'

Şahit olduğu bu olaydan sonra iki gün boyunca evden çıkamadığını anlatan Taybet, "O gençlerin cenazeleri orada bir gün boyunca kaldı. Ertesi gün o cenazeleri evi diğer tarafına doğru sürüklediklerini gördüm, bir süre sonrada dumanlar ve yanık et kokuları gelmeye başladı. O zaman o cenazeleri yaktıklarını anladım. Yasak kalktıktan sonra gidip o taraftaki bodruma baktım. O çocukları önce kurşuna dizip sonra yaktıklarını gördüm" dedi.

'O kanlar halen yerde'

Yaşanan bu vahşetin ardından mahalleden tekrar çıktığını anlatan Taybet,"Dayanamadık artık. O gençler gözümüzün önünde katledildi. Hiç bir şey yapamadım. Bir yolunu bulup mahalleden çıktım. O kanlar halen yerde. Sürekli o çocukları düşünüyorum" diyen tanık, "Ben yaşlı bir kadınım. Yaşadığımı yaşadım. Bu son ömrümde gencecik çocukların ölümüne şahit oldum. Onlar daha çocuktu. Onları öldürmeyip, tutuklaya bilirlerdi. Bazıları yaralıydı. Ellerinde silah yoktu. Muhtemelen yakalanmışlardı. Öylece dizip kurşun yağdırdılar. Artık gözümden yaş bile gelmiyor. Parçalandım burada, yapacak bir şeyim yoktu, dayanamadım çıktım. Yasak kalkmadan bir kaç gün önce geldim evime bakmaya. O zaman daha yıkılmamıştı. Son günde yıktılar. Ben geldiğimde kanlar çok daha yoğundu yerde. Şimdi üzerine toprak bırakmışlar" diye konuştu.

'Ben çıkarken evler sağlamdı'

Taybet, mahalleden çıktığı zamanın 9-10 Şubat tarihleri arası olduğunu birçok evin sağlam olduğunu belirterek, yasak bittikten sonra geldiğinde birçok evin yıkılmış olduğunu gördüğünü söyledi. Taybet, "Gençlerin katledildiğine şahit olduğum zaman mahalleden çıkarken birçok ev sağlamdı, sonradan mahalleye geldiğimde evlerin harabeye çevrildiğini gördüm. Kepçelerle insanların evlerini başına yıkmışlar, her şeyi yakmışlar" diye kaydetti.

Taybet'in anlattığı tarih Derya Koç'un telefonla bağlandığı tarih

Vahşetin tanığı Taybet'in 9 gencin kurşuna dizildiğine şahit olduğu tarihlerde üçüncü 'vahşet bodrumu'nda katledilenlerden Derya Koç, bazı televizyonları arayarak, "Şu anda burada mahsur kalan 20-25 kadar arkadaşımızı yakarak katlettiler. Diğerlerini de infaz etmeye çalışıyorlar" demişti. Ayrıca vahşet bodrumundan sağ kurtulan Serhıldan takma isimli tanıkta, DİHA'ya "Silahsız gençler dışarıya çıktığında silah sesleri geldi. Sonrada içerideki cenazeler ile birlikte hepsini yaktılar" demişti.

(ht/fk)